5.BÖLÜM

22.2K 708 17
                                    

"Ben bütün ailem buradayken bir kaç şey söylemek istiyorum." Babama doğru baktım.Gözlerini kısarak bana bakıyordu."Ne söyleyeceksin kuzum benim?" Gülümseyen anneme şefkatle baktım."Ben bu gün bu evden ilk defa çıkmıyorum."Duraksadım bir an için.Oturmamı güçlendiren gelinliği çekiştirdim sıkıntıyla."Yıllar önce bu evden okumak için çıktığım da bu kadar düşünecek bir şeyim yoktu, tek isteğim okul okumaktı.Okudum da, bir işim var ya da vardı benden bir şeyler öğrenmek isteyen gözümün içine bakan çocuklarım var, düzenli bir yaşamım, rayına girmiş hayatım var."Kalbimin deli gibi attığını fark ettiğim de gözlerim babamınkileri buldu."Artık sadece bir şey değil bir sürü şey düşünüyorum.Canımdan bir parçayı korumak için buradayım, bu gelinliğin içinde varım ama sanmayın ki kadere boyun eğiyorum, asla! Ben ellerimle kurduğum emek verdiğim her şeye geri döneceğim, er ya da geç.Bunları söylüyorum ki beni değişmiş olarak görmeyin, o aileye istediği çocuğu vermek niyetinde değilim.Çalmaya çalıştıkları hayatımdan canımdan bir parça vermeyeceğim onlara."Ayağa kalkıp anneme doğru ilerledim.Ellerini tutup öptüm.Ayağa kalkarak yanaklarımı öptü."Her şeyim,Sırma'm ben hep burada olacağım annem."Gözlerinden yaşlar akarken kafamı sallayıp ondan uzaklaştım.Babam önüme doğru gelerek elleriyle omzumu kavradı.Kafamı yere eğip gözlerime dolan yaşları tutmaya çalıştım."Sırma, sen benim ilk kızımsın, canımın can bulduğu meleğimsin, bu zamana kadar istediğin gibi bir baba olamadım biliyorum."Sesi boğuk çıkıyordu.Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Hafiften kırışmış alnı çökmüş ve yaşlı gözleriyle bakıyordu bana."Seni hep sevdim kızım, gösteremesem de hep sevdim."Gözlerimden yaşların süzüldüğünü hissettim."Baba!" Kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım.Sol eliyle beni kavrarken sağ eliyle saçlarımı okşadı."Ağlama kuzum, başın dik olsun hep gittiğin yerde kimse seni ağlatamasın."Geri çekildim.Elleriyle başımı kavrayıp dudaklarını alnıma bastırdı.Hayatımda ilk defa baba sevgisini hissetmiştim.


"Baran! Sana yalvarmayı bıraktım artık, eğer bu gün o kız bu eve girip gece koynunda olursa Allah şahidim olsun ki babamın evine dönerim." Kravatını ayna karşısında düzelten Baran ağa kendisini tehdit eden imam nikahlı karısına baktı gözlerini kısarak."Elif kendine gel, seni bir daha uyarmak istemiyorum."Sakin ses tonuyla uyarıda bulundu genç adam Elif'e."Baran ben dayanamam anlamıyor musun? Seni çok seviyorum, başka kadının sana seninde ona dokunmasına dayanamam .Ne olur yapma bize bunu."Ağlamaya başlayan kadına içi burkulmuş şekilde baktı.Kalbi sızladı genç ağanın karısını o halde görünce, çocuğunun annesi olamasa da tüm ihtiyaçlarını karşılayan sesini çıkarmayan bir kadındı Elif."Elif'im beni de anla, kardeşimin canını vermek kolay mı?" Genç kadın kocasının gözlerine baktı, değildi kolay olmadığını biliyordu ama üstüne kuma gelmesi de onun için kolay değildi."Tamam Baran, senin istediğin gibi olsun, beni ihmal etme, beni sensiz bırakma, o kadını sevmeyiceğine söz ver bana."Baran cevap vermemeyi tercih etmişti.O kadını sevmeyeceğine dair söz nasıl verebilirdi ki, çocukluktan kalma bir hesabı vardı Sırma ile...


"Ne olacak şimdi?" Yanımda oturan Baran'a baktım."Ne?"Yüzünü buruşturarak gözlerini baktı."Ne olacak şimdi?" Sesimin tonunu yükselttim biraz daha, duymadığını düşünerek."Bana doğru yaklaşıp kulağıma eğildi."Bilmiyorum." Tek nefeste söylemişti.Kafamı olumsuz anlamda sallayıp başka yöne bakmaya başladım.Gözlerinin üstümde oluşu beni rahatsız etmişti ."Ne bakıyorsun?"Ona bakmadan konuştum.Güldü.Masanın üstünde duran elimin üstüne elini koydu.Bileğimi kavrayıp ayağa kalktı."Hadi kalk, herkes bize bakıyor oynamamız için."Kulağımın zarını patlatacak kadar yüksek davul sesi arasında ilerledik.Sıkıntıyla bileğimi kocaman elleri arasından çıkarmaya çalışıyordum ki beni tutup kendisine bastırdı.Patlayan silahlardan irkilerek ona iyice sokuldum istemsiz olarak da olsa."Korkma bir şey yok." Gözlerim Baran'ın karısının kıskançlık, kin ve nefret dolu gözlerini bulduğunda kendimi hemen geriye çektim.Nasıl dayanabiliyor diye düşünmeden edemedim, sevdiğin adamın kollarında başka bir kadının var oluşu ne kadar korkunç bir his olsa gerek.Duvağımın arkasındaki ağaya baktım.Aynı kaşlar, aynı gözler, aynı derin bakış.Bir insan nasıl olur da bu denli aynı bakabilirdi ki?Kollarını iki yana açarak müziğe eşlik etmeye başlamıştı.Herkes kenara çekilmiş bize bakarken öylece durdum.Annemin bakışları gözlerimi bulduğunda gülümsedi.Benim evleniyor olmam onu mutlu mu ediyordu anlamıyordum.Ellerimi Baran gibi havaya kaldırıp hareket ettim.Bu eziyet daha ne kadar sürecek bilmiyordum ama sanırım daha başlangıçtı.


