Gökyüzünde Bir Gökçe (Bölüm 16)

22 3 0
                                    

Tatilleri bitmiş ve eve dönmek için hazırlanıyorlardı. Gökçe yola çıkmadan önce annesini arayıp 'sana bir haberim, ve birde misafirim var. Akşam yemeğine eve yetişiriz sana zahmet bir şeyler hazırlar mısın'. ? diyerek telefon görüşmesini sonlandırmıştı. Annesi heyecanlı bir halde işe koyulmuş akşam için bir şeyler hazırlamaya başlamıştı bile. İkisinin de gözleri ışıldıyordu mutluluktan, tek istedikleri akşam yemeğine sağ sağlım ulaşmalarıydı hatta sırf yetişebilsinler diye yol boyunca mola vermemişlerdi...

Uzun bir yolu geride bırakıp nihayetinde İzmir'e adımlarını atmışlardı. Bir kenara geçip durdu yağız. Gökçenin gözlerine baktı ve dudağına bir öpücük kondurdu. Delicesine birbirine sarıldılar ve içine çektiler kokularını.

Bu hayatta akıldan silinmeyecekler listesinde anılardan sonra, sevdiğinizin kokusu geliyor. Bir kere dahi olsa içinize çektiğiniz koku, sizi kendine tutsak etmeye yetiyor.

Eve yakın bir yerdeki pastaneye uğrayıp bir tepsi baklava almıştı Yağız. Çünkü daha öncesinde annesi hakkında bahsederken baklavaya hayır diyemeyeceğini söylemişti Yağız. Ve anlattığını unutmadığını gördüğünde gözlerinin içi parlayıverdi birden ve 'seni seviyorum adam' diye gülümsedi yağızın gözlerinin içine bakarak. Apartmanın önüne geldiklerinde Yağızın eli tir tir titriyordu. Gökçe bunu fark ettiğinde bir eliyle ellerini tuttu ve diğer eliyle Yağızın kalbine dokundu. Ve söze girdi ; 'Seni ne olursa olsun, her zaman seveceğim. Yalvarırım bunu aklından çıkartma. Biz beraber olduğumuz sürece kimse sevgimizin önüne geçemeyecek. Şimdi telaş etmene gerek yok. Annemi tanırım ben, seni de iyice tanıdığında çok sevecek. Bu müjde onu çok mutlu edecek emin ol hayatım.' Dedi ve sözünü sonlandırdı. Gökçenin bu sözleri Yağız'a birden güç verdi. Yağız hemen toparlandı ve Gökçe'nin ellerini yürüdüğü her basamaktan sonra biraz daha sıkmaya başladı. Hatta bu halleri Gökçe'nin canını dahi yakmıştı ama ikisinin de heyecandan dili tutulmuştu. Kapıyı Gökçe tıkladı. Yağız'ın kalp atışları Gökçeninkine nazaran çok daha hızını yükseltmişti. Çünkü kendisini yeniden bir labirentte hissediyordu.

Kapıyı Gülseren hanım, yani Gökçenin annesi açtı.

Gülseren hanım duyduğu hasret, özlem duygularının bütünüyle sımsıkı sarıldı Gökçeye ve ta ki Gökçe, annesinin kulağına 'annecim bak seni tanıştıracağım dediğim kişi burada. Ona bir merhaba demeyecek misin.'? dediğinde Gülseren hanım sanki beklemediği bir durummuş gibi birden sarsılıyor ve Yağız'a doğru dönerek 'hoş geldin oğlum, gelmekle ne iyi ettin. İçeri buyurun. 'diyerek kendisini birkaç adım geriye sürüklüyor ve içeri girmeleri için yol veriyor. Kapı kapanıyor içeriye giriyorlar ve uzun müddet bulundukları ortamda bir sessizlik oluşuyor. Yağız sakin kalmak taraftarı çünkü genelde sessiz kaldıklarında bu sessizliği bir tek Gökçe bozabiliyor. 

Gökyüzünde Bir GökçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin