2 Ay Sonra
Son bir haftadadır herkesde bir telaş vardı ama bugün ki telaş diğerlerinden farklıydı çünkü bugün düğün günüydü. Evet bugün evleniyorum benden başka herkes telaşlı ve mutlu. Bende ne mutluluk ne de telaş vardı çünkü 2 ay içinde yaşadıklarımız bende heycan bırakmadı. Kahvaltıda yaşadığımız olaydan sonra Sinan kendini geri çekti. Sanırım bana söylediği laftan dolayı ümitlenip ona aşık olmamdan falan korktu çünkü artık eskisi gibi ne konuşuyorduk, ne birbirimizin yüzene bakıyorduk hatta artık kavga bile etmiyorduk. Telefonda falan konuşsak hatrımı bile sormadan söleyecekelerini söleyip kapatıyordu. Bunların hepsi bana tek birşeyi gösteriyordu oda Sinan'ın yanlış anlaşılmaktan korkması. Halbuki ben ona bu olaylar yaşanmadan önce ilk gördüğümde birşeyler hissetmeye başladım. Hissettiğim aşk mı bilmem ama şuan tek bir bildiğim var oda Sinandan uzak durmamdı çünkü o bana kalbinin kapılarını hiç bir zaman açmayacak. Onun için bu evlilik tek bir anlam taşıyordu oda ailesinin baskısından kurtulmak. Kahvaltıda söylediği de sadece yanlışlıkla ağızdan çıkan bir cümleydi bunu farkına vardı ve benim de yaptığı hareketlerle fark etmemi sağladı.
En çok üzüldüğüm konu ise kendim gibi ailemide bu yalancı evliliğe inandirmam. Annem, babam ve abim herşeyin en güzel olması için elinden geleni yaptılar. Sinan'ın masraflarda yardımcı olma isteğini reddedip 2 gün önce Erzurum'un en güzel yerinde kına gecemi yaptılar. Zavallı babam sırf ben Sinan'ın parasının altında ezilmeyeyim diye birikmişiyle ve abimin yardımıyla harika bir kına gecesi yaptı. Bende bunun altında ezildim, karşılarında o kadar küçüldüm ki yerin dibine girdim. Onlar bunu hak edecek birşey yapmadılar sadece benim evlenip mutlu bir evlilik yapamamı istediler. Ben ise onlara sahte bir evlilik sundum. 1 sene sonra belkide yaptıkları herşey için pişman olacaklar hele bu evliliğin bir düzmece olduğunu öğrenirlerse beni bir daha asla affetmezler, Allah'ım ben naptım...
Düşünceler içinde boğulurken kuaförün "İşiniz bitti" sesi ile irkildim. Kuaför İzmir'in en iyi kuaförlerinden biriydi. Yengem, Aslı ve Sinan'ın kuzeni hep bir ağızdan "Çok güzel oldun maşallah peri kızına benzedin. Sinan çok şanslı seni böyle görse düşer bayılır" demeye başladılar. Ben ise aynaya bakınca peri kızı yerine insanların duygularıyla oynayan bir yalancı görüyordum. Kuaför "İzmir de bu kadar yıl kuaförlük yapıyorum o kadar gelin gördüm ama senin gibi bir gelin görmedim. Maşallah yüzünde kalbin gibi çok temiz ve güzel."
"Teşekkürler ellerinize sağlık" İşte yanılan bir insan daha kalbim temiz olsa insanlara böyle şeyler yaşatırmıydım. Yengemle Sinan'ın kuzeni Buse çantaları almak için aşağı indi. Aslı "Kızım niye böyle durgunsun bugün senin en mutlu günün"
"Aslı farkındamısın bilmem ama bu bir sahte evlilik bu yüzden doğal olarak sevinemiyorum. Şu anda bilsem ki ailem bu durumdan daha çok üzüleceği durum yok direkt bu oyuna son veririm şuan bunu yaparım inan"
"Sende iyi biliyosun ki bunu geri dönüşü yok bu yüzden kendini yiyip bitirmeyi bırak belki böylesi daha hayırlısıdır. Defne böyle durma canım yanıyor kendimi kötü hissediyorum bu olaya ben vesile oldum."
"Sacmalama senlik bir durum yok burda tek hatalı ben ve Sinan. Belkide dediğin gibi takarak eskiye dönemeyiz bu yüzden unutsam iyi olacak."
"Ha şöyle canım arkadaşım sen hep gül sen gülünce o çimen rengi gözlerin insanlara canına can katıyor." Aslı ile birbirimize sımsıkı sarıldık o sırada yengemgil Sinanların aşağıda beklediğini söyledi. Artık gitme vaktimiz gelmişti nelerle karşılaşacağı mı bilmeden gidiyordum. Kapının öne çıktığımda onu öyle damatlığıyla görünce nutkum tutuldu. İnsan ne giyinirse giyimsin yakışır mı? Sinan'a ne giyse yakışıyordu.
