Kinezi Takımı

PATRON!

ESHLİN'İNİN AĞZINDAN(KÖTÜLER):
Sabah erkenden alışverişe gittim.Bu Dragon'da hiç doymuyor...
Kasaba  = adama "10 kılo köyün pirzola", deyince adam
alnındaki kırıklıkları yola sayıp felaket bir bakış attı.Bana öyle bakmasına dayanamayıp " Bağış etkinliği..."dedim.Adam yine de biraz şaşırmış gibi içeri buzluğa girdi.
Bir adamla beraber gelip zorlukla taşıdıkları askıdaki ete baktım.İlkinde öyle bir midem bulanmıştı ki eve gidince kusmuştum.Şimdi 4 yıldır bu eziyeti her gün çektiğinden normal karşılıyorum. Şu babamın mirasları olmasa biz ne yapacaktık...
Eve koşa koşa gittim.Artık o kocaman deprem tahliye odasını evim gibi görüyorum.Her ne kadar yer altında da olsa...
Dragon'un önüne o 4 büyük poşeti fırlttığımda bana açlıktan kurdurmuş gibi baktı.Daha az önce 2 kilo köfte yemişti...
"Taze değil mi?Birde artık dövülmüş işte,dişinin arasına kaçıyor" dedi.O an emredersin komutanım!! denemek için kendimi zor tuttum.
Sonra etlere yumulurken kanatlarından dökülen beyaz pullara benzeyen derisine baktım.Altından siyah kalın bir deri çıkmaya başlamıştı bile.
Abim bana bir efsaneye göre ilk önce beyaz sonra daha büyük siyah kanatlar çıktığını okumuştu.Tam bir ergen...
Etlere yumulduktan sonra abimin yanına gittim.Yine o haritayı
kurcalıyor.Efsane gibi birşey ama kesinlikle bulaşmaması gereken bir şeyler yapıyoruz.
Etleri 2 dakika içinde bitirip "Ben çıkıyorum,biraz kanatlarını canlandracağım." diyip taşı araladı.Bende peşinden gittim aptallll gibi.Bende geliyorum demek yerine direk sırtına anladım.Tabiki o kadar kalın deriyle ve o cüsseyle sanki sinek konmuş gibi,farketmemiştir...Bir anda bir asıldı.Askalsın çığlığı basıyordum.
Uzun bir süre uçtuktan sonra birşey farkettim.Bulutlar biz uçarak geçince sanki aralanıyor...Tam bu ana kendimi kaptırmışken şehrin üşpstünden uçtuğumuzu gördüm.Dragon'u yekmelemeye başladım,kafasını hafif çevirir gibi yapıp sessizce ne? Dedi.Nedemek ne? Şehrin ustundeyiz!!
Dedim ama Galiba bir anda çıkan rüzgardan duymadı.İşin iyi tarafı rüzgardan dolayı ortalıkta ki insanlar da azalmaya başladı.Derin bir ohhh çekince eve geri döndük.
Abim evde değildi.Şu haritayı kafaya fazla taktı.Ona biraz zaman tanımak lazım...
Gelip okuma koltuğuna oturup kitabımı okunmaya devam ettim.İşin garip tarafı sanki bizim Dragon'un taşıyormuş gibi harfi harfine doğru yazılmış.Eee eğer bir canlının gelişimini izleme şansı bulduysanız bunlara dikkat ediyorsunuz.
Zaten bu kitaba devam etmem için tek neden bu 4 yïllık gözlemlerinin bu kitapta da anlatılması.Belki ileride onunla ilgili  yh h yn.  Tth  ilgili birşeyler bulurum.Patron efendiden uyuyor.Bu gidişle ona terlik fırlatmaua başlarım...

DEADLY'NİN hAĞZINDAN:

Şu mektup moralini bozuyor.Artık şu işi bitirmek istiyorum.
Birini bulmalıyyım.Bütün kimlik,hesaplar,kartlara ulaşabilmeli.
Ama bunu birtek görevlilere yaptırabilirim.Orada yetkili,üst düzeyde birini bulmak gerekli.
Biraz yürüdüm,belediye binasının önünde.Çıkanların üstünde kart var girişler için.Belki burda rüşvet teklifi verebileceğim
birini bulurum.
Arka tarafa doğru yürüdüm.Bir adam vardı ama tuhaf davranıyordu.Biraz onu izledim.
Çantasını yere koyduktan sonra şakaklarını ovaları bir süre.Gözlerini kapattı.Sonra birşeyler olmaya başladı.
Sarı başladı ml.Gözünü açınca farkettim ki gözü maviden köyü kahveye dönmüştü.Adamın beni görmemesi için duvara yaşlandığında gözlerinin pörtlediğini hissettim.Bu dünya neden bu kadar tuhaf?
Sonra biraz düşündüm,eğer bu adam istediği kişiye kendini benzetebiliyorsa oradaki yetkili birinin kılığına girip istediğim bilgiyi çaldırabilirim.
Adam arka taraftan ön bahçaya yürürken biraz üstüne yürüyüp yine arka tarafa sürükledim.Adamda haklı olarak:
"Kimsin sen,bırak beni" şeyler söylemesini bekledim.Ama adam "Beni gördün demek,ne o,para istemeyecek misin?
diyince tek ulaşımı kaldırıp uzun uzun baktım."Senin benimle çalışmanın istiyorum.Karşılığında da biraz para alacaksın"dedim.Adam parayı duyunca sırıtıp başını salladı.
İşte bu iş oluyor...
DENA'NIN AĞZINDAN:
Ne yani,hiç tanımadığımız bir adamdan rüşvet mi alıyorum?
Eğer annem için olmasaydı hemen polisi arardım.
Annem böbrek yetmezliğinden ölecek,ama babamla aynı şekilde ölmesini istemiyorum.Aileden birtek annem kaldı ve işe giremediği için ameliyata paramız yetmiyor.Az önce de müdür yardımcısına dönüştüm.Hesabınıza birazara yatırmak yada adamın hesabından biraz para alabilirdim.Bu isminde annem benim farklı olacağını hissetmiş ve diğer herkesten beni ayıran bu garip ismi koymuş.Yinede ona kızamıyorum.O beni bu dünyada seven tek kadın.Onunda ölümünü izleyemem.
   Belki bu adam benim tek umudum olabilir.Ameliyat parasını karşılayabilir.Nasıl olsa doğuştan olan bir yeteneğim vardı.

Adam Beni duvara başladı." Benimle çalışmanın ve istediğim bilgiyi çalmanın istiyorum.Karşılığında 10.000 TL alacaksın."Bir anlık kararla nemen kafa salladım çünkü ameliyat ücretinden daha iyi bir para.Ayrıca yakalanma durumunu veya yıkandıktan sonra hapse atılma olasılığın yaktu.Ben bir hayaletim.Herkes olabilirim."Yarın Kartal Sahilinde 2 numaralı geminin önündeki parkta buluşalım.
Saat 2,uygundur.Bu arada adım DEADLY."
"Ben de Dena" dedim ama çoktan uzaklaşmıştı.Annem,tek önemli olan o.Onun için herşeyi yaparım.