"Sırma, iyi misin?" Kollarıyla beni saran dayıma karşılık verdim."Değilim dayı, ben büyük bir hata yapıyorum."Boğazım düğümlenmişti."Sakın ağlama dayıcım sakın."Saçlarımı okşayıp geri çekildi."Sen güçlüsün bir süre idare et hayatımıza geri döneceğiz sana söz veriyorum."Gülümsedim.Dayım benim hep yanımda olmuştu bu zamana kadar ona minnettardım.Annem yanımıza geldi, "Sırma vakit geldi kızım." Bir an için ne yapsam bilemedim, açık olan avlu kapısından koşarak çıksam beni nerede yakalarlardı, mahallenin başında mı yoksa şehire kadar inebilir miydim?


Bahsettiğimi yapmamıştım, ne mahallede yakaladılar ne de şehirde, tamda avlunun ortasında yakaladılar ve bundan sonra uyuyup uyanacağım odanın kapısından içeriye attılar beni.Birazdan uçurumdan aşağıya yuvarlanmama neden olan adam gelecekti.Ne konuşacaktım onunla ya da ne yapacaktım?Bedenimi ona teslim etmemi bekliyor mu benden?Bana verdiği sözler o imzayı atana kadar mı geçerliydi acaba?Kapının kolu yavaşça aşağıya indirildi, kapı açıldığında gözlerim kapıyı açan kişinin gözlerini buldu.BARAN AĞA.Kapıyı kapatıp bana baktı."Ne bakıyorsun?"Sertçe kafamdaki duvağı çekip çıkardım."Seninle bu yatağa yatacağımı falan mı düşünüyorsun?"Alayla bir gülümseme taktım suratıma.Kaşlarını çattı bana doğru emin adımlar attı.Tam önümde durdu ve çenemi kavradı gözlerini gözlerime sabitleyip iyice yaklaştırdı yüzünü yüzüme."Ne yapıyorsun?"Korkuyla inledim."Ben şerefsiz bir adama mı benziyorum?"Sorduğu soru karşısında afalladım.Kafamı çenem deki elin izin verdiği kadarıyla sağa sola salladım."O zaman ne diye bana pezevenk muamelesi yapıyorsun Sırma?" Yumuşak ve kırgın yüz hatlarıyla bana baktı.Omzumu silktim.Benden uzaklaşıp cama doğru ilerledi, elini kravatına atıp tek seferde çözdü.Sağ eliyle yüzünü buruşturdu."Özür dilerim, ben-"Elini havaya kaldırıp beni susturdu."Bak seninle bir anlaşma yaptık, sana dokunmayacağım ama bu odaya girmek zorundayım."Kafamı önüme eğdim istemsizce yanaklarımın kızardığını hissettim."İstersen banyoda üzerini çıkar temizlen sonra gelip uyursun yatakta bende burada otururum sabah erkenden çıkarım."Camdan dışarıya bakarak söylemişti bunları.Kafamı sallayıp banyoya ilerledim.Üstümdeki gelinlikten kurtulup suyu açtım.Bakır renkteki küvetin dolmasını beklerken saçlarımda kalan tel tokaları zor da olsa çıkardım.Makyajımı silip kendimi suya bıraktım.


Gecenin bir yarısı kapının yumruklanmasıyla uyandım.Benimle beraber koltukta uyuyan Baranda uyandı.Gözlerimi ovalayıp yataktan kalktım.Baran kapıya yönelip kapıyı açtı."Elif?"Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olan kadın Baranla ikimize bakıyordu.Bir an kahkaha attı.Deli gibi davranıyordu."Kusura bakmayın!Rahatsız ettim." diye bağırdı.Bir an boş bulundum geriye doğru bir adım attım."Elif sen delirdin mi ne bu halin?" Kolundan tutup odadan dışarıya çıkarmaya çalışan Baran'a baktım.Elimi saçlarıma daldırdım."Yaptınız mı çocuk?"Bağırarak herkesi uyandırarak odanın kapısına topladı.Utanarak yatağa oturdum, Baran'ın annesi yanıma geldi."Ne oluyor yavrum burada?" Elif tekrardan kahkaha attı."Çocuk yapmışlardır anne artık. Baran geri dön odamıza gidelim."Kollarını Baran'a dolayıp yere çömeldi."Elif sen delirmişsin çabuk odana git!" Baran'ın babası Haydar Ağa oğluna baktı."Çabuk bu rezaleti ortadan kaldır.Sizde dönün odalarınıza."diye bağırdı.Baran bana baktı."Özür dilerim."diyerek Elifi kucağına alıp odadan çıktı.Öylece tek başıma odada kalmıştım.Bu yaşadıklarım neydi böyle Allah'ım?"


İSTANBUL KUMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin