Gökyüzünde Bir Gökçe

Gökyüzünde Bir Gökçe (4.Bölüm)

                Mekan geç olmasına rağmen çok kalabalıktı. Bir an yer bulup bulamayacağımızı düşünüyordum ki her zaman buraya geldiğim için artık garsonlar tarafından tanınmıştım. Garson yanımıza gelerek 'efendim şuanda bir masamız boşta geçmek ister misiniz.'? Dediğinde biraz korkmuştum. Olur da bizi sıradan bir masaya oturtmaya çalışırsa diye içimden geçirirken, içimde korkular hakim olmaya başlamıştı. Bu gece benim için çok özel ve hiçbir şeyin kötü gitmesini istemiyordum. Çünkü gecemi güzelleştiren bir kadın vardı yanımda. Garson durdu ve bize oturacağımız masayı gösterdiğinde içim rahatlamıştı. İçimdeki bu tedirginliğin yok olmasını sağlayan garsonun iyi bir bahşişi hak ettiği gerçeğini göz ardı edemezdim ve hemen elimi cebime atıp daha oturmadan ilk bahşişini garsonun cebine salıvermiştim.

              Oturması için hanım efendinin sandalyesini geriye doğru çektim ve bende yerime geçmiştim. Masamız iki kişilikti, yani bizden başkasına yerin olmadığını gösteriyordu. Mekanın en güzel masasında, en güzel manzarasını seyrediyorduk. Garson tekrardan yanımıza gelip menüleri verdi ve siparişleri vermemiz için geriye çekildi.

' Ben bir kırmızı şarap ve biraz da çerez alayım lütfen' dedi hanım efendi.

Adam henüz kararsızdı önündeki çeşit çokluğu her geldiğinde kafasını karıştırıyordu.

'bende kırmızı şarap.' Diyerek kararsızlığını yenmişti adam.

Garson siparişleri alıp izini kaybettirmişti.

' Biliyor musun ? Bu hayatta ilk defa bir kadınla baş başa yemek yiyeceğim. Hayat bana bu zamana kadar hep acımasız yanını tattırdı. Bu gece birçok ilki gerçekleştiriyorum. Bunun için de bir teşekkür borçluyum sana.'

Adam farklılaşıyordu. Ne olup bittiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Bir anda nasıl bu seviyeye geldiklerinin bilincine hala varamıyordu. Fakat her şeye rağmen halinden memnundu. Ve bu mutluluk bir ömür sürsün, hiç bitmesin istiyordu...

' Her şeyin bir ilki vardır bu hayatta. İlkin olmakta güzel, hoşuma gitti. İlkler unutulmaz derler umarım sende beni uzun yıllar unutamazsın. Bu arada beni bu güzel mekanda ağırladığın içinde benim sana teşekkür borcum var. Her şey için teşekkürler.' Diyerek kadının yüzünde oluşan gülümseme gözden kaçmıyordu.

Epey uzun bir süre önlerindekilerle ilgilendiler. Adam kadına içten içe aşık oluyordu. Lakin bir türlü kendini tam olarak ifade edemiyor, lafı ağzında geveleyip duruyordu. Laf dönüp dolaşıp hep aynı yere geliyordu ve adam bundan yeterince sıkılmıştı.

'Bir sevdiğin var mı' ? diye sordu kadına, kadın şaşkın bir halde gözlerini kaçırdı adamdan. Başını öne eğdi. Adam kadının bu hallerinden iyice telaşlanmıştı. Ve ter damlaları dökülüyordu alnından yanaklarına doğru...

Kadın adama doğru döndü gözlerinin içine epeyce baktı ve 'hayatımda hiç kimse yok' diyerek yanıtını verdiğinde, adam yerinde zor durdu. Heyecandan içi kıpır kıpırdı...