"Büyük anne?"
Mavi gözlerini bana çevirip, gözlerini bir kez kapatıp açtı yavaşça. Annemle göz göze geldiğimde ise, bakışları kolumdaki sargıyı buldu ama boğazını temizleyip, yüzüme baktı.
Suçlu bir çocuk gibi kolumu arkama sakladım.
"Bir Stenoipin burada ne işi var?" Krem düşkünü elindeki kılıcı, saldırıya hazır gibi tutuyordu. Shadow hemen yanında duran krem düşkünün elindeki kılıcı indirmesini, elini kılıca bastırarak sağladı. Ona uyarıcı bir bakış attığını da fark etmiştim.
"Burada olan,"dedi annem merdivenlerden tamamen inip, karşıma geçerken. Yüzü kızarık değildi, toparlanmış ve hatta sinirli görünüyordu. Bakışları hepimizin üstünde gezdi. "Burada kalır." Anlamayarak ona bakıyordum, neyden söz ediyordu. Herkes benim gibi dikkatle onu dinliyordu, krem düşkünün keskin bakışları büyükannemin üstündeydi. "Sizi güvendiğim için buraya getirdim, biliyor olmalısınız."
"Elbette, elçi Sarah."dedi Amora saygıyla kafasını eğerken. Sorgu dolu bakışları sonrasında anneme döndü. "Ama tam olarak neyden bahsettiğinizi anlayamadım."
Annem birkaç saniye bana baktı ama gözlerini hemen benden çekti, bana bakmaktan kaçınıyor gibiydi. "Arlien'ın kızım olduğunu biliyorsunuz," Amora kafasıyla onayladı. O an bahsettiği şeyi anladığımı fark ettim, diğer yarım. "Arlien'ın tam olarak bir Rungena olmadığını da biliyorsunuz, ama sandığınızın aksine babası bir insan değildi."
Amora kaşlarını çattı, ama benim bakışlarım görüşünü, tepkisini daha çok merak ettiğim kişiye, Shadow'a döndü. Ifadesiz bir şekilde sadece dinliyordu, biliyordu.
"Bir Stenoip.." Amora şaşkınca soludu, bakışları beni dikkatle inceledi. Sonra sırasıyla anneme ve büyükanneme döndü. "Gerçekten mi?"
Annem kafasıyla onayladı.
"Burada ne işiniz var?"diye sordum asıl konun odağı olmama rağmen şimdiye kadar sessiz kalan ben. Büyükannem şefkatle gülümsedi ve mavi gözleri beni dikkatle inceledi. Ellerini uzattığında, ona doğru ilerleyip ellerini tuttum ve beni kendine doğru çekmesine izin verdim. Elleri sıcacıktı.
"Buraya senin için geldim, çocuğum."dedi saçlarımı tek eliyle geriye iterken. Beyazlaşmaya başlayan sarı saçlarını, ensesinde sıkı bir topuz yapmıştı. "Beni annen çağırdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
FantasyHer şey tanrının planıyla başladı. Melek tanrıya ihanet etti, tanrı onu cehenneme hapsederek cezalandırdı. Sonra insan tanrıya ihanet etti, tanrı onları cennetinden kovup, dünyaya gönderdi. Sonra insan oğlunun ilk çocuklarından biri, yer yüzündeki...