6.BÖLÜM

23.9K 772 16
                                    

İmam nikahlı karısını kollarıyla saran Baran ağa bir an için gözlerini sımsıkı kapattı.'Şimdi Sırma kollarımda olsaydı, saçlarını koklasaydım, okşasaydım.' diye düşündü.Ama öyle değildi uzun bir süre olamayacaktı.Sırmayı ters köşeye yatırmaktı hedefi aslında.Onunla ilgilenmiyor gibi yaparak yanında kalmasını sağlayamaktı Baran ağanın istediği.Elifi kollarının arasından yastığa bıraktı.Onu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan yavaşça ayaklarını sallandırdı.Öne doğru eğilip yüzünü avuçlarının arasına aldı.Parmakları saçlarını bulurken derin nefes alıp verdi.Ayağa kalkarak yavaş yavaş aydınlanan güne baktı.Bu gece Sırmayı izlemekti günün doğuşuna kadar onu izleyip gün ışığının güzel yüzüne vuruşunu görmekti istediği Baranın ama Elif... Daha şimdiden iki kadın arasında kaldığını hissetti Baran.Lanet etti kalbine lanet etti törelere lanet etti...


Kapının tıklanmasıyla gözlerimi araladım."Evet girin." Yataktan kalkarak kapıya doğru bir adım attım.Karşımda Baran'ı görünce dün gece aklıma gelmişti.Elif'in hali gözlerimin önünde belirdi."Sırma?" Düşüncelerimden sıyrıldım."Efendim."Arkamı dönerek komidin'in üzerindeki saç tokamı alıp saçımı tepeden bağladım."Özür dilerim." Gözlerimi gözlerine diktim."Ne için?" Birkaç adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı."Ben dün gecenin seni hayal kırıklığına uğrattığını düşünmüyorum elbette ama üzdüğünü görüyorum, seni üzmek istemedim." Aramızdaki mesafeyi geriye adım atarak açtım."Benden değil Baran ağa karından özür dilemen gerekiyor." Kaşlarını çattı.Omzumu silktim, banyoya doğru ilerledim.


"Sırma!" Duraksayarak olduğum yerde durdum.Kafamı ona çevirdim.Gözleriyle bir şeyler arıyor gibiydi."Sırma çarşaf nerede?" Endişeli gelen sesinden anlamıştım demek istediğini."Annende." Kafasını sağa sola sallayarak kapıyı açıp hızla çıkıp gitti sinirle.Elime baktım, birkaç damla akacak kadar olsa da kesik sonuçta, can yakıyor.Kapıya baktım.Derin bir nefes alarak banyoya girdim. Üzerimdekiler'den kurtulup suyu açtım, sıcak su tenimden akıp giderken içiminde akıp gittiğini hissettim.Bu hayatı yaşamaktan gerçekten emin miydim? İstesem kaçıp gidebilirdim.Hiç başlamadan kurtulabilirdim."Kimi kandırıyordum, iki gün sonra bulurlar beni." Gözlerime dolan yaşlar hızla akmaya başladı.Suyla karışan hıçkırık seslerimi durdurmak için elimle ağzımı kapattım.Sırtımı duvara dayadım.Banyodan çıkınca ne olacak hiç bir bilgim yoktu ama iyi şeyler olmayacak bunu biliyordum.


Baran ağa hızla avluya gitti.Gözleriyle annesini aradı.Mutfaktan sesi gelen Dizdar Hanımın yanına hızlı adımlarla ilerledi.Endişeyle annesinin omzuna dokundu Baran ağa."Ana." Oğlunun sesiyle gülümseyerek arkasını dönen Dizdar Hanım Baran ağanın yanaklarını kavrayıp aşağıya eğilmesini sağladı.Alnından öptü."Aslanım, söyle Baranım anan can kurban sana." Baran ağa annesinin sesinden neşesinden bir şey olmadığını fark etse de sormadan rahat etmeyecekti."Anam, çarşaf-" Dizdar hanım oğlunun lafını kesti."Gördüm oğul gördüm helalindir Sırma artık. Ölünceye, o kan kefene değinceye kadar helalindir, o kıza sahip çık oğlum." Dizdar hanım oğlunun omzunu sıvazlayıp mutfaktan çıkıp avluya girdi.Baran ağa annesinin söylediklerini anlamaya çalışıyordu.Kaşlarını çatarak merdivenlere baktı.Sırmanın aşağıya indiğini gördüğünde yavaşça avluya ilerledi.Sırma kafasını kaldırıp Baran'a baktı.Baran Sırmanın yanına gidip kolunu tuttu,gözlerine baktı, daha sonra kulağına eğildi."Çarşaftaki kan nereden çıktı?" Sırma kolunu kendine çekip Baranın elinin arasından kurtardı."Zamanı değil bu konunun." Diye kestirip atmıştı Sırma...


"Sırma, kızım gel hele yanıma."Dizdar hanımın yanına doğru ilerledim.Eliyle divanı işaret etti.Hırkamı düzeltip oturdum."Nasılsın yavrum iyi misin?"Olumlu anlamda kafamı sallamakla yetindim.Gülümseyerek bana bakıyor olmasından iç güdüsel olarak rahatsız olmuştum.Oturduğum yerde kıpırdandım."Utanma kızım, anne kız gibi konuşalım.Bende yaşadım yaşadığın şeyleri." Anne kız? Ben annemle yaşayamamışım o ilişkiyi."Benim yaşadığımı yaşadığınıza emin misiniz? Evlendiğim gece Baranın imam nikahlı karısı dayanıyor.O kadın için çok zor bir durum ve ben bu evde onun mutsuzluğu üzerine mutlu bir evlilik kurmak zorundayım.Bu inanılması güç bir durum."Kadın acı bir gülümsemeyle yüzüme baktı.Elini saçıma attı, yavaşça okşadı."Yaşamadım ama ne kadar zor olduğunu biliyorum, ben senin yanındayım kızım diyeceğim sen yanlış anlayacaksın, ailemize çocuk ver diye değil kızım Elif Baranın kuzeninin kızı, akraba sayılırlar.Baran hiç gönlü yokken birden kabul etti evliliği, ben hiç istemedim Elif Barandan başka kimseyi dinlemez kimseye saygı göstermez geçimsiz bir kız." Ellerimi avcunun arasına alarak konuşmasına devam etti.Kafamı önüme eğdim."Elif farklı bir kız, Baran onu sevmiyor Sırma, sadece saygı duyuyor sadakati var oğlumun.Sen onu sev.Sev ki oda seni sevsin yavrum.Mutlu olun, bu mutluluğunuza bir torunla bizleri de mutlu edin." Ellerimi geri çekip ayağa kalktım."Dizdar hanım özür dilerim saygısızlık etmek istemem ama mutsuz bir evlilik üstüne kuma gelip mutlu bir hayat yaşayamam." Arkamı döndüm.



Burnum birinin omzuna çarptı, acıyla inledim, elimle burnumu tutarak."Sırma."Acıdan dolan gözlerim arasında çarptığım kişinin Baran olduğunu gördüm."Oğul ne yaptın?" Baran beni oturtarak elleriyle elimi tuttu.Burnumdan elimi çekip parmağıyla burun değilimden akan kana dokundu."Çabuk buz getirin.Bez getirin bişiler getirin Gelin hanıma çabuk!" Kükreyen sesini duyduğumda ürkmüştüm."Sırma, iyi misin canım?" Elleriyle yüzümü avuçladı.Gözlerine baktığımda endişe gördüm.Benim için endişelenen gözlerle bakıyordu.Benim için."İyiyim, önemli birşey yok." Zar zor kurduğum cümleden kendim bile emin değildim. İyi miydim, hayır.Canım aşırı derecede yanıyordu.Bu nasıl bir cüssedir yerle bir etti burnumu.Elinde buzla ve bezle koşan kıza baktım."Buyur ağam." Baran hızla buzu aldı.Burnuma doğru koyduğunda acıyla inledim."Baran acıyor dur." Eliyle saçımı tutup kulağımın arkasına itti.Buzu çekip bezle burnumdan akan kanı sildi.O aceleyle benimle ilgilenirken ben gözlerine diktim gözlerimi.Gözlerinde pişmanlık ve suçluluk vardı."Baran."Sesim yatıştırıcı çıkmıştı."Sırma." Elindeki buzu aldım."Özür dilerim." Gülümsedim."Ben iyiyim, özür dileme ben çarptım sana." Gülümsedi.Gözlerimi ondan aldığımda herkesin bizi izlediğini gördüm.Elifin de...


"Ne oluyor?"Baran sıkıntıyla iç çekti ayağa kalkarken. "Size soruyorum.Baran?" Oturduğum yerden kalkarak Baranın yanından geçtim, merdivene yönelmiştim ki Elif kolumu tuttu."Gelin hanım nereye gidiyorsun?" İmalı imalı sorusunun ardından hiç iyi bir diyalog yaşanmayacağından emindim."Elif, ben-" Kolumu sıkan kolun üstünde Baranın elini gördüm. "Elif!" Elif Barana hayranlıkla baktı."Efendim hayatım."Elif kolumu bırakıp elini Baranın göğsüne dayadı.Barana baktığımda gözlerimiz buluştu.Arkamı dönüp koşarak merdivenden çıkıp odama yürüdüm.Kalbim deli gibi atıyordu.Anlam veremediğim hisler belirdi bedenimde.Burnumun sızısıyla kendimi yatağa bıraktım.Gözlerimi kapattım, yastığa iyice gömüldüm."Elif yeter dedim sana yeter dün geceki terbiyesizliğin yetmedi mi? Daha ne konuşuyorsun?" Baranın haykırışıyla içim titredi."Baran sen benimsin, başkasıyla seni asla paylaşmam asla!" Baran zaten senin."Elif Sırma benim karım! Ya bunu kabul edersin ya da bu evden defolur gidersin!" Baranın tutumu karşısında afalladım, bir süre sonra gidecektim zaten, Elifi neden benim için kovuyordu ki? Kapının açılmasıyla olduğum yerden kalktım."Baran git lütfen." Ayağa kalkıp ona kapıyı gösterdim."Elif yüzünden huzursuz olmanı istemiyorum Sırma!" Elimi saçlarıma geçirip kapıyı tekrar gösterdim."Git lütfen." Kaşlarını çatarak baktı.Uzattığım elimi tutup beni duvarla kendisi arasında bıraktı."Ba- Baran." Elini saçıma götürüp kulağımın arkasına itti.Yanağımı okşadığında kalbimin deli gibi çarptığını hissettim."Baran yapma nolursun." Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.Son bir şans aradım bu durumdan kurtulmak için."Baran lütfen."Ellerimi göğsüne dayayarak ittirdim.Geri çekilmeyi bırakın yerinden bile kımıldamadı.


Dudaklarımın üstünde onu hissettiğimde artık çok geçti.Yavaş yavaş hareket ettirdiğin de göğüs kafesimden kalbimin çıkacağını hissettim.Karşılık vermek istemiyor olsam da dudaklarımı araladım.Onu bekliyormuş gibi dudaklarımı dudaklarının arasına aldı.Nefessiz kaldığımızda geri çekilip alnını alnıma dayadı.Ellerinin arasına yüzümü alıp burnumu öptü."Özür dilerim." Hiç bir şey söyleyemeden gözlerimi kapattım.Benden uzaklaştığında gözlerimi daha sıkı kapattım.Kapının kapanma sesini duyduğumda gittiğini anladım."Allah'ım yardım et..."

10 dakika önce yaşadığı duyguları atlatabilmek için kendisini evden dışarıya attı Baran ağa.Sırmanın dudaklarını öpmek henüz aklında olan bir şey değildi, istem dışı gelişen bu olay karşısında afallamıştı genç adam.Geç kızında aynı duygular içinde olduğundan habersizdi.Arabaya binip camı sonuna kadar açtı.Yolun sınılarını zorlayarak hızla kurak arazide ilerlemeye başladı.Derin nefesler alıyordu genç adam hayatında hep hayalini kurduğu anı gerçekleştirmişti.Baran ağa, heyecandan ölüyordu, genç kızı istiyordu karısı olmasını helali olmasını istiyordu, ama henüz erkendi bunu da biliyordu.




İSTANBUL KUMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin