14.Bölüm

21 1 0
                                    

Öğleden sonra müdür bana"Benimle gel savaşa gidiyoruz"dedi.Ben de onu takip ettim.Okuldan çıktık ve beni minibüse koydu.Minibüs bayağı genişti.Minibüsün içinde 15 kişi vardı.Bir dakika sonra yeni bir minibüs geldi ve ona da çocuklar doluştu.İki minibüs aynı anda yola koyuldu.Yarım saat sonra durduk.Herkes aşağı indi.Karşımızda da iki minibüs duruyordu.Ordan da çocuklar iniyordu.Sayımız eşitti galiba.Sonra herkes indi ve minibüsler uzaklaştılar.Ardından yanımdakiler elinde kullanabildikleri şeyleri tutuyordu.Karşı taraf da yapınca Savaş'ın başlamak üzere olduğunu anladım ve ben de elimde toprağı kaldırdım.Karşı taraf bize Ateş fırlattı ve bir kız bunu ateşle yok etti.Ve artık savaş başlamıştı.Ben toprak fırlatıyordum.Ama hepsi etkisiz hale geliyordu.James yakınımdaydı.Ve ona bir alevtopu geldi.James'in üstü yanıyordu ben hemen su boşalttım James'in üstüne.Artık üstünde Ateş yoktu.Ben arkadaşımın yanmasına kızmıştım.Böyle olunca daha etkili hamleler yapıyordum.Aklıma bir hamle şekli geldi ve yaptım da.Karşımdaki bir çocuğu hedef aldım ve ayağına doğru hızla kafam kadar bir toprak fırlattım.Onu görmeyince bacağına çarptı ve yer çakıldı.Ve bunun işe yaradığını görünce diğerlerine de yapmaya karar verdim ama onlar farkına varıp engelleyeceklerdi.O yüzden yapmadım.Bunu unuttuklarını düşündüğüm Zaman hamleyi yaptım.Ve çocuk yere düştü yere düşünce yerde boşluk bıraktım ve çocuk yere düştü ama bunu gören arkadaşı durumu düzeltti.Bu onla uğraşırken gözüne su fırlattım ama takım arkadaşı bunu engelledi.Bu iş gerçekten de zordu.Bu sırada onların durduğu taraftaki toprağı yere göçtürdüm ve hızlıca geri çıkarttım.Bazılarının canı acımıştı ve sesler çıkarırken havadan aşağı düşerlerken takım arkadaşları inişi yavaşlattı.
Devamı diğer bölümde

AjanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin