'..dudağının tolstoy kahramanları gibi hafifçe öne çıktığını gördüğümde seni severdim, asansör aynasında kendine bir başkasına bakar gibi bakışını ve nedense bu bakıştan sonra hatırladığın şeyi telaşla çantanın içinde arayışını severdim, biri yan yatmış ince bir yelkenli öteki kambur bir kedi gibi yan yana durarak saatlerce seni bekleyen topuklu ayakkabılarının içine aceleyle girişini ve saatler sonra eve döndüğünde ayakkabıları gene aynı çamurlu ve asimetrik yalnızlığa terk etmeden önce kalçalarının ve ayaklarının kendi kendilerine yaptıkları hünerli hareketleri seyretmeyi severdim, sigara küllüğünü tepeleme dolduran izmaritlere ve karabaşlarını umutsuzca bükmüş yanık kibritlere bakarken kederli düşüncelerin kim bilir nereye gittiğinde seni severdim; severdim seni her zaman yürüdüğümüz sokaklarda bir an sanki güneş o sabah batıdan doğmuş gibi hep yeni bir ışık ve yepyeni bir köşeyle karşılaştığımızda sokakları değil seni severdim.....
...dikine değil yanlamasına kestiğin elmanın içindeki kusursuz yıldızı bana gösterdiğinde seni severdim; öğle vakti yazı masamın üzerinde oraya kadar nasıl geldiğini anlayamadığım bir tel saçını gördüğümde ve birlikte çıktığımız bir yolculukta, tıkış tıkış belediye otobüsünün tutunma demirlerine sarılan öbür eller arasında yanyana duran ellerimizin birbirine ne kadar az benzediğini kederle gördüğümde, seni kendi gövdemi tanır gibi, beni terk eden ruhumu arar gibi, bir başka kişi olduğumu acı ve sevinçle anlar gibi severdim..
...ve birlikte ciktigimiz bir yolculukta, tikis tikis belediye otobusunun tutunma demirlerine sarilan obur eller arasinda yanyana duran ellerimizin birbirine ne kadar az benzedigini kederle gordugumde, seni kendi govdemi tanir gibi, beni terkeden ruhumu arar gibi, bir baska kisi oldugumu, aci ve sevincle anlar gibi severdim, severdim seni; nereye gittigini bilmedigimiz bir trene bakarken yuzunde beliren esrarli ifadeyi ve bu kederli bakisin tipatip aynisini, bir aksam ustu surulerle kargalarin cigliklar atarak cilgin gibi ucustugu bir saatte, elektrikler birden kesildiginde