BLUE

BLUE|10

Blue'nun bu bölümü her harfine kadar bir şarkıyla dolu. Hissederk dinlediğim bir şarkıdır. Şarkıyı MM da var. Telefondan girenler için;

Juliet simm FT. Andy biersack: Not broken yet.

Keyifle oku R5er:

Yataktan gerinerek kalktım. Uyanmış olsamda hala uyuyor gibi hissediyordum kendimi.Gardıroptan gözūme ilk çarpan şeyi giydim ve yüzümü yıkamayı boş verip telefonu alıp çıktım. Hells bells eşliğinde yemek haneye geçtim. Boştu, ne zamandan beri uyuyordum ben! Saat o kadar geç olmuşmuydu! Rydel niye beni uyandırmamıştı!

Boş verip güverteye indim güverteden sesler geliyordu. Birileri kutlama yapıyordu galiba. Güzel bir kutlamada yenilebilecek leziz bir pasta şuan mükenmel gibi görünüyordu! Güverteye girdiğimde gözlerim olanı algılayamamıştı, dondum. B-bu manzara gerçekmiydi. Yada benim gö-gözümden akan o damla. Ross ve Larissa öpüşürken gemide diyer birkaç kişi onları alkışlıyordu ve tabiki Rydel,Riker,Rocky, Ellington ve Ryland'da ah bide Luke, Fred ve Alexsis vardı dimi! Yanlarına gittim ben Rydel'ın yanında durdum beni gömemiş gibiydi. O sırada yanımda bir kızıl sürtük gördüm. Ross'a elini kenetlemiş bir şekilde bana alay edici bir gülümseme ile bakan bir kaltak. Gözüm Ross'a kaydı o bana değil büyünmiş gibi Larissa'ya bakıyordu. Kalp krizi geçirmek istiyorum.

Larissa'nın "seni yendim pislik" adı altında attığı bakışlar altında ezilmiştim.

" Darla" dedi en sonunda Ross. Dilini yutmuşa benziyordu.

" Biz Larissa ile sevgili olduk. Değilmi Kızıl ördeğim!" dedi Ross ve Larissa'nın dudaklarına bir öpücük attı.

Larissa. Sevgili. Ross. Kızıl ördek!

" Hey Darla! Dondun bir şey söylemeyecekmisin?" dedi Larissa. O sırada diyerleri yanıma geldi.

" Az şunlara bak Darla çok tatlı değillermi?" dedi Rydel ve Larissa'nın yanağını sıktı.

" Afferin benim kardeşime. Kızı kaptın" dedi Riker ve Ross'a beşlik çaktı.

" Aferin kuzen! Kedi olalı bir Fare tutun" dedi Lucas ve elini omzuma atıp beni kendine çekti.

" T-tebrik ederim " dedim zorla. Hala anın şoku üzerimdeydi. Ross ve Larissa çalan şarkı ile dans ederken Lucas elini belime koydu ve bizde dans etmeye başladık. Çalan şarkıya dikkat ettiğimde Give me love olduğunu fark ettim ve içimden sıkı bir küfür savurdum. Tesadüf olabilirmiydi? Bu şarkıda ilk dansımı Ross ile yapmıştım ve şimdi yine aynı şarkıda farklı insanların kollarındaydık. Luke dudağını kulağıma yaklaştırdı ve fısıldadı.

" Hadi gidelim burdan"

Elimi tuttu ve beni peşinden sürüklemeye başladı. Nereye gittiğimizi sormadım sadece onu takip ettim. Luke bizi odasına soktu ve kapıyı kilitledi. Ben onun yatağına oturmuş ona bakarken oda yanıma oturdu.

" Nasılsın?" dedi Luke.Ona gülümsedim ve yaklaştım.

" İyiyim" dedim. Gerçekten gülümseyip. İyiydim. Ross ve Larissa mutlu olurlardı belki. Gerçi Ross kesinlikle bir sürtükten daha iyisini hak ediyordu ama mutluysa problem yoktu. Ona kızıl ördeğiyle mutlu bir ömür diliyordum(!)

Luke elimi tuttu ve yüzümü kendisine çevirdi. Yaklaştı. Yaklaştı. Yaklaştı ve bamm.Dudakları,dudaklarımı kaplıyordu. Öpüşü sert değildi aksine kendimi özel hissediyordum. Ona aynı anda karşılık verdim o diliyle ağzımı keşfederken bende onun ipek gibi saçlarıyla oynuyordum. Beni yatağa yatırdı ve kendiside üstüme çıktı. Birbirimizi aralıksız öpüyorduk elini belimden çekip vucudumu keşfetmeye başladı bense hala onun müthiş saçlarından nasibimi almış değildim. Nefes almak için geri çekilmiştik. Hormonlarım şu anda en kendinde olmadığı andaydı ve gözlerim arzulu bir şekilde Lucas'ı süzüyordu ve onun kaslarını. O ise gözleri koyulaşmış bir şekilde öpülmekten ve ısırılmaktan şişmiş dudağıma bakıyordu.

" Bunu seni ilk gördüğüm andan beri istiyordum." dedi arzu dolu sesiyle. İnledim o bakış neydi öyle.

" Peki bebeğim hazırmısın?" Ona cevap vermedim. Kemer yerlerine işaret parmağımı taktım ve onu kendime bastırıp bir beden haline gelmemizi sağladım. Dudaklarımız birbirine mühürlenmişti.Elleri beyaz tişörtümün altına girdi ben onun six pack'leri ile oynarken. Bir ses duydum ve onu üzerimden ittim.

" Hadi ama Darla" dedi Luke.

"Shh" dedim" Sadece dinle" gelen ses sanki, sanki.

" Pitbullar" dedi Luke ve kapıyı açıp hızla dışarı çıktık güverteye doğru koştuk. Tüm gemi buradaydı. " Neler oluyor?" dedim Rydel'ı bulup. Herkez birbirine endişeli bakışlar atıyordu ve bir kaç kişi ağlıyordu.

" Bitti" dedi Rydel bu ne demekti. Diyerleride yanımıza geldi. Onlar neden ağlıyordu!

" Blue bir buz dağına çarptı!" dedi Ross.

" Sonumuz titanik olacak" dedi. Bir yerden bir patlama sesi geldi ve ben dayanamayıp kendimi bıraktım.

" Darla"

" Hey! Darla"

" Beni duyuyormusun"

" Hıı" diyerek fırladım yataktan.

" İyimisin?" dedi Ryland "Kabustu sanırım". Derin nefeslerimin arasından mırıldandım.

" Hemde ne kabus!" O ne biçim bir rüyaydı öyle. Ömrüm boyunca görebileceğim en ekşınlı rüya.

" Saat öğleden sonra bir. Ne uyudun be!" dedi Ryland.

" Neyse biz diyerleriyle beraber güvertedeyiz gelirsin" dedi Rydel ve odadan çıktılar. Derin bir nefes alıp elimi yüzümü yıkadım.

Sakin ol Darla, kabustu ve geçti!

Hala ayaktasın bir buz dağı yada pitbullar yok. Sevişmek üzere olduğun bir Luke ve kızıl ördekte yok sakin!

Yakında Blue'ya yeni bir konuk oyuncu gelecek. Biraz ipucu vermek gerekirse kendisin Darla'cığmızın yakın arkadaşı! Ve ah belki bu geliş Ross'u değil ama Rocky'i etkileyeceğe benziyor.

Saygılarımla!