13.b-Duygu karmaşası

14 0 0
                                    

Dün geceden sonra hiç konuşmadık. Kızmadım ona kızamadım bunu ben istedim sonuçta. Aslında istemedim ama böyle olmak zorundaydı. Bu gün işi olduğunu mesaj atmış sabah sabah. Ne işi var merak ediyordum ama soramazdım. Şimdilik üstüne gitmeyecektim. Dışarı çıktım deniz kenarına kadar yürüdüm. Kendime bir bank bulup orturdum.

Kafam karışıktı nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Kuzeyle yaşadığımız şeyler beni yıpratmıyordu alışmıştım Barkından. Dediği gibi yıpratmamıştı alışkındım ama uzun zaman sonra yine bir bilinmezliğe girmek ve yine o acıyı tatmak kabuk tutmuş yaramı tekrar kanatmıştı. Ama onun için ben seçmiştim bunu, aslında bir seçenek daha vardı ama bu seçenek onunda benide çok üzebilir uzaklaşmamızı sağlayabilirdi. Bunu göze alamadım. Böylesi daha iyiydi şimdilik en azından yanımdaydı.

Ben düşüncelerime dalmışken bir dalga vurdu taşlara. O sırada kendime geldim. Ayağa kalktım ve ilerlemeye başladım. Düşünceli yürüdüğüm için yanlış yola gitmiştim. Aslında eve gelecekken Kuzeyin evine gelmiştim. Girecektim aslında ama vazgeçtim bu aralar biraz uzak durmalıydım. Yoksa yanlış birşey yapacaktım. Ama sanki biraz özlemiştim onu ama hayır bir gün sadece birgün uzak duracaktım. Bir an aklıma Barkın geldi.
O zamanlar kıskanmıştım ve bana kızmıştı bir gün boyunca trip atmıştım. Sonra dayanamayıp onunda evine gelmiştim.
Ama bu sefer içeri girmiştim. Nekadarda seviyordum. Onu ne kadar aşıktım hiç o diyer kızlar gibi meraklanmamıştım gerçekten seviyor mu? diye hemen kanmıştım ona. Yine Bir gün tartışıyorduk onun sınırlarını aşmıştım.
Duvara vurucam diye bana vurmuştu sonra birkaç kere özür dilemişti. Ben o benim için endişelendi diye düşünüp biraz naz yaparak hemen affetmiştim onu. Onun yalanından beri neler yaşadığımı düşündüm. Kuzeyle tanışımıştım dostum olmuştu sonra ondan hoşlanmıştım. Ilk kavgamız ilk birimizi üzüşümüz sonra buradayım işte. Ne ara bu kadar içime işlemişti  ne ara bu kadar düşünür olmuştum onu. Ah be Kuzey sen bana ne yaptın. Peki ya Barkın hala seviyormuydum Barkını Kuzeyi sevmeme ramen özlüyormuydum? Nefret edeceğim yerde hatta gelse tekrar affedermiydim onu? Hayır !Asla! Birdaha olmaz. Ama hala canımı yaktığına göre hala içimde umut vardı. İşte şimdi kendimden nefret ettim.
Sonra bunu düşünüp ağladığım yerin Kuzeyin evi olduğunu hatılayınca geri dönmeye karar verdim. Ama Kuzey bana geliyordu hızlı hızlı. Koştum hemde deli gibi.
Uzun süre sonra yine aynı yerdeydim. Barkın benimle oynadığını öğrendiğim zaman geldiğim yerdi burası. Dar bir sokaktı fakat belalı deyildi. Bom boştu sadece. "AAAH LANEET OLSUUN" diye bağırdım. Hıçkırarak ağlıyordum fazla sesliydi kendimden geçmişçesine sanki hayatımın siyahını akıtırcasına. Birkmişti gözyaşlarım. Yıllardır hiç böyle ağlamamıştım çok birikmişti içimde önce babamın baskıları sonra babamın annemi aldatması. Barkının beni kullanması bana dokumak isteyen o serseri ve şimdide bütün olaylara karşı hala Barkının canımı yaka bilmesi en önemliside Kuzeye olan duygularımın şaşması.
Kafam allak bullaktı. Duygu karmaşası yaşıyordum. Yine geçmişi silip geleceğe bakamamıştım.
Kuzeyin sesini duydum sonra ismimi bağırıyordu.
Kaçmak istedim ama yapamadım sadece gözlerimi kapadım. Sımsıkı kapadım eskiden ben gözlerimi kapatınca kimse beni göremez sanardım. Yine gözlerimi kapadım eskisi gibi.  Bir an beni göremez sandım yine ama yinede görmüştü. "Alev bana bak .......Alev bana bak dedim sana" diye tekrarlayınca gözlerimi açtım ama onu aldatıyormuş hissine kapıldım sanki hislerimle onu aldatıyordum. Yine ağlamaya başladım. Hemen sımsıkı sarıldı bana.
Başımı boynuna gömdüm. Göz yaşlarım hemen ıslattı orayı. Anlamıştı sanırım konuşamayacağımı kucağına aldı beni.
Suçluluk duygusunun verdiği huzursuzluk ile uyuya kaldım beni saran kollarında.

KUZEYIN AĞZINDAN;
Bütün gün Alevle ayrı yerlerdeydik bu satr kadar ilk defa. Ve ben onu çok özlemiştim onu görünce hızlıca yanına yürümeye başladım ama yaklaştıkça ağladığını fark ettim.
O öyle dalmıştı ki aramızda bir metre kala fark etti beni ve var gücüyle koşmaya başladı.
Ben şaşkınca bakarken bende koşmaya başladım. Aramızda fazlasıyla fark vardı. Tam onu kaybettim derken "AHH LANEET OLSUUN!" Diye bir ses duydum.
Korkuyla koşmaya başladım. Uzun bir koşmanın ardından dar bir sokağa geldim. Alevi görünce hızlıca yanına gittiğimde kendinden geçmişi bir şekilde görünce panikledi ve gözlerini sımısıkı kapadı. "Alev bana bak .......Alev bana bak dedim sana" dedim. Yavaşça tı ama yine ağlamaya başladı sımsıkı sarıldım.
Ne olmuştu ki ona bu kadar ama şimdi soramazdım. Göz yaşları boynumu ıslatırken yavaşça kucağıma aldım onu itiraz etmedi ama huzurlu da durmuyordu.
Uyuya kaldı kollarımda masumca. Eve kadar taşıdım onu hemen kendi odasına yerleştirdim. Anlından öptüm ve odadan çıktım. Ne olduğunu anlamamıştım. Üstüne fazla gitmeyecektim şimdilik ama sonra öğrenmeye çalışacaktım en azından sonra

.....................

Alevin odasına döndüm dayanamayıp. Yatağını yanına oturup saçlarımı okşamaya başladım. Gülümseyerek uyandı bende hülümsedim.
Tam sarılacaktım ki gözlerini kocaman açıp itti beni şaşkınlıkla baktım ona. Elleri titriyordu. "Uzak dur benden! Ben bunu hak etmiyorum" dedi.
O an onun ellerini tutup öptüm ne kadar dirense de sarıldım. Sakinleşince yüzünü yıkadı ve yanıma geldi. Gözlerime bakamıyordu ama neden?
Sonra cesareti gelince (ki bana bakmak için cesarete ne gerek duydu?) bana baktı ve " lütfen soru sorma ben-" demesine izin vermeden " anlıyorum sana bir şey sormayacağım ama ne olduysada farklı davranıyorsun eskisi gibi ol " dedim.
Gözlerindeki nedenini bilmediğim pişmanlığın yerini mutluluk ve sıcak bir gülümsemeye
bırakmıştı.

Biraz vakit geçirdik onunla herzamanki ki şeyler. Sonra garip bir mesafeye eve gitmesi gerektiğini söyledi hafifçe sarılıp gitti.
Şimdi bu mesafe de neyin nesiydi. Az önce normalken niye uzaklaştı ki? Çok anormaldı bugün. Geçti olsa sonunda jeton düşmüştü bende. Ona dün "sadece arkadaş" demiştim oda lunapartayken aynısını söylemişti. Anlaşılan o da kırılmişti ama hayır ilk bana o söylemişti yada bilmiyorum bu gün yeterince kafam karışmıştı ki bunu unutmuştum.
Arkadaş olsak bile seveceğim onu. Aslında bu aralar yine Ceyda rüyalarıma giriyor. Ondan nefret ediyorum. Yani sanırım yada nefret etmiyorumdur.
Off kafam karışık eskiden rüyalarımda beni aldatıcı görüntüleri görüp daha da nefret ederdim ondan ama şimdi öyle deyil şimdi yalandanda olsa beni mutlu ettiği anıları görüyorum sürekli. Öf Alev! Bütün dengemi bozdun! O arkadaş saçmalığından sonra başladı bu saçma iş. Ama hayır ne olursa olsun nefret ediyorum ondan! Etmesem bile yine edeceğim. Çünkü buna ihtiyacım var.

ALEVİN AĞZINDAN;
(Gitmek istediği zaman)
Bütün olanlardan sonra fazla yakındık ve biz arkadaşdık. Bir anda mesafeli davranmaya başladım biliyorum garip olmuştu ama böyle yakın olmamalıydık.
Eve gitmem gerektiğini söyledim ve çıktım Kuzey'in evinden. Düşünceli düşünceli yürürken eve geldiğimi fark edip kapıyı çaldım.
Aralında anahtarım vardı ama unutmuştum. Annem kapıyı açar açmaz darıldı bana. "Kuzum neden çıkmadan önce haber vermiyorsun ?bana çok merak ettim seni aradım hatta ama telefonunu unutmuşsun evde." Diye kızgınlıkla konuşmaya başladı. Bu sırada beni koltupada oturtmuştu. "Bişeler var sende Kuzeyle mi bozuştunuz yoksa hadi anlat bana" dedi. O an gözlerim yanmaya başladı bende anneme sarıldım.
Hemen kollarını doladı ve saçlarımı okşamaya başladı eskisi gibi. Ayrılınca kollarından en özet cümleyi kurdum " Beakın ve Kuzey'in arasında kaldım ve böyle olduğu için kendimden nefret ediyorum" dedim.
Annem hissetmişti olanları ve sormuştu bana önceden. Bende Kuzeyle ilgilerimi anlatmıştım ona bu rahatlık ondan geliyordu. "Kafan karışmış senin Barkınla olanlar kolay şeyler deyildi.
Birde üstüne Kuzey'e hissettiklerin fazla gelmiş olabilir böyle birşey için kendinden nefret etme sakın ikilemde kalman normal birşey zamanla duyguların kesinleşecektir. Üzme kendili böyle şeylere ve böyle hissettiğin için Kuzeyi kandırmış olamazsın. Kendini böyle birşey için üzme lütfen" diye uğ uzun bir açıklama yaptı annem. Ama şimdi kendimi daha iyi hissettim. "Senin konuşman beni hep iyi hissetirirdi zaten yine öyle oldu teşekkürler anne" dedim ve yanağını öptüm. "Tamam hadi sen şimdi bir güzel dinlen yorulmuşsundur." Dedi kafamı sallayın yukarı çıktım.
Üstümü değiştirip yatağıma yattım. Gerçekten çok yorulmuştum. Hemen umuştum yatar yatmaz.
En azından kafamdaki karmakarışık düşüncelerden bir süre kurtulmuştum. Ama bir süreliğine.

Biliyorsunuz ki okul başladı. Ve şimdi de sınavlarım var yanı sıkışığım. Sizi biraz bekletebilirim. Ama olabildiğince
hızlı bölüm göndermeye çalışıyorum. Lütfen beni de anlayın. Hepinizi çok seviyorum.

"Karanlığımın aydınlığı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin