Sarhoş olmak Ölmeyi denemek

25 1 0
                                    

İnsanlar birbirlerine haksızlıklar yaparlardı nedensiz yere. Bazıları yanlış anladığından bazıları intikam alacağından bazıları ise öylesine yaparlardı. Ve hepside bundan zevk alırdı. Çok fazla yalanlar söylerdi insanlar. Kimisi beyaz kimi pembe yalan. Rengi fark etmezdi aslında büyüklüğü önemliydi.
Zorunluluk taşıyan yalanların en azından açıklaması açıklaması vardı, peki ya zorunuz olanlar? Ne açıklması vardı onların? Neden ? Diye sorsalar ne denilebilirdiki, ne söylenirdi? Yine mi yalan kurtarırmıydı?
Peki insanlar neden eylence için kullanılırdı? Hiç mi önemli değildi karşısındaki insanın düşünceleri? Neler hissettiği?, Söylediği sözleri. Hiçmi önemsizdi?! Ne kadar acımasızdı insanlar?! Ne kadarda düşüncesiz! Bu kadarda düşmüştü insanlık.
Ellerine ne geçiyordu bunu yapınca? Küçük bir eğlence belki. Peki eğlence bitince ne oluyor hiç mi düşünülmüyordu? Yaşanan acı, işkence,ölme isteği kalıyordu geriye.
Kullanan başkasını buluyordu kendine başka bir, oyuncak arıyordu sonra bulup onunla oynuyordu.
Peki kullanılan ona ne olduğunu biliyormuydular?! Geçmeyen acısını biliyorlarmıydı?! Geçse bile acısı kalan kalan kâbus gibi hatıraları unutamadığını hatırladıkta içinin burkulduğunu biliyorlarmıydı?!

Barkında bana bunu yapmıştı. Lanet olsun ki bu gün bizim yıl dönümünüzdü. Unutmamıştım. Ama olamamış gibi davranacaktım.
Ben tam böyle düşünürken büyük bir zarf geldi bana. Tedirginlikle açtım zarfı. İçinden beni hayatımdan vazgeçirecek resimler notlar çıktı. Resimlerde Barkınla ben vardık.
Beni kandırdığı güne ait resimler vardı. Videodada beni kandırmaktan zevk aldığını söyleyen Barkın ve o gece öptuğu kızlar vardı. Bukarı fazlaydı. Ellerim titredi. Kriz geçirdim. Herşeyi kırdım. Evden kaçarken annemin bağrışlarına aldırış etmedim. Ve şimdi iskeleye yakın bir bardaydım.
Ilk içişim olmasına ramen en sert içkiyi söyledim gelir gelmez diktim kafama o asit boğazımı takatler kafam bulanıktı ilk bardaktan sarhoş olmuştum. Ama takmadan içmeye devam ettim. Unutamıyordum. Kafamda barkının lafları yankılanıyordu sürekli. Gözümü kapmasam onun acımasız ve pislik gülüşünü görüyordum. Biryerden sonra bardakları saymayı bırakmıştım. Garson" daha içme çok içtin" dedede takmadan bardağı kafama diktim. Ayağa kalktım. Sallana sallana yürüyerek iskeleye gittim. Ben kararımı vermiştim. Bu gün ölecektim bitirecekten bu işkenceyi.
Ilk defa arkamda bırakacaklarımı düşünmeden gidecektim. Iskeleye doru yavaş yavaş yürüdüm. Sonuma gidiyordum. Beni tüketmişti barkın.
Bir vızıltı duydum cebimden gelen. Telefonumun çaldığını fark edip baktım. Bulanık olsada yazıyı okuyabilmiştim. KUZEY ARIYOR yazıyordu. Histerik bir kahka atıp telefonu denize fırlattım. Anında çat etti. Çok Kaya vardı çok sıktı. Atarsam kendimi anında ölürdüm. Yavaş yavaş iskelenin ucuna geldim.görüşüm bulanıklaşmıştı"Hoşçakal Kuzey" dedim. Gözümden son olacağını düşündüğüm bir damla düştü. Sanki arkadan biri adımı bağırıyor gibi hissetmemde umursamadım. "Beni hiç affetmeyeceksin biliyorum" diye fısıldadım. Gözlerimden yaşlar boşalıyordu. Birdaha adımı duysam da çok geçti.
Kendimi yavaş yavaş bırakmaya başlanmıştım denize. Tam düşüceğim denize. Kolumdan aşırı sert bir şekilde çekildi ve yere sertçe düştüm. Afallamam geçince karşımda patlamak üzere bir Volkan gibi aşırı sinirli bir Kuzey gördüm. "NE YAPIIYOORSUUUN!!!!!SEEEN!!!!" Diye bağrınca aşırı korkmuştum.
Azımdan bir hıçkırık kaçtı. Ağlamaya başlamıştım deli gibi. "B-be-ben...da-dayan- dayanamadım.......b-b-bırak b-beni...ö- ölmek İ-is-istiyorum!" Dedim ama öyle ağlıyordum ki titriyordum kriz dı bu. Hızlıca yanıma geldi. "Neden lan! Neden!" Dedi. "Ben....." Derken gözüm karardı.
Yavaşça bilincimi kaybederken Kuzeyin bağrışlarını duyabiliyordum hala.

.........................

Gözlerimin üstünde bin ton ağırlık var gibi açamadım gözümü bir süre. Sonra zorla olsada açmaya başladım. Başımda dikilen annem, sinirli Kuzey, Batu, barış ,melodi , ve melisi görünce kaşlarını çattım. "Gözlerini açtı!" Diye bağırdı birkaçı. Hepsinin gözleri şişti. Ama en çok annemin Kuzeyin ve barışın gözü şişti. Ağlamışmılardı.
Ama nede..... Bir anda yaşadıklarımı hatırlayınca. Onların elinden kurtulmaya çalıştım. Bağırıp çığlık atıyordum. Hıçkırığ ağlıyordum. Herkez panik içindeydi. Kuzey elinde tuttuğu bardağı fırlatıp praçaladı. Bağırıp "yeeeteer!" Dedi. Ama sesi çıkmadı.
Çok bağırmıştı. Bizimkiler. Kuzeyi sakinleştirdiler. Barış yanıma geldi aslında hepsi geldi ama kimse beni sakinleştiremediler. Midem feci halde kasıldı ve miğdem bulandı. Hemen ayağa fırlatıp tuvalete gittim.
Kusuyordum. Kuzey herkezi odadan çıkartıp yanıma geldi saçlarımı kaldırıp bana yardım etti. Utanmıştım buna şahit olduğu için. Zorla kalkınca öksürdüm. Yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. "Artık kendimi tutamam söylesene o kanındaki alkol oranını gördün mü sen? Neden? Neden böylesin? Bir anda krize girmişsin herşeyi kırıp dökmüşsün sonrada koşarak çıkmışsın?! Seni bulduğumda ise kendini!.... Kendini öldürüyordun!!! Ne oldu sana da böylesin. Peki bizi hiç düşündün mü? Nekadar korktuğumu tahmin bile edemezsin" dedi sonlara doğru fısıldamıştı ve ben yine ağlıyordum.
Hızla sarıldım ona elleri havada kaldı. Kafamı kaldırıp. "Sana ihtiyacım var......şimdilik sadece sarılsan olur mu?" Diye fıdıldadım. Evet yaptığım bencillikte ama elimden başka birşey gelmiyordu. Zorlada olsa Kafasını sallayıp kollarını belime doladı.
Yine ağlıyordum ama şimdi tek fark onun kollarında ağlıyor olmamdı. İçeri geçtik benim odama. Göğsüne başımı koydum. O da saçlarımı okşadı. Sakinleşmiştim. Sarhoşluğumdan kurtuldum.
Uykum gelmişti. Yaşadıklarım çok ağırdı. Esnedim. Gözlerimi kapadım. Birkaç dakika sonra kabuslar görüyordum. Yanımdaki ağırlık yok olunca düşüyor gibi hissedip küçük bir çığlık attım. Gözümü açıp usul usul ağladım yine yine ve yine. Başka hiç birşey gelmiyordu elimden ağlamamdan başka. Kuzey hızla yanıma gelip. Bana sarıldı. "Lütfen gi-gitme.......ben kor-kuyorum" diye fısıldadım. "Tamam shh sakin ol yanındayım ben" dedi. Yatakta yatar pozisyona geldi.
Ellerini belime doladı. Bende ona. Ilk defa bu kadar yakındık. Ama şu an herşeye ihtiyacım vardı. Sevgiye. Şevkate. Ilgiye. Ama en çokta anlayışa ihtiyaç duyuyordum.
Neden yaptığımı sormadan yanımda olacaklara. Saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı ve "seni sıkmayacağım ama ne olduğunu anlatacaksın değil mi?" Dedi. Derin bir nefes alıp"anlatacağım ama biraz zamana ihtiyacım var" dedim. "Peki sen iyi ol da istersen çok sonrada söylersin" dedi. O gömmeseler gülümsedim. "Iyiki varsın Kuzey" dedim. "Sende" dedi. Kuzey sayesinde bu durum da bile olabiceğim en huzurlu bir şekilde uykuya daldım.

"Karanlığımın aydınlığı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin