21. BÖLÜM

12.7K 527 11
                                    

Kapının hızla açılmasıyla olduğumuz yerde kapıya döndük. Elimi yavaşça Baranın göğsünden indirip geri çekildim. Karşımızda Baranın babası duruyordu. Ani bir hareketle Baranın arkasına geçtim. Utanarak kafamı ağağıya indirdim, yüzüme hükmeden kanla beraber kızardığımı hissettim. Baran odama gel konuşmamız lazım. Baran kafasını sallamak yetindi. Kapıdan uzaklaşınca Barana dönüp baktım. "Beni daha ne kadar rezil edeceksin? " Elini yüzüme getirip hızla dudaklarıma dudaklarını bastırdı. "Gelicem beni bekle burada konuşucaz." Gülümseyerek çıktı. Afallamış bir halde geriye sendeledim.  Aptal babasıydı sonuçta bizi görmüştü öpüşürken hemde açlıkla öpüşürken hemde ben bornozluydum. Kafama vurup küfürler ettim.  Neden bu kadar sinirli acaba diye düşündüm bir an. Kötü bir şey olmamıştır umarım. Ayağa kalkıp kapıya yöneldim merakıma yenik düşüp.


"Baran bu işe bir hal çare bulacaksın en yakın zamanda! Hamile bir kadını sokağa bırakmak bize yakışmaz.Hemde bebek benim soyumsa!" Geriye çekilip yatağa oturdum.Elifin bu evde kalması gerekiyorsa, benim için yolun sonu demekti.En yakın zaman da İstanbul'a dönmem gerekiyordu, sonrasında boşanma davası açacaktım.Ayağa kalkıp bornozumdan kurtuldum.Dolaba yönelip kapağı açtım.Bir elbise seçip yatağa bıraktım. Çekmeceden iç çamaşırı alıp üzerime geçirdim.Elbiseyle ayakkabıları da giydikten sonra makyaj masasının önünde duran sandalyenin üzerindeki hırkamı alıp giyindim.Karanlık çökmüştü.Kapıyı açıp merdivene doğru yöneldim, yavaş adımlarla aşağıya inmeye başladığımda arkamdan birinin seslendiğini duydum.Elif... Onu duymamazlıktan gelerek hızla merdivenden aşağıya indim.Kasığıma saplanan sancıyla olduğum yerde bir süre durdum.Sancı hafifledi derken ikincisiyle bedenim yeniden sarsıldı.Elimi karnımın altına yerleştirip sessizce inledim."Elif odandan çıkma dediğimi hatırlıyorum! Ne işin var burada?" Baran'ın sesiyle iki büklüm halimden düzelmeye çalıştım.Sancı yerini sızıya bırakırken yavaşça mutfağa ilerledim."Sırmam." Baran arkamdan gelerek önünde durduğum tezgaha bedenimi yasladı.Kulağıma değen dudakları içimi gıdıklasada ona boyun eymeyecektim."Efendim Baran?" Önümü dönüp gözlerinin içine baktım."Yarım kalan bir şeyler vardı sanki?" Muzipçe gülümsedi.Kaşlarımı çattım."Babanla ne konuştunuz?" Gülüşünün yerini hüzün kapladı sanki."Hiç, Elif konusunu soruyor." Elimi belimi kavrayan Baran'ın elinin üzerine koyup ittim."Ben soru sorduğuna inanmıyorum bence yapman gerekenden bahsediyor." Onu itip yanından buzdolabına yöneldim.Kapağı açıp sürahide dolu olan ayranı alıp masaya bıraktım.Mutfak dolabına yönelim bardak alıp sandalyeye oturdum.Kendime ayran doldurup içmeye başladım.Baran mutfaktan çıktı.Elimi alnıma koydum, dirseğimi masaya dayayıp dolan gözlerimi serbest bıraktım.Baran değişiyordu, iyi biri olmaya çalışıyordu ama kader bizim birlikte olmamıza karşıydı."Gelinağam. Karnın mı acıktı? Yemek hazır masaya kurmadan önce sana birşeyler vereyim yer misin?" Kafamı hayır anlamında salladım."Teşekkür ederim istemiyorum." Elimdeki bardakla birlikte masadan kalkıp mutfaktan çıktım.Attığım adımda sızı daha da artıyordu.Merdivene kadar zar zor yürümüştüm."Ah..." Yüzümü buruşturup olduğum yerde durdum.Merdivenin korkuluğuna tutunarak yavaşça yere çöktüm.Daha önce hiç hissetmediğim bu acı tüm bedenimi ele geçirdi saniyeler içinde.Geçmesini beklerken derin nefesler aldım.Elimi kasığıma iyice dayadım.Yavaşça ayağa kalkmaya çalışırken oturduğum yerdeki lekeyi gördüm.Telaşla elbisemin eteğine baktım.Yoğun kan lekesiyle birlikte telaşlanmıştım."Gelinağam!" Telaşla bana doğru koştu."Baran ağam! Hanımım! Yetişin gelinağama birşey oluyor!" Anlam verememiştim olanlara.Elimde olmadan ağlamaya başladım, kendimi çok çaresiz hissetmiştim.Yeniden bedenimi saran sancıyla sarsıldım.Bacaklarım titriyordu, ayakta kalmak çok zordu."Sırma!" Bacaklarımın bedenimi taşımamasıyla yere çöküyordum ki Baranın kokusuyla gözlerimi kapattım."Canım! Ne oldu? Ne oldu Sırmaya?" 



Genç kadın kendisinden habersiz bedeninden akan kanla birlikte kocasının kucağına yığılıp kalmıştı.Baran ağa güzeller güzeli karısı için endişenin en son noktasını yaşıyordu.Hastaneye varalı 20 dakika olmuştu, karısından haber yoktu.Ayağa kalkıp bir tur daha attı koridor boyunca.Derin bir nefes alıp saçlarını tuttu sertçe."Sırma hanımın yakını ?" Doktor kapının önünden seslendiğinde Baran koşarak doktorun önünde durdu."Neyi var karımın ?" Adam burukça gülümsedi genç adama."Beyefendi karınız hamile, fakat şiddetli kanaması var bebeği da Sırma hanımı da kaybetme olasılığımız çok yüksek." Baran ağa kulaklarına dolan sözlerle birlikte yıkılmıştı.Sevdiği kadın bebeğini, bebeklerini taşıyordu ama ölebilirdi."Ne demek kaybetmek doktor? Yaşayacaklar ikiside!" Doktorun yakasını tutan ağayı sakinleştirmek için uğraşan Sırmanın ağabeyiydi."Baran dur hele!" Baran doktoru bırakıp geri çekildi."Bana bak doktor! Gözlerimin içine.Ben orada yatan kadının kocasıyım.Onun karnına bu bebeği zorla soktum! Pisliğin tekiyim, şerefsizim! Fakat ben o kadına kendimi bildim bileli aşığım! İkisinden birine birşey olursa bu hastahaneyi başınıza yıkarım bunu böyle bil!"Kapının tekrar açılmasıyla durdu."Doktor bey hastanın kalp atışları zayıflıyor." Doktor koşar adımlarla odaya girdi.Gözlerinin dolmasına hakim olamayan genç adam geriye dönüp duvara yumruklar savurdu."Lanet olsun ulan lanet olsun!" Duvara dayandı, yavaşça yere çöktü Baran ağa, heybetinden yoksundu şu an.Sevdiği kadını ve yeni öğrendiği bebeklerini kaybetmek vardı, hayatının sonuna kadar...



Saatlerdir bekliyordu genç adam, sevdiğinden karısından bir haber.Oturduğu sandalyeden kalkıp ameliyathanenin kapısına yaklaştı yeniden, her 5 dakika da bir yaptığı gibi."Hadi Sırmam, tutunun birbirinize hadi sevdiğim." Fısıldayarak kapıya baktı.Gözleri dolup dolup duruyordu genç adamın, gururuna tutunup ağlamıyordu.Ağlamak istiyordu hemde bağıra çağıra ama yapamazdı burada olamazdı.Ameliyathanenin kapısı açıldı.Doktor Barana yaklaşıp elini omzuna koydu."Maşallah, bebeğiniz pek güçlü." diyip gülümsedi."Karım?" Ağzındaki maskeyi çekip çıkarttı doktor."O da iyi Baran bey, bir süre göz altında tutucaz sadece.Merak etmeyin sadece tetkik.Yoğun bakıma çıkarıcaklar şimdi Sırma hanımı camekandan görebilirsiniz.Geçmiş olsun." Doktor ahalinin arasından geçip gözden kayboldu.Herkes iyi habere sevinmekle yetindi."Baran ameliyathanenin kapısıdan çıkan karısına baktı.Öylece yatıyor olması paramparça olmasına yetmişti."Güzelim, beni bırakmadığınız için teşekkür ederim sevgilim." Arkasından bakakaldı Baran ağa karısının.


ERTESİ GÜN

"Sırma." Gözlerimi yavaşça açmaya çalıştım.Başımın aşırı derecede ağrımasıyla inledim.Yavaşça kafamı hareket ettirdim."Canım buradayım sevgilim, aç gözlerini." Baranın sesiyle birlikte zor da olsa gözlerimi araladım."Canım karım." Elimi tutup dudaklarına götürdü.Gülümseyerek bana bakıyordu."Ne oldu?" En son hatırladığım elbisemdeki kan lekesiydi. "Ne oldu bana Baran neredeyim?" Baran bana doğru yaklaşıp yüzünü yüzüme getirdi.Dudaklarımı yavaşça öpüp geri çekildi."Hastanedeyiz." Ona devam etmesini beklercesine baktım."Bir bebeğimiz olacak." Gülümseyerek bana bakıyordu.Ne? Bebek mi?Elimi sancının girdiği yere götürdüm."Bebek mi?" Kafasını hızla salladı."Bizim bebeğimiz, ikimizin bebeği." Hala yüzünde gülümseme vardı.Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyordum.Anne olmaya hazır mıydım ben? Hayır, hayır tecavüzdü resmen bu bebeğin bedenime girişi."Baran sen şaka mı yapıyorsun?" Sinirle kalkmaya çalıştım, Baran kollarımı tutup geri yatırdı."Sırma hayır şaka falan yapmıyorum!" Geri yattım istemsizce."Ben istemiyorum bebek falan istemiyorum!" Baran ayağa kalktı."Sırmam güzelim, ne demek istemiyorum.Dünden beri savaş veriyorsunuz ikinizde. Bebeğimiz bizi istemeseydi sana sıkı sıkı tutunur muydu?" Kafam karışmıştı."Ne savaşı Baran?" Baran derin nefes alarak herşeyi anlatmıştı.Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı."Baran! Özür dilerim, ben hazır değilim.Bu şekilde dünyaya bir bebek getiremem." Baran yavaşça kapıya yürüyüp çıkmıştı.Ben ise gözyaşlarımda yatağa iyice gömülüp hıçkırıklarla ağlıyordum.Tam gideceğim derken, sen bana neden bunu yaptın bebeğim? 2 aydır bedenimdeysen neden şimdi gösterdin kendini? Neden?

İSTANBUL KUMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin