Fikrim işe yaramıştı.Ben de fırsattan istifade koşmaya başladım.Galiba bir kişi benim koşarken çıkardığım sesi duymuştu.Bana doğru fenerini çevirdi ama beni göremedi.Hızlıca koşarken ezdiğim yaprak sesiyle sanki birazcık rahatlamıştım.O anda bir ya da iki kurdun ulumasını duyunca korkmuştum.Tüylerim diken diken olmuştu.İleri doğru koşarken daha da hızlandım çünkü ulunalar arkamdan geliyordu.Koşarken bir ses duydum.Sesi duyunca yavaşlayıp durdum.Nefes nefese kalmıştım.Biraz dinlendim.Nefesimi normalleştirmeye çalışıyordum.
Nefesim düzene girince o sesi dinledim.Artık beni takip eden adamlardan ses yoktu.İleri doğru yavaşça yürüdüm.Gittikçe ses belirginleşiyordu.Birkaç adım daha attıktan sonra bu sesin bir akarsuya ait olduğunu fark ettim.
Buna çok sevinmiştim.Ter içinde kalmıştım zaten.Akarsunun kıyısına kadar gelirken bir ses duydum.Hemen ağacın arkasına saklandım ve o sesi dinlemeye başladım.Konuşma sesiydi.
Erkek birileri konuşuyordu.Ses Akarsunun kıyısından geliyordu.Sesler benim biraz solumda kalmıştı.O yöne doğru ağacı önüme alıp saklandım.Adam şöyle dedi:
"Artık ben çok yorulduk geri dönelim."Başka bir ses
"Evet,bence de geri dönme vakti geldi hem zifiri karanlıktayız."Sonra hışırtı sesi geldi.Galiba ayağa kalkmışlardı.Sonra ses kesildi.Ve geriye doğru giden hışırtıları duydum.Sonra kendi kendime bunlar beni arayanlar olmalı diye düşündüm.Beni niye dedektiflerin aradıklarını söyleyeyim size.Ben bir ajanım ve bana verilen emir üzere başkanı öldürdüm.Ve bu dedektiflerde emniyette çalışan dedektif ve polisler.Eminim geri döndüklerinde oranın başı o dedektifi bir güzel haşlayacaktı.O dedektifin adı da Paul'du.Onu tanırım aslında.İşini iyi yapan bir dedektiftir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ajanlar
Adventure12 yaşındaki bir çocuğun özel yetenekleri yüzünden götürüldüğü özel bir okulda görünmezlik yeteneğiyle ilgili eğitim görüyor ve bu yeteneğiyle sayesinde ajanlık da yapıyor.