21

31 4 0
                                    

Gözlerimi raflara dikmiş, özenle sıralanmış kitaplara 'Acaba hangisini alıp okusam?' diye düşünerek bakıyorum.Yine kararsız, yine ne yapacağını bilmez, yine yardıma muhtaç... Dışarıdan bakılınca bu çaresizliğim fark ediliyor mudur acaba? O an gözüm Dostoyevski'nin Beyaz Geceler kitabına takılıyor. Daha önce okumuştum bu kitabı, evet. Aşkın ne denli acımasız olduğunu, ümidin nasılda bir anda kırıldığını, bir sokağın tam ortasında, sisli bir beyaz gecede nasıl yapayanlız kalındığını bu kitabın sayfalarında görmüştüm. Aşk sadece bir hevesti. İşte tam o anda uzandı gözümün iliştiği kitaba kalem gibi ince ve pürüzsüz bir el. Kırmızı ojeli tırnaklar... Ve ardımdan kulaklarıma can veren bir ses. 'Okudunuz mu bu kitabı? Tavsiye eder misiniz?' Kafamı sol omzumun üzerinden çevirip baktığımda gördüğüm o yüz... Yok yok hayır,sadece bir yüz değil,en göz alıcı haliyle güneşin o tarifi imkansız güzelliğiyle surete bürünmüş hali... Öylece kalakalıyorum karşısında.İki yana dağılıp yüzünü çevreleyen uzun saçları.Hani bir okşamaya kalksam bütün bedenimi yakıp kavuracakmış gibi.Gözleri,gözlerimin değdiği an ruhumu bedenimden söküp, kendi cennet bahçelerine götürüp, beni bir ömür o bahçelerde misafir edecekmiş gibi.Üzerlerinde kalem kaşları sanki yüreğime aşkı hiç tükenmeden yazacakmış gibi... Hele o gülüşü! Elmacık kemiklerini ortaya çıkaran o gülüşü ömrüm boyunca unutamayacağım. Dudakları bir yay gibi gerildikçe inci gibi parlayan dişleri ve yine parlayan o güzel gözleri... Ne demeli şimdi? 'Al oku bu kitabı, öğren bakalım aşk neymiş.'Ya da 'Kal öyle bak gözlerime!Öğren bakalım aşk neymiş.' şimdi bu güneşin önüne hangi cümleleri sermeli ki ateşiyle yanmasın? Tam bir cevap verecektim ki kulaklarımı tırmalayan bir ses. Nereden geldiği belli değil, ikimiz de anlam veremiyoruz,o da şaşkın belli. Ses her an daha da bir yaklaşıyor, o önümde bulanıklaşıyor, hatta kayboluyor. İçimde bir telaş, bir hüzün...O gidiyor! Ve ben güç bela gözlerimi açıp çalan saati susturuyorum. Saat sabahın sekizini gösteriyor...


Tumblr'dan AlıntılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin