Eve geldiğimde kendimi farklı hissediyordum. Kapıyı çalarken 2 hafta önceki kız olmadığımı fark etmiştim. Biraz değişmiştim işte . İnsan babasına öfke duyar mıydı? Babama çok öfkeliydim.
Kapının açılmasıyla, Yağmur önce bir dondu kapıdaki eli yavaşça aşağı düşerken gizleyemediği şaşkınlık ifadesi, kocaman bir gülümsemeye dönüşürken birden boynuma atladı ve beni şaşırtarak kulağıma fısıltıyla "geldin" dedi. Ben çığlık atıp boynuma atlar sonrasında beni içeriye çeker 2 hafta neler yaptı onları anlatır sanıyordum ama beni gerçekten şaşırtmıştı.
Bİr kaç saniye içinde boynumda bir ıslaklık hissetmemle, Yağmur'un ağladığını anlamıştım. Onu kendimden ayırarak "Hey üşüyorum ve bahse girerim sokak çocularına benziyorum. Artık içeri mi girsek sümüklü" deyip parmağımı burnuna dokundurmuştum. Ona doğru uzattığım elimi kavrayıp beni içeriye çekti ve hızlıca odama götürdü.
Odama giderken bir şeye dikkat edememiştim ama odama geldiğimde tertemiz olduğunu ve tavanın, Yağmur, ben, Doruk, Annem ve Babamın beraber çekilmiş fotoğraflarıyla karşılaştım. Yağmur ve benim beraber olduğumuz fotoğrafların çokluğundan bahsetmeme gerek yok sanırım. Dolabımın karşısına geçtim ve elime gelen temiz pijama takımını aldım ve banyoya yöneldim. Odamdan çıkmadan Yağmur'a teşekkürlerimi iletmeyi unutmadım tabiki. Odam ve dolabım tertemizdi halbuki ben evde sadece babam olduğu için en az bir karış toz olur diye düşünüyordum.
Banyoya ulaştığımda kapıyı kapattıktan sonra başımı Kapıya yasladım ve bir süre düşündüm. Babama bunları nasıl soracaktım? Hem sorsam beni geçiştirmeyip anlatacak mıydı? Bunları sonra düşünmeye karar verip banyoya girdim. Sıcak suyun ilk defa tenimi yakmasına izin veriyordum. Normalde sıcak sudan nefret eder, elimden geldiğince soğuk duş almaya çalışırdım. Sıcak suyun derecesini biraz daha arttırırken babam ve Doğukan gözümün önünden gitmiyordu.
En son pes ederek saçlarımı 3-4 defa yıkayıp duştan çıktım ve üzerimi giyinip odama yöneldim. Yağmur yatağımda oturmuş meraklı gözlerle beni izliyordu. Yanına gidip yatağa oturdum ve "uyuyalımmı ? Gittiğimden beri hiç yatağa yatmadım ve uyumayı özledim" dediğimde anlayışla başını salladı ve yataktan kalkarak yorganı kaldırdı ve beni yatırıp üzerimi örttü. O an onu annem gibi hissetmiştim. Gerçi Yağmur artık benim olmayan annemdi.
Alnımdan öptükten sonra beni daha çok şaşırtarak yine hiç sesini yükseltmeden "uyanınca olan biteni anlatacaksın canım, böyle kaçabilceğini Düşünme" diyerek gülümsedi ve doğrulup gidecekken hala yüzümde olan elini tuttum ve ağlamaklı bir sesle " yağmur, Yanımda yatsan? Ben seni de çok özledim galiba" dediğimde bir kahkaha patlattı ve "Evet işte bunu bekliyordum" diyerek el çırptı ve Hızla yatağa girdi sonra devam etti "yoksa gerçekten seni gönderip yerine Başkalarını gönderdiğini düşünmeye başlayacaktım. Gözlerindeki Parıltı gitmiş. Çok yorulmuşsun belli ama biraz daha farklı.." Sonrasını dinleyememiştim çünkü beynim uykuya dalmıştı artık, huzurlu kollarda yumuşak yatak, bunu özlemiştim.
Uyandığımda Yağmur yanımda değildi ama bağırış seslerini duyabiliyordum. Sesi biraz farklı da olsa o olduğunu biliyordum çünkü bizim evde ondan başka kimsenin bu kadar ince sesi yoktu. Odamdan çıkıp salona geldiğimde ise gördüğüm manzara karşısında tepki veremedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİS
FanfictionAdımlarına ayak uydurarak ilerledim ve garaja geldik. Kapıyı açtıktan sonra karşımıza siyah bir araba çıktı. Doruk bana gülümseyerek baktı ve "Hadi bin, ben arkadan geleceğim" dedi. Arabaya bindim ve binmem ile beraber araba hareket etmeye başladı...