["Nereye gidiyordun? Anlaşmamızı ne çabuk unuttun?"]
"Sırma, kızım ne bu halin?" Bana şaşkınlıkla bakan anneme doğru ilerledim.Kollarımı boynuna dolayarak sarıldım.Beni sımsıkı sarıp saçlarımı okşadı."Annem." Sessizce sayıkladım.Geri çekilerek elleriyle yüzümü kavradı."Canım yavrum, ne bu halin, gecenin bu saatinde ne işin var kuzum burada? Baran yok mu?" Annem Baranı sorunca boğazımda biriken hıçkırıkları serbest bıraktım.Islak gözlerimin arasında zar zor babama baktım.Hızla aşağıya inip yanımıza geldi."Sırma." Soran yaşlı gözlerle bana baktı.Ona bir adım atıp bana sarılmasını bekledim.Elimi tutup beni odama götürdü.Yatağıma oturtup ona doğru yaslanmamı sağladı.
Kollarımı babama doladım.Parmaklarını saçlarımda hissedince yutkunarak gözlerimi kapattım."Anlat Sırma'm kim ne yaptı güzel gözlüm sana?" Susmayı tercih ederek anlatmamın ne kadar aptalca olacağını düşündüm.Gözlerimi kapatıp babamın dizlerine kafamı koydum.Babamdan bu zamana kadar görmediğimiz şeyi yaptırmıştım.Dizlerine uzatıp saçlarımı okşamayı.Diline tutturduğu türküyle beraber saçlarımı usulca okşadı.Uyku bedenimi çekerken Baranın ve Elifin sesi doldu kulaklarıma...
"Baran." dedi genç kadın imam nikahlı kocasına iyice sokulurken.Yatakta boylu boyunca yatan Baran yaptığı şeyin ne kadar aptalca olduğunu düşünmekten uyuyamıyordu.Sırmayı seviyordu ama onunla aynı evdeyken başka bir kadınla beraber oluyordu.Bu etik değildi, sevdanın kurallarına aykırıydı."Efendim?" İmam nikahlı karısına baktı genç adam.Kendisine sokuluşuna tepkisiz kalmıştı.Göğsünde parmaklarını gezdiren Elif'e Sırma'ymış gibi bakmayı denedi.Gözleri, saçları, dolgun nar çiçeği dudakları, kalem kaşları,kirpikleri...
Herşeyiyle onun olmalıydı."Seni seviyorum sevgilim." Elif'in sözüyle kendisine gelen Baran cevap vermeden yavaşça kalktı yataktan.Banyoya doğru ilerledi.Kapıyı kapatıp aynaya döndü.Ellerini lavaboya dayayarak yüzünü inceledi.Allah'ın belası." diye geçirdi içinden ve devam etti."Pislik herif! İki kadınla...Birinin duygularıyla oynayıp diğerinin hayatıyla oynamayı nasıl beceriyorsun?" Seslice lanet okudu kendisine.Aynaya yüzünü buruşturarak baktı.Suyu açıp yüzünü yıkadı genç adam.Vücudunun kirli olduğu aklına geldi.Banyoya girmeliyim diye düşündü.Buz gibi suyu açıp altına girdi.Kaskatı kesilen vücudunda hiç bir kıpırtı yoktu, yüzündeki mimiklerden eser yoktu.Bir an önce yıkanıp Sırmanın yanına gitmeliyim diye düşündü Baran ağa...
Deli gibi evde Sırmayı arayan Baran'a Elif tiksinerek baktı."Hayvansın sen Baran!" Baran Elifi duymayarak kapıdan çıktı."Sırma neredesin be gülüm?" Arabaya binerken mırıldandı genç ağa.Sırmayı ilk önce babasının evinde aramayı düşündü.Arabayı hızla kullanırken bir yandan da telefonla kardeşini arıyordu.Telefona çıkan kardeşine nasılsın bile demeden önce "Sırma orada mı?"Elmas sesi telaşlı gelen abisine bir çırpıda cevap verdi."Burada ağabey."Şükür çeken genç adam telefonu kapatarak daha hızlı kullanmak adına gaza bastı.
Gözlerimi araladım. Karanlık odaya vuran cılız ışığa baktım. Ayağa kalkarak kapıya ilerledim, aşağıdan gelen sesleri dinlemeye çalıştım ama başarısız olmuştum.Merak içindeydim, kendimi koridora attım. Yavaşça ilerledikçe sesler belirginleşmişti.Baranın sesiydi bu, babamla kavga mı ediyorlardı? Hızla aşağıya indim.Babam Baran'a tokat atmıştı."Baba." Babamın önüne geçerek kafası sola yatmış Barana döndüm."Git buradan." Kafasını kaldırıp bana yaklaştı."Sırma bu saatte bu halde ne yapıyorsun burada?" Ona cevap vermek yerine kolunu tutup hızla çekiştirmeye başladım.Kapıya kadar çekip kapının eşiğindeyken durdum."Git!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTANBUL KUMASI
RomanceÇocukluğunda evinden, yuvasından, ailesinden daha iyi bir hayat ve daha iyi bir gelecek için dayısı tarafından Mardin'den alınan İstanbul'a götürülen bir kız.Tam herşey Sırma'nın tıpkı istediği gibi gidiyorken aniden Mardin'den alınan bir telefonla...