Kıskankçlık kırizi

20 0 0
                                    

Foto Alev
Bir hafta sonra....
Kuzeyle aramız iyiydi. Kuzey bana hiçbirşeyi sormamış ve üstüme gelmemişti. Beni bukadar üzen şeyi çok merak ettiği biliyordum. Ama üzmektense öğrenmemek daa iyi diye düşündü herhalde ah Kuzey iyiki varsın yaa.
Bu gün biraz gezecektik. Erkenden kalktım nedense kalkmam gerekliymiş gibi ama kuzeyin beni almasına daha 1 saat vardı. Yine nedenini bilmediğim bir hızla  

Sonunda gelebilmişti hemen arabaya bindim ama ilk defa içimde garip bir duygu vardın adlandıramadığım. Gülümsedim  Kuzeyde gülümseyin arabayı çalıştırdı. Biraz yol alınca birşey farkettim ben bu yolları çok iyi tanıyordum ve ilerledikçe bir garip oluyordum.

En son park edip arabadan çıktık sakince yürürken gördüğüm şeyde şok olmuştum. Bu ...bu bizim arkadaşlarımızla hep takıldığımız yerdi hiç değişmemişti ağacın ininde bir göçük vardı kim oraya oturacak diye yarış yapardık. Hızla yaklaştım ve şimdi ilinci şokumu yaşıyordum arkadaşlarım oturmuş gülüşüyprlardı. Sonra melis arkasını dönünce oda çok şaşırmış gibiydi sonra Barış, Eğe ve melodi de arkasını dönmüştü. Onların hakîde benden farksızdı. Ilk konuşan Barış konuştu"A-Alev.... Sen" dedi fakat Kuzey gelince sustu Kuzey sarıldı bana hemen "bir şey oldu sandım " dedi. Yavaşça sarıldım şoku arlarına ayrıldım ve "sizii çooook özleediiim" diye bağırıp hemen sarıldım onlara tabi onlarda bana ilk önce Melis'e sarıldım "bitanesi sen iyi olduğuna göree... Hemen anlatıyorsun!" Dedi neşeli sesi ile asker selamı verip" hem anlatacağım efendim "dedim. Güldük ve hemen Melodi sarıldı " hep özledik ama ..... Öyle işte iyiki buradayım şimdi" dedi. "Iyiki buldum sizi " dedim. Sonra Batuya sarıldım" çok beklettin bizi neşe kaynağımızı arayış durduk hep" dedi. " keşke daha erken gelseydim anınıza bende özledim siziii" dedim ve sıkı sıkı sarıldım batuya.

Sonra koşarak Barışa sarıldım barış beni en çok anlayan kişiydi onun yeri daha farklıydı etrafta bir tur döndürecek yere bıraktı ve " hani bir aralar şakadan ben gidersem yokluğum size koyar! Demiştinya çok koydu be prenses çok özledik senin yerini kimse durduramadı işte" dedi hüzünle karışık şakayla. Yanağını öpüp "İyileşememiştim işte o zamanlar şimdi iyiyim mutluyum Kuzey sayesinde ama bende ne eksik diyordum hayatımda bir Melis bir Melodi bir Batu ve bir Barış yokmuş ya onlar eksikmiş demekki" dedim. Kuzeyin sinirlendiğini fark ettim yumruğunu arkasına saklamıştı ama anlamıştım ben. Dik dik Barışa bakıyordu bide. Ayy kıskanmış sanırım yok yok hemde fena kıskanmış hmm çok hoşuma gitti bu durum.
Ama bunu onu kıstırdığımda konuşacaktım şimdi iyi anlaşsınlar diye susucaktım. Yanına gidip kolunu tuttum. Biraz daha rahattı şimdi onu diyerlerinin yanına götürerek tanıştırmaya çalıştım. "Kuzey beni iyileştirmen tek insan unutmamı sağlayan beni mutlu eden kişi Kuzey bak onlarda benim en yakın arkadaşlarım" dedim.
Onlar tanışırken gerçekten huzurluydum. Tek eksik buymuş içimdeki özlemde buymuş. Bende kafamı takmıştım boşuna. En son arkadaşlarım Kuzeyle iyice kaynaşmışlardı onlar konuşurken konunun nasıl tanıştımıza gelince Kuzey yardım ister gibi baktı bende " arkadaşlar bütün günü böyle geçiremeyiz bu konuları dahaa sonra konuşuruz " dedim tabi imayı anlamışlardı 'size sonra anlatıcağım ama vakti gelince' imasıydı bu.
Herkez konuyu değiştirmiş başka konulara geçmişlerde ama hep beraber anılarını anlatıyorlardı. Barış konuşalım diye fıdıldayınca kafa salladım. Soru soracağını biliyordum ama itiraz etmedim. " sevgilin mi" dedi. Direk " hayır " dedim. Ama çok hafif gözlerin sulanmıştı. Bunu anlayan Barış" sen seviyorsun sanırım" dedi. Başımı eydim ve hafifçe kafamı salladım. Çenemi tutup kaldırdı "geçmişinden korkmanı anlıyorum bak duygularından emin olmadan sakın hareket etme birdaha o uçurumdan düşme birdaha yıkılma yoksa seni ben bile toplayamam anladınmı bitanem. " dedi. Kendimi neç kadar sılsamda bir damla gözyaşı düştü gözümden. "Iyiki varsın Barış beni en iyi anlayan sensin" dedim gel buraya deyip kollarını açtı hemen sarıldım  ayrıldığımızda kolunu omzuma attı bende kafamı koluna yasladım biz böyle yürürken sonunda bizimkilere yeyişmiştik yanlarına gidince "ayrılmaz ikili tekrar bir arada demek " dediler onları çok seviyordum ama barışa da nekadar değer verdiklerimi bilyorlardı. Barış ve ben bir anda "Tabiki bizi kimse ayıramaaz" dedik. Konra gülüşüyorduk. muhabbete dalmıştık. yine kuzey çok uzak davranıyordu ama kıskandığı belliydi.

En son gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Çokta yorulmuştum. Bunu far eden Kuzey "eve bırakayımmı çok yoruldun dinlen biraz istersen " dedi. Herkez bizi dinlerken " olur da onlarda gelse olurmu? Annemde çok özlemiştir şimdi" dedim ve tatlı tatlı baktım. Ne karar kızsada " peki" dedi ve güldü. Hep beraber arabaya bindik yolculukta çok yorulduğumun farkına vardım eve gittiğimde direk uyuyacaktım.

.................
Sonunda eve gelmiştik. Kapının önüne geçip zile bastım. Annem açar açmaz "biiz geeldiiiik!" Diye bağırdılar annem şaşkınlığını atınca hepsine sarıldı sonra Kuzeyi fark edince Kuzeyede sarıldı. "Demseniz buradaydın Kuzey ah siz tanıştınızmı" herkezin bakışları seyyiâtı annem bunu söyleyince. Kafa salladılar. "Biz yarın tekrar geliriz ama şimdi tatlılık bizi çok yordu eve gitsek iyi olucak" dediler. Annem kafa salladı. Onlar giderken Kuzeye sarıldım Ayy bana çok kızmıştı sanırım. Giderken gülümsedim hemen yumuşadı oda gülümsedi.
Eve girer girmez dediğimi yapıp yatağima atladım kuzeyin kıskançlıklarını düşünüyordum ama bir anda yüzüm soldu hayal kuruyordum ama gerçek olmayabilirde. Kendi kendime düşünürken uyumuştum bile.

...................
KIZEYİN AĞZINDAN;biz yürürken birden koşmaya başladı Alev. Peşinden gittim. Çok hızlı koşuyor bu kız ya! En son yetişince bir birkaç kişiye şok olmuş bakıyordu olara ona. Sonra tek tek sarıldı onlara anlaşılan eskiden çok yakın arkadaştılar.
Şu Batu denen çoluğa sarılınca çok sinirlenmedim sonuçta arkadaştılar ama Barışın kollarına atlayınca sinirlerim tavan yaptı. Barış diye bağırıp atladı resmen sonra Barış birşeyler konuştuğunda sadece Prenses kelimesini anladım ama ona sadece ben diyebilirdim prenses diye. Çocuğu öpünce aralarında birşey olup olmasığını merak ettim. Diyerlerine bakınca normal bir şekilde gülüyorlardı sanırım arkadaştılar ama bana bile öyle sarılmıyordu yada... Bilmiyorum sinirlerin iyice bozulmuştu.
Sonra yanıma yaklaşıp kolumu tutunacağız daha iyiydim benim değerli olduğumu falan söylüyordu. Ama ben sadece onu izliyordum beni kırmamalıydı için kolu tutuyordu belkide. Ahh deli gibi kıskanıyordum işte. Diyerleri bana sorular soruyordu bende üstü kapalı cevaplar veriyordum konu nasıl tanıştığımıza gelince iyice bunalmıştım ayrıca onlara bunu hemen anlatamazdım.
Yardım ister gibi baktım Aleve o da idare etti işte sonra yütürken herkez birşeyler anlatıyordu iyi çoculardı çoğu şeye kahkalar atıyor veya bende anlatıyordum. Bariş Alev'in kulağına birşeyler fıdıldayınca Alev kafa salladı biraz geri çekilip konuşmaya başladılar. Olduğunca kimseye belli etmeden onları izliyordum. Dudaklarını okuyamayacak kadar geridelerdi. Ama en sonr gördüğüm şey beni deli etti. Alevin gözümden bir damla düştü barış elını alevin çenesine koyup kaldırdı yakılardı ve alev barışa sarıldı. Yumruklarımı sıkmaktan bembeyaz olmuştu.
Önüme döndüm. Eyer aralarında birşey varsa gerçekten beni sevmiyor demektir. Gözüm çok hafif dolmuştu birkere daha aynı şeyi yaşamak istemiyordum. Melodi "Kuzey iyimisin?" Diye sordu tatlı tatlı. Bu kız gerçekten tatlılıydı ve masum iyi arkadaşları vardı bir tek Barışa uyuzdum.
Yine kaşlarımı sonuna kadar çatmış sinirden yumruklarımı sıkmıştım. Kafamı ona çevirip sorun yok anlamında kafa salladım. Bir sorun olduğunu anlamıştı tabi ama üstelemedi herhalde. Alevler yanımıza gelirken kolkolalardı Alevi eve gitmeyi teklik edince kabul etti.
Alevi eve bırakırken diğerleride geldi. Alevin annesi onlara sarılırken sonunda benide görüp vanada sarıldı. Oradan ayrılınca eve gidedim gelmedi. Benim hep geldiğim sakin sessiz deniz kenarındaki terkedilmiş küçük parka gelmiştim. Burayı çok seviyordum. Denini izleyerek düşüncelere dalmıştım. Anlaşılan geri kalan günümü burada geçirecektim ama en azından düşünmek için zamanım olacaktı.

Üzgünüm sınav havtasındayım ve bölümleri geç yolluyorum. Ama sizin için olabildiğince uzun yazıyorum.
ÖNEMLİ !!!
Kitabın ismini değiştirmeyi düşünüyorum

"Karanlığımın aydınlığı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin