Bu hafta içinde Kuzey beni hep bir yerlere götürmüştü. Bu gün nereye gideceğimizi bilmiyordum. Arabada sürekli nereye gideceğimizi soruyordum fakat hep şu " gidince götürsün laflarını" duyuyordum.
Beklemeye başladım elinde sonunda ulaşacaktık sonuçta. Uzun bir beklemenin ardından sonunda gelmiştik.Ama bir dakika bu benim küçükken hep girmeki istediğim lunapark. Ben hep istemiştim buraya gelmeyi fakat o babam olacak adam beni hiç gezdirmezdi hep bahaneler bulmuştu. Ve şimdi buradayım inanamıyorum. Dolu gözlerle Kuzeye baktım. Ve anında sarıldım ona. Diyecek laf yoktu bena çocukluğumu hayallerimi hatırlatmıştı bana.
Hep o gitmek istediğim lunaparktaydım. O resmde görüpte tekrar tekrar hayal olduğum lunaparkta. Hızlıca içeri girdim. Ben etrafa inanılmaz gözlerle bakarken. Kuzeyde bana o bir kere yediğim ama hala tadı azımda kalan pamuk şekerlerden getirmişti. Açıp tadına baktığımda beyenmiştim. "Ilk önce hangisine binelim prenses" dedi. "Hızlı trene gidelim lütfeen" dedim evet biliyorum çocuk gibi davranıyorum ama o hızlı treni hep çok merak etmiştim. "Peki " dedi ve jeton aldı. Yanıma geldi ve hızlıca trene bindik. Tren uçuyordu bildiğin. Ben çığlıklar atıyordum ama korktuğumdan deyil mutluluktan. Durunca çarpışan arabalara bindik.
Ordan atlı karıncaya ordan korku tüneline ve ben gün boyunda çocuk gibi sürekli kuzeye gülücük atıyordum. Ve şimside dönme dolaptaydık.Dönme dolap yavaş ilerlemesi işime gelmişti çünkü yorulmuştum. Kafamı kuzeyin omzuna koydum oda kolunu atınca kendimi çok huzurlu hissetmiştim. Babamın yapmadığını Kuzey yapmıştı.
Bu beni çok iyi hissettirmişti. Babam beni sadece bir kere normdan bir parka getirmişti. O günde doğum günümdü pasta yedikten sonra tek bir şey istemiştim.
Normal de olsa bir parka gitmek istemiştim normal çocuklar oyuncak bebek isterken ben sadece parka gitmek istemiştim.
Babam benim ve annemin yoğun isteklerine dayanamamış ve beni parka götürmüştü.Ben O gün keyfimce eylendim ve o gün önümden bir pamuk şekerci geçmişti. Ben yemek istemiştim ama babam almamış birde beni azarlamıştı.
Sonra annem bana gizlice pamuk şeker almış ve odamda yememe izin vermişti. Sadece o gün parka gitmiştim. Sadece basit bir parktı belki başkaları için ama benim için çok güzel biryerdi. Durumumuz fazlasıyla vardı fakat hel babam yüzünden gelememiştim buraya.Sonra kafamı Kuzeye çevirdim. Oda birşeyler düşünüyordu. Anladığım kadarıyla onun düşünceleri de buna yakındı. Sonuçta ailesi onunla hiç ilgilenmemişti bu normaldi. "Buraya sende ilk defa geldin sanırım ama neden bütün gün beni izledin hatta sen heyecanlanmadın bile?" Dedim.
Ama korkmuştum bunu söylerken onun üzmek canını yakmak istemiyordum. Kafasını bana çevirdi ve gözlerime baktı öyle derin bakıyordu ki kormaya başlamıştım. Gözlerimi kaçırmak isyedim ama bir his beni engelliyordu. Alamıyordum gözlerinden gözlerimi. "Çünkü sana bakmak seni izlemek bütün lunaparklardan daga güzel" dedi.
Ve ardından "barıştık mı artık?" Dedi. Bende"ben sana kırılmıştım sadece sana hiç küsmedi ki" dedim. En tatlı halimle. "Peki onarabildim mi kalbini?" Diye tekrar sordu. Ben de "barıştık" dedim. Ben gülümsedim ve gülümsememe karşılığını aldım. Şu an Kuzeyle çok yakındık ve yanlışlıkla onu öpmekten korkuyordum.
Aslında öpmek istiyordum onu ama yapamazdım. Ben nekadar onu sevsemde yapamazdım. O kalbi bir daha kırarsam onaramazdım. Sadece param parça olmuş bir kalbi dahada parçalardım. Bunu ona yapmaya hakkım yoktu. Aksine kalbini daha çok kırmaktan çok onu mutlu etmeliydim. Ve bunu sevgili.Olarak deyil nekadar istemesinde dost olarak yapmalıydım. Ve onu ilerde mutsuz etmek yerine onu mutlu edicektim. Hem belki o beni sevmiyordur sonra onu da kaybetmek istemem. Zorda olsa da o canımı çok yakan kelimeleri söyledim "Sençok iyi bir dostsun" dedim. Kaşlarını çattı ve sinirle "sadece dost mu?" Dedi. Derin nefes aldım ve "sadece dost" dedim. Ama kalbime bir bıçak saplandı.
Bunu söylerken.
Dönme dolap turunu bitirmişti. Ve Kuzey beni beklemeden hızlıca yürümeye başladı. Peşinden yavaş adımlarla ilerliyordum. Gözlerim dolmuştu. Arabaya kendimi zorbela attıktan sonra çok hızlı bir şekilde kullanmaya başladı arabayı.
Bu hız bana normaldi bu nedenle sesimi çıkarmadım. Eve gelince araban inmeden önce "seni önemsiyorum Kuzey bunu bil bana yeter" dedim ve yanağını öpmek için yana gelince sadece odaklandığı noktaya baktı. Yanağından öptüm ama tek bir kas bile oynamadı. Ben arabadan çıkar çıkmaz Gaza bastı ve hızlıca gözden kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Karanlığımın aydınlığı"
ChickLit"Karanlıktı hayatım anlamsızdı yaşamım. Denedim ölmeyi ama başaramadım. Belki şu an yaşıyor olsamda gerçekte yaşayan ölüydüm. Hayalkırıkları ve paramparça kalbim birleşmiş herğün beni öldürüyordu. Dolu gözlerle asık bir yüzle bakardım insanlara. ...