Kaybetme Korkusu

54 6 2
                                    


Çok mu bekledik?Bence evet.
Değerli hep yanımda olan ve hayalet okuyucalırımdan bi özür dilesem hiç fena olmaz.Özür canlar size öpûcûk atiyorumÖncelikle bir bölüm yazdım okul açılmadan önce. İki gün aralıksız yazarak 3500 kelimelik süper bi bölüm olmuştu. Ama internete bağlandığımda yayınlayacakken çakışma fln var dedi ve silindi. Çok üzüldüm isteğim hevesim fln kaçtı. Sonra tekrar yazcam dedim ailevi sorunlar nedeniyle telefonumu elimden aldılar.Ardından bu yıl lise iki olduğum için bölüm dersleri fln yoruldum. Yani bölüm yazmak imkansız hale geldi. Sonra grip oldum ve şimdi de dünyalar başıma yıkılmış bir vaziyette. Yinede yaziyorum ama çok beklettim. Bölüm için özel bir gün belirleyemiyorum çünkü heran ne olacağı belli olmuyor. Bölümleri bir iki hafta arayla yazacağım ve bu bölümler biraz kısa olabilir simdiden söyleyebilirim. Zaman herşeyi düzeltecek gençler.
Bu arada 1k olmuşuzzz çok mutluyum. Cidden bu kadar kişi olmak....çok güzel biśey.En üzgün anımda 1K haberiyle beni mutlu ettiniz,hazerfan uçuşu yaptırdınız. Yani cidden adana merkez söyleyerek yatakta zıpladım. Ama her başarîlı şeyin birde kötü yanı olduğu gerçeği kaçınılmaz.Bizi çekemeyen kıskanan ve beni yazmaktan soğutmaya çalışan kişiler var.Tabiki beni en az 60 bölümlük bir hikayeden vazgeçirmeleri o kadar kolay değil.Ama yanımda olduğunuzu gösterin bana.
Inanıyorum bu hikaye bi gün iyi yerlere gelecek.
O yüzden hep yanımda olunki kalabalık bir gökyüzü olduğumuzda siz eski ve en değerli yıldızları seçebileyim.

Allah'm beni nelerle sınıyorsun Yani tamam gıcık,uyuz,egoist ama
bu şekilde ölmesine gönlüm razı olmaz.Bi bakalım evet buldum sanırım.Direksiyonun yanında kilitin açık ve kapalı şeklini gösteren iki tuş var. Açık kilit şeklindeki tuşa bastım "klik".
Emir kilidin açılma sesiyle hızla kapıyı açıp arabaya bindi.Hızlı nefes alıyordu ve yüzü kızarmıştı. Koyu bir karanlığın eşsiz tonundaki gözlerini kapatıp arkasına yaslandı.Yaklaşık on dakikadır hareket bile etmiyor,öldü sanırım:-/
Şuan sövse daha rahat olacağıma eminim. Sessizlik gerçekten ürkütücü.

Şimdi benim mi bişey söylemem lazım? Yani özür fln. Ah tabikide hayır Öykü Atasoy asla kendini beğenmiş bir tikiden özür dilemez doğaya aykırı bi durum yani. Yaklaşık beş dakka da sessizlikle boğuştuktan sonra aniden gözlerini açıp vitesi önce geri sonra ileri itip gazı köklediği gibi kendimi ferrai yarışlarında buldum.Şuan 120,140,160 ..kendimi koltuğa iyice yapıştırdım.Az önceki trafik ışıklarını ve yol boyunca izleyen beyaz şeritleri artık göremiyorum.Ben bu kadar hızlı gitmeye alışkın değilim. Midemden genzime doğru ilerleyen yakıcı tad hiç iyiye işaret değil.Zorlukla derin derin nefes almaya çalışsam da mideme bi faydası yok sanırım.
"Emir durdur şu arabayı!"

Sanki hiç konuşmamışım gibi duymazdan geldi. Zaten arabanın da patlayan fren sesi kulaklarımızı tıkamaya yetiyor.Ama ben iyi değilim. Bu kadar şeyin üzerine bir de arabasına kusarsam Emir beni boğar,öldürür,etlerimi testereyle keser ve gömmeye bile tenezzül etmez.
"Emir lütfen yavaşla olacaklardan ben sorumlu değilim."

Elini siyah saçlarından geçirerek gaza daha da kuvvetle bastı. Hız paneline bakmaya cesaretim olmasa da baktım ve oHa 200 ?

"Emir ölmek için fazla genciz!"

Koluna yumruğumu geçirdim ama onun kolundan çok benim elim acıdı.Gözlerimi kapatıp kendimi hızlı trende gibi hayal etttim. Sakinim, sakinimm midem bulanmıyor....
Emirin arabayı son hızda durdurmasıyla önce cama kafa attım ardından sinek gibi yapışarak aşağı kaydım.Ah hayır bu acıttı ama! Kafamı tutarak geriye doğru yaslandım.Bizim evin biraz uzağına,ağaçların arasına durdurmuş arabayı.Sanırım o da biliyor annemin bu saate böyle bir arabadan indiğimi gördüğünde ne düşüneceğini.
Ama uyarması gerekirdi dimi? Yada bu kadar hızlı olmaması.Iki gram nöronum var zaten yazık değil mi?

-Ne yapıyorsun be yavaş olsana
diye cırladım.

Yine aynı tepki yüzüme bile bakmaya tenezzül etmedi neyin tribini yaşıyor acaba? Yüzümü buruşturarak arabadan indim ve kapıyı hızla kapattım.Arabasını bağırta bağırta U dönüşünü yapmasını duymamazlıktan geldim. Akşam mı desem gece mi desem bilmediğim saatin karanlığında bizim evi şu masallardaki perili eve benzetiyorum.

Merdivenlere dikildiğimde çantam olmadığı için anahtarlarımın da olmadığı gerçeği bana el salladı. Bi kaç adım gerileyip evin pencerelerine baktım.
Bütün ışıklar kapalı demekki annem uyuyor. Şimdi kapıyı çalmam demek oklavayla iyi bi gece geçirmem demek.Sonra gözüm benim odamın açık penceresine takıldı.
Içimdeki şeytani taraf bana doğru sırıttı.
"Neden olmasın?"

UYUZ SEVGILIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin