GÖKYÜZÜNDE BİR GÖKÇE (Bölüm 17)

20 4 0
                                    

Gökçe : Anneciğim Yağız benim sevdiğim adam, uzun zamandır seninle de bu konuyu konuşuyorduk fakat tanışmak için zamanının gelmesini bekliyordum. Yağız, gittiğimiz tatilde bunca zamandır beklediğim zamanın geldiğini hatırlattı. Ve seninle tanışmaya geldi.

Gülseren : Tekrardan hoş geldin, Yağız bey oğlum. Ne güzel düşünmüşsün.

Yağız : Rica ediyorum anneciğim, izniniz olursa o güzel ellerinizden öpmek istiyorum.

Gülseren hanımın suratında beklenmedik bir şaşkınlık oluştu. Bu durum Gökçenin de Yağızında oldukça dikkatini çekti ve hemen olayı açıklığa kavuşturmak adına Gökçe 'anneciğim eğer yemek hazırsa orada konuşalım' dediğinde Gülseren hanım dilini yutmuşçasına konuşmak yerine tebessüm ederek olumlu anlamında başını sallayıverdi. Herkes masadaki yerini almış ve yemeklerini yiyorlardı.

Gülseren : Oğlum söyle bakalım bana neden anne dedin.?

Yağız : Efendim eğer sizi bu söylemimle üzdüysem affedin. Fakat ben kızınızı çok seviyorum. Tatilde evlenme teklifi ettim ve o da evet dedi. Şimdi de huzurunuzda sizden onay istiyorum. Kızınız bundan sonraki ömrüm boyunca helalim olabilir mi.?

Gökçe : Evet ! Evet ! Evet !

Gülseren : Dur bakalım kızım oğlan bana sordu sana değil ki. Hem zaten sen kararını vermişsin öyle değil mi. ? Hem de bana bile danışmadan. ! Yazdım bunu kenara.

Gökçe : Anneciğim yağızla biz birbirimize deliler gibi aşığız. Sevgimizi gözlerimizden okuyabilirsin. Seninde bizim kararımıza karşı gelmeyeceğini düşündüm ben ve evet dedim.

Gülseren : Oğlum bu sevdadan vazgeç. ! Kızım sende ! Çünkü bu evlilik olmayacak. !

Gökçe : Anne sen neler saçmaladığının farkında mısın. ? Ne dediğini kulağın duyuyor mu. ?

Yağız : Efendim eğer kuşkunuz kızınıza bakamayacağımdansa, gözüm gibi bakıyorum ve ömrümün sonuna kadar da bakacağımdan emin olabilirsiniz. Hem ona layık olamasam kızınız zaten evet demezdi öyle değil mi. ?

Gülseren : Yağız ! İsmin kadar yiğit birisin. Daha ilk andan itibaren sana kanım ısındı. Fakat bilmediğin şeyler var evladım. Hatta Gökçenin de bilmediği şeyler var. Bu evliliğe müsaade etmemi benden beklemeyin.

Yağız : Hemen kestirip atmayın. Bu gün söylediklerinizin yarın pişman olacağınız şeyler olmasını istemem. Biz birbirimizi seviyoruz. Siz isteseniz de istemeseniz de bu evlilik olacak. Bunu en az benim kadar Gökçe de istiyor. Biz buraya sizin de rızanızı almaya gelmiştik lakin sizde sağ olsun bizi sorgusuz sualsiz yargılıyorsunuz. Evliliğimizin karşısına geçecek hiçbir engel, hiçbir bahane olamaz. Bizim sevgimizin önünde hiçbir güç duramayacak.

Gökçe : Anne ! Sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Beni en güzel günümde hüngür hüngür ağlattığın için. Anlamıyorum. Engel olacak ne var. ! Biz birbirimizi seviyoruz yetmez mi. !

Gülseren : Oğlum ! Kızım ! Pırlanta gibi gençlersiniz. Sizi asla üzmeyi istemem. Fakat önünüzde çok büyük bir engel var. Biraz bekleyin size neden bu kadar engel çıktığımı anlayacağınız bir şey getireceğim. Bakalım o zaman ne diyeceksin küçük hanım. !

***

Gökyüzünde Bir GökçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin