Bir insan sonun nasıl biteceğini bilmediği bir oyuna kalkışırmı ? Ben kalkıştım ve sanırım bu oyunun sonunda bir çok kişi yaralar alıcak...
Sinan'nın konuşmaları gece boyunca kulaklarımda yankılandı. Sabah da aynıydı, öğlende...
Sabah kaltığımda annem temizliğe başladı. Her odayı tek tek ayrıntılı temizletiyordu. Bu akşamdan sonra bunlara gerek olacağını sanmıyordum. Annem yanıma yaklaşmasıyla düşüncelerden sıyrıldım. Arkama döndüğümde annem garip garip bakıyordu.
"Annecim birşey mi oldu, niye öyle bakıyosun ?" Dedim annem elimdeki süpürgeyi alıp bir kenara koydu ve beni koltuğa oturtu. Annem "Defne annecim niye böyle dalgınsın ? Yarın seni istemeye gelicekler diğer kızlar gibi niye heycanlı değilsin ? Annem bu evliliği benim zorumla mı yapıyosun ? Kızım mutlu ol, hep gül senin mutsuzluğun benim içimi yakar bunu unutma." Annelerin iç güdüleri niye bu kadar kuvvetli, sen birşey söylemeden herşeyi anlayabiliyorlar.
"Annem benim bir sorun yok, bende çok mutluyum ama işte evlendikten sonra sizden ayrılıcam ya bu beni düşündürüyor.""Defnem bende çok üzülüyorum, sensiz bizde yapamayız sen benim hep dizimin dibindeydin ama mutlu olucaksan bende mutlu olurum bunu unutma."
"Biliyorum, ben çok mutluyum anne sizde mutlu olabilirsiniz." Annem gözlerime dikkatli baksa herşeyi anlardı bu yüzden anneme sarılıp saklamaya çalıştım.
Akşama kadar annem ile temizlik yaptık. Bütün gün Sinan bey beni aradı ama hiç birine cevap vermedim. Cevap vermiyince mesaj atmış "Telefona cevap ver biz geldik, mutlaka buluşalım telefonu yüzüme kapatmanın hesabını sorucam." Diye yazmış acaba kim kime hesap sorucak o laflarını yedirmesem bana rahat yok. Mesajın peşine hemen aradı bende açtım.
"Sen sınırımı zorluyosun o kahrolası telefona niye cevap vermiyosun. Bilerek mi yapiyosun ?" Serseri avazı çıkana kadar bağırıyordu ama ben sakin olmalıydım kendimi akşama saklamalıdım. Bu yüzden sakince cevap verdim "Akşam yeterince konuşucaz zamanımı senle konuşarak geçiremem demi akşam bol bol konuşucaz merak etme. Mesaj atacağım saat ve yerde görüşmek üzere." Diyip telefonu suratına bir kez daha kapatım. Hemen yeri ve saati mesaj attım ve tekrar telefonu ulaşamasın diye tamamen kapatım. 1 saat sonra buluşucaz ama henüz hazır değildim. Sinan dakiktir verilen saate orda mutlaka olur. Yazık birazcık bekliyecek...
İlk duş alıp kendime geldim sonra saçlarımı kurulayıp maşaladım ve beyaz dizlerimin üstünde bir elbise giydim. Makyajı mı yaptıktan sonra odamda ki boy aynasından kendime baktım tam istediğim gibi olmuştum. Çantamı alıp odadan çıktım annemin yanına gidip çıkacağımı söyledim. Annem dönüp baştan aşağı süzdü "Vay benim güzel kızıma bak, çok güzel olmusun. Sinan çok şanslı böyle biri eşi olacağı için.""Eee Nuran hanım kimin kızıyız, boşuna sana benzetmiyolar ya beni. Anne ama benim acil çıkmam lazım."
"Tamam kızım bekletme çocuğu hadi fazla geç kalma olur mu ? " Annemi başımla onaylayıp yanaklarındam öptüm ve eveden çıkıp arabama bindim. Aslı ile her zaman gittiğimiz yeri
mesaj attım. Sinan şimdi deliye dönmüştür beklemekten bunu düşündükçe içimi mutluluk kaplıyordu. Yer yakın oluduğu için hemen gelmiştim, arabayı park edip içeriye yüzümde bir tebessümle girdim. İçeri girdiğimde istediğim gibi cafede ki erkeklerin bakışları bana döndü. Bazı erkeklerin yanlarındaki bayanlar kollarını sinirle dürtüler. Karşı masada Sinan'ı gördüm oda bana doğru bakıyordu. Masaya gelince Sinan ayağı kalktı yüzünde sinirli bir ifade beklerken şaşırmış bir ifade vardı. Hoşgeldin diyip saldelyemi çekip oturma mı bekledi. O an kafasına birşey mi düştü diye merak ettim ne beklerken neyle karşılaştım. Ama kendimi bu sessizliği fırtına öncesi sessizlik olarakta düşünmektende alamadım. O sırada garson geldi ne içeceğimizi sordu bende her zaman ki siparişimi verdim Sinan da aynısından istedi. Garson gidince Sinan hemen lafa girdi "O telefon niye kapanıyor." Demin ki yüz ifadesinden eser yoktu yine yüzüne ciddi, asık ve tabi ki sinirli ifadesini takınmıştı. Bende aynı ciddiyeti takınarak "Canım öyle istedi." dedim"Canın her istediğini yaparmısın ?"
"Evet genelde yaparım ve bu güne kadar da bunun için bana hesap soran olmadı." Gülerek masaya doğru yaklaşıp "O zaman bir ilki yaşatalım ne dersin artık ben karışıyorum keyifine." O an sinir kat sayım yükseldi "Pardon ama ne sıfatla ?" Dedim o an bunu konuşmanın sonunun kötü biteceği belliydi. "Ne sıfatla olduğunu yakında görüsün..." Sözlerine devam edecekti ki garson gelip siparişleri bıraktı. Bu adamın kendine bu kadar güvenmesine sinir oluyordum. Garson gider gitmez hemen lafa girdim. "Dün sen yeterince konuştun sıra bende şimdi sen susup dinleyeceksin. İlk olarak herşeyden bu kadar emin konuşma dün senin dediğin gibi bu oyunu bozmak benimde elimde gayetde güzel bozarım inan milletin ne dediği umrumda bile olamaz. 1 ve 2 ay konuşulur sonra unutulup geçer baktın geçmedi birini bulup evlenirim. Sen demiştin ya istediğimle evlenirim ha işte o benim içinde geçerli demin ki bakışlardan bunu anlamısındır. Ama senin gibi alçalıp bir kişinin duygularıyla oynayıp sonra hiç birşey olmamış gibi davranamam bu benim insanlığıma sığmaz. Tabi herkesin insanlıktan ne kadar nasibini aldığına da bağlı. Benimle bu oyuna kalkışıyorsan benle dün ki gibi bir konuşma tarzıyla konuşamasın. Herkes yerini bilecek şimdi ben gidiyorum sen burda kal ve iyi düşün yarında öyle aileni al gel." Diyip masadan kalktım resmen içim rahatlamıştı. Masadan kaltığımda Sinan kaskatı kesilmişti ellerini yumruk şeklindeydi, sinirden gebericek durumdaydı. Gülerek kapıdan çıkıp arabama bindim emliyet kemerimi takıp arabayı calıştırdım. Tam park alanından çıkarken arkadan bir araba bana çarptı. Panikle araban indiğimde karşımda Sinan'ı gördüm, arabama çarpan oydu. Yanıma yaklaşıp "Bunu demin ki laflarının birer bedeli olarak say. Bundan daha fazlasını yapmadımsa bende hatalı olduğum içindir yoksa inan arabanı farklı türlü bulurdun. Bu evlilik olcak bu yüzden şimdi benim arabama bin araban burda kalsın yarın birini yollayıp servise göndertirim." Ağzım açık onu dinliyordum tam birşeyler diyecektim tekrar lafa girdi "Arabaya bin dedim." Dedi ve bende usulca arabasına bindim. Hâlâ arabanın şokundaydım bu adam kafayı yemiş olmalı beni bile sindirdi. Ben bu adamla napıcam bunla bu şekilde anlaşmak mümkün değil anlaşılan farklı yollar deneyicem...