Yağız hala duyduklarının etkisindeydi. Güzeller güzeli karısı kendisini sevdiğini söylemiş hemde çok demişti . Duyduklarının etkisinden eline düşen bir damla yaşla kurtuldu ve karısına baktı . Zeliha ağlıyor muydu ? Kendisi için bu kadar çok mu endişelenmişti. Birden mutlu oldu . Zelihanın kendisi için ağlayacağı kırk yıl düşünce aklına gelmezdi . Çok bencilce bir mutluluktu bu . Biliyordu ama mutlu olmadan da yapamıyordu . Aynı zamanda kalbine bir hüzün çökmüştü . Karısının daha fazla ağlamasını istemiyordu . Diğer eliyle yavaşça uzanıp Zelihanın çenesinden tuttu ve onun başını kaldırıp kendisine bakmasını sağladı . Zeliha hiç beklemediği bu temas karşısında şaşırmıştı . Yağız uyanmış mıydı ? Hemen Yağızın boynuna sarıldı .
"Çok korktum . Sana bir şey olacak diye çok korktum . Allahım sana şükürler olsun ."
"Ahh !"
Yağız Zelihanın ani tepkisiyle acıyan yarasını tutup inlemişti . Bunun farkına varan Zeliha hemen geri çekildi .
"Ben özür dilerim ...Yani ...şey düşünemedim "
diyerek başını eğdi . Yağız hemen çenesinden tutup Zelihanın başını yeniden kaldırdı ve
"Başını bir daha eğme Zeliha .
Benim karıma bu hiç mi hiç yakışmıyor . "dedi . Ardından sırıtarak devam etti.
"Ama kırmızı çok yakışıyor ."Zeliha duyduklarıyla daha fazla kızardı ve ne yapacağını bilemedi.
Yağız karısının gözlerine baktı ve muzurluk olsun diye sormaya başladı . Artık Yağızın eğlenme zamanı gelmişti. Ne de olsa istediği cevabı almıştı . Bunu bir kere daha duymak için elinden geleni yapacaktı .
" Sen ağladın mı ? Ne için ağladın?
Zeliha şaşkınlıkla Yağıza baktı . Gerçekten soruyor muydu ? Her şey ortada değil miydi sanki ? Demek kocası oyun oynamak istiyordu . O zaman o da bu oyunu kurallarına göre oynayacaktı.
"Çünkü senin için endişelendim."
"Peki neden ? "
"Çünkü seni ...."
Susmuştu Zeliha . Bunu bir daha nasıl söyleyecekti ki ? Utandı ve başını yere eğdi .
"Başını eğmemeni söylemiştim Zeliha . Hem cümlen yarım kaldı . Çünkü beni ne ?
Zeliha iyice kızmaya başlamıştı . Sanki kocası anlamamıştı söyleyeceklerini ! En sonunda cesaretini topladı ve
"Çünkü seni seviyorum . Oldu mu ? "
dedi . Daha kendisine gelemezken dudaklarına kapanan dudaklarla şok olmuştu .
Yağız geri çekildi ve
"Bende seni karıcığım . Bende seni seviyorum ."
dedi . O an Zeliha için sanki dünya durmuştu . Yaşadığı anın etkisi hiç bitmesin istiyordu . Duydukları o kadar çok güzeldi ki elinde olsa hep bu anda kalırdı ama ne yazık ki her şey istediğimiz gibi olmuyordu .
Ertesi gün Yağız bir hafta dinlenmek şartıyla taburcu edilmişti ama Yağızın bu şarta uyacağı şüpheliydi . Bu durumda Zeliha devreye girmesi gerektiğini biliyordu .Aslan arabayı Yağızın evine doğru sürdü ve yaklaşınca kapıda durup arkadaşına döndü .
" Evimdeki tadilat bitti .Bu yüzden eşyalarımı evime taşıdım . Size iyi günler . "
Bu kısaca artık bana ihtiyacın yok . Kendi başının çaresine bak demekti . Bunu çok iyi anlamıştı Yağız . Arkadaşına teşekkür eder bir şekilde gülümsedi ve yavaşça arabadan indi . Eve yürümesinde Zeliha yardımcı olmuş kapıyı ise Halime Hanım açmıştı . Zeliha Yağıza bir şey olduğunu öğrenince durumu hemen Halime Anasına haber vermişti. O da soluğu hemen istanbulda almıştı . Yağız hastahanedeyken çocuklala ilgilenmiş ve arada bir Zelihayla konuşup Yağızın durumunu öğrenmişti . Neyse ki Yağızın durumu gayet iyiydi .
Yağız karşısında Halime Sultanı görünce şaşırmıştı . Onun burada ne işi vardı ? Ona Zeliha haber vermiş olmalıydı . Büyük ihtimalle dayanamamış buralara kadar kendisini görmeye gelmişti .
" Ah Halime Sultan !"
diye geçirdi içinden .
" Tam da karımla baş başa kalacaktım . Yaktın beni ."
Halime Sultan kendisine her şeyden habersiz bir şekilde gülümsüyordu . Nerden bilecekti kadıncağız bir çuval inciri berbat ettiğini ?
Yağız Halime Sultana zoraki bir şekilde gülümseyerek içeriye girdi . Kapıda onu küçük kızı Ayşe karşılamıştı . Ayşe
"Yağız niye geç kaldın ? Ben hep seni bekledim ama sen gelmedin . "
demişti şitemli bir şekilde . Yağız küçük kızın bu haline güldü . Onu kucağına almak ve yanağına öpücükler kondurmak istiyordu ama bu durumda bunu yapması bir hayli zordu .
" Üzgünüm birtanem ama bazı işlerim vardı . Onları çabucak halledip seninle oynamaya geldim ."
diyebildi ancak . Sevinçle ellerini çarptı Ayşe . Anlaşılan çoktan Yağızı affetmişti .
" Benimle oyun mu oynayacaksın "
Zeliha küçük kızını kucağına aldı ve ona
"Evet baban seninle oyun oynayacak bebeğim ama şimdi değil sonra . Şimdi babanın dinlenmesi lazım . Çünkü o çok yorulmuş ."
"Anne Yağız benim babam mı ? "
"Evet canım artık öyle . Bundan sonra ona Yağız değil baba demeni istiyorum . Anlaştık mı ? "
" Peki anlaştık ama benimle oyun oynamalısın . ""Pekala birtanem . Babanı odasına götüriyim sonra seninle oyun oynarız . Şimdi beni salonda bekle . "
Küçük kız başını salladı ve annesinin kendisini kucağından indirmesini bekledi. Yağız ise duydukları karşısında gülümseyerek mutlu bir şekilde onları izliyordu . Zeliha Yağızı ilk defa çocuklarına babaları olarak tanıtmıştı. O an Yağız içinden şöyle geçirdi .
"Dünyanın en iyi babası olacağıma söz veriyorum ."
Acaba olabilecek miydi ?
Sevgili okuyucularım öncelikle sizden özür diliyorum . Uzun zamandır bölüm paylaşamadım . Okul elimi kolumu bağladı :( Bölümlerin hem kısa olması hem de geç gelmesi hoş değil biliyorum . Bu yüzden affınıza sığınıyorum . Umarım beni affedebilirsiniz ^-^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER
ChickLitZeliha adı gibi güzel bir kadındır . Ne var ki talihi kendisi gibi güzel olamamış daha 25 yaşında olmasına rağmen iki çocuğuyla ortada kalmıştır . Zaten kader hiç yüzüne gülmemiştir ki . Ta ki Yağızla tanışana kadar . Yağız ciddi bir iş adamıdır...