GÖKYÜZÜNDE BİR GÖKÇE(Bölüm 21) DÜĞÜN SAAT'İ

39 5 0
                                    

                                             -------- Düğün Saati--------

Yağız, bir yandan kendine gelmeye bir yandan ise ayakta durmaya çalışıyor. Aşk şehri İzmir, ilk defa bu gün parçalandığını belli ediyor. Bulutlar isyan bayrağını çekmiş. Üzüntüsünü dile getirmek istese dili tutulur ki tutulmuştu bile. İnsana bu hayatta en acı veren şeylerden birisidir sevdiği insan onu terk ederken 'dur gitme' diyememek. Bakarsın, konuşmak istersin ama sesin çıkmaz. O an sesin sadece içini kemirir durur.

Düğün salonu dolmuş, misafirler salonda yerlerini almış herkes pür dikkat gelin ile damadı dans etmeleri üzere sahneye çıkmalarını bekliyor ve bir yandan pastalarını yiyor ve içeceklerini yudumluyorlardı. Gelin ve damat merdivenlerden aşağıya doğru iniyorlarken davetlilerin hepsi gözlerini alamıyorlar. Uzun süre alkışlar kulaklarda yankılanıyor.

Gökçenin gözleri salondaki davetlilerin arasında bir o yana bir bu yana gezinip duruyordu. Aslında kimi aradığını sormaya gerek bile yoktu. Tüm merakının nedeni Yağız'ın gelip gelmediğiydi.

Yağız ellerinde bir demet gül ile salonun kapısından salınarak süzülüyordu. İçeriye girerken herkesin gözü onun üzerine birikmişti. Yağız, edebini bozmayıp adabıyla boş bir masaya oturdu. Gökçeyle Faruk'la beraber dans edeceklerdi. Yağız bunun farkına vardı ve hemen müzisyenin yanına gidip bir şarkı isteğinde bulundu.

Şarkının melodisi çalar çalmaz Gökçe irkildi ve Faruk durumun farkına varmasına rağmen dans etmeye devam ettiler. Gökçe elindeki çiçeği kendisine vereceğini düşünmekte yanılmıştı. Yağız, ön masalarda oturan Gülseren hanımın yanına gidip ellerinden öptü ve çiçeği kendisine takdim etti. 'hakkınızı helal edin anneciğim. Sizi ilk gördüğüm andan itibaren anneciğim dedim çünkü sizin bir gün annem olacağınıza cani gönülden inanıyordum. Hayat işte istediğin her şey yolunda gidecek diye bir kaidesi yok. Hakkınızı helal ettiğinizi duymak istiyorum anneciğim. Hakkınızı helal ediyor musunuz.' ?

Gülseren hanım gözündeki yaşı içinde tutmaya özen gösteriyor ve içinde sıkıp duruyordu gözyaşlarını. Hayır ! İzin veremezdi duygularına, bu gün ağlamamalıydı.

'Hakkım sana sonuna kadar helal olsun oğlum. Bende istemezdim böyle olsun ama ne yaptım ne ettiysem dinletemedim zamanında bizim herife. Sende hakkını helal et, ve affet bizi oğlum.'derken parmağını Gülseren hanımın dudağına götürdü ve 'bu gün sizin en mutlu gününüz annecim, lütfen kendinizi üzmeyin.'dedi ve salonu son kez Gökçeyle Faruk'a bakarak terk etti.

***

N+��w

Gökyüzünde Bir GökçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin