Bölüm şarkısı: Güliz Ayla/ OLMAZSAN OLMAZ
İYİ OKUMALAR :D
#BARLAS LADEN#
O gün hastaneden ayrıldıktan sonra eve geçmiş, ama bir türlü uyuyamamıştım. Orada ona olan yaklaşımım, kokusuyla daha da çılgına dönmem ve benim sebep olduğum bir kriz geçirmesi. Tamam hastanede ilk krizi olmadığını öğrenmiş olabilirdim ama bunun tetikleyici sebebi bendim sonuçta.
Vicdan azabı çektiğim içinse uyuyamıyordum.
Sonra ki günlerde ise sürekli aklımda olması da vicdanımın bir sebebiydi yine. Onu tanımadan, sadece gördüğüm kadarıyla yargılamış ve başkalarıyla kıyaslama yapmıştım. Yani suçluydum ve bu benim rahatsızlığımın tek sebebiydi.
Burnuma dolan kokusu, girdiğim her ortamda sanki o kokuyu almam ve havayı tekrar tekrar solumaya çalışmam, öyle olmadığını anladıktan sonra hayal kırıklığına uğramam da vicdanımdandı.
Bir sonraki hafta başında ise onu bulma çabasına girmem tüm bu hislerden kurtulmak istememden kaynaklanıyordu. Onu bulacak, özür dileyecek ve yoluma devam edecektim. Onu düşünmeden!
Devlete bağlı çalışan bir arkadaşımdan bu yüzden yardım istemiştim. Sevil hanımdan öğrendiğim soy isminin ona ait olmadığı bu sayede ortaya çıkmıştı. Berk araştırmaya devam etmiş ve hafta sonu elinde Elvin'in sağlam bir öz geçmişi ile gelmişti.
Okuduğum her bir satır, her bir cümle beni yerin dibine sokup çıkarıyordu resmen. Ben ciddi bir istihbarat çetesinin üyesine ağzıma geleni saymış, bir diğeri ile yumruk yumruğa kavga etmiştim. Elvin'i çocukluk arkadaşı olan 5 kişiden oluşan bu grubun erkekleri ile fink atmakla suçlarken, işlerini baltalamaya çalışmıştım bir nevi.
Kendimi dünyanın en geri zekalı erkeği gibi hissetmem normaldi bu durumda.
Berk'e boş bulunup yaşadıklarımı anlatmam ise normal olmayandı. İki saat dalga geçmiş, Elvin gibi 'güzel' ve zeki bir hatuna olan davranışlarımla ilgili teoriler üretmiş, beni bir sonraki karşılaşmamızdan sonra kodesten alabileceğini belirtmişti.
İşin sonunun oraya varmamasına mı sevineyim, yoksa dilimi tutamadığım için kendime mi söveyim bilemedim.
Bildiğin tek şey Elvin'in onu koyduğum saçma tiplemelerin hiç biri ile uzaktan yakından alakası olmamasına delicesine sevindiğimdi.
Hafta içi her gün uğradığım kafeye hafta sonu da gelmem alışkanlıktan olsa gerekti ama Elvin'i orada görmem çocukça bir hevese bürünmemi sağlamıştı. Sanki çok istediği bir oyuncağı görmüş ve hemen gidip almak isteyen bir çocuk gibi...
Ne söyleyeceğimi düşünmüş ama bulamamıştım. Ne diyebilirdim ki; kusura bakma aslında seni yakaladığım sıralarda çalışıyormuşsun sen. E istihbarat işi yapmak senin suçun bilemezdim mi?
Sonra bildiğim şey yüzünden beni vurmaya kalkardı.
Aslında zaten şirket olarak çalışıyorlardı. Gizli bilgi falan değildi işleri ama yine de onun ne yapacağını kestiremiyordum. Lisanslı boksördü kız bir kere.
Cesaretimi toplayıp yanına gittiğimde, orada olduğumu fark etmeyecek kadar dalgındı. Bu hali beni meraklandırmıştı. Düşüncelerinin içinde kaybolmuştu sanki.
Dikkatini çektiğim, kalmasına ikna ettiğim ve arkadaş olmak istediğimi söylediğim süre içerisinde kokusunu solumuş, ezberlemiştim.
Özür diledikten sonra kalkıp gidecek ve tüm defteri kapatacağım mı demiştim ben?
Bir ömür yanında olmak istiyordum.
Aslına bunu istediğimi o an fark ediyordum. Başından beri ona çekilmem, başkasıyla gördükçe sinirlenmem ve bunun sinirini ondan çıkarmaya çalışmam, farklı bir döngüye zaten girmiş olduğumu ve onu hayatımda benimsediğimi gösteriyordu.
Arkadaş olabilirdik. Arkadaşlar buluşur, görüşürlerdi.
Kolumdan tutarak beni kostümcüye getirmesini anlamlandıramamıştım. Burnumun dibinde dururken, nasıl düşünüp bir şeyleri anlayabilirdim zaten.
Zel! Diye birini çağırdıktan sonra adamın benim 'arkadaşıma' kadınım diye seslenmesine mi, kollarını açarak sarılmak istemesine mi, Elvin'in o adamın kaslı vücuduna doğru atılmasına mı daha sinir olmuştum, seçemiyordum.
Hayır hangi aile çocuğuna Zel ismini koyabilirdi. Zaten tipine bakınca pek tekin bir aile olduklarını sanmıyordum. Yeni yeni teoriler üretmemek adına Elvin'i dinlemeye karar verdim ama anında pişman oldum.
Eşek kostümü giymek ne demekti!
Resmen vicdansızlıktı bu.
Onun yanında olma isteğim rezil olma düşüncelerimin önüne geçtiği için kabul ettim.
Meydanda ondan özür dilerken, zoraki biri olarak değil samimi bir şekilde itiraf yapan bir adamdım. Tüm kalbimle özür dilemiştim.
Sonrasın da ise onu kollarıma almak... ölümsüzlüğü bulmak gibiydi. Tarifi imkansız, hissi sonsuz.
Kalbimin çarpıntısı mıydı hissettiğim yoksa onun kalbi miydi bedenime çarpan bilmiyordum.
Anlayamayacak kadar afallamıştım o an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMALAT HATASI ( Bay ve Bayan LADEN serisi 2)"TAMAMLANDI"
ChickLitHer şey bir yüzüğü elimden çıkarmam ile başlamıştı ondan sonrasi ise peri masali.... dememi bekliyorsanız gerçekten yanıldınız. Ondan sonrası tam bir IMALAT HATASI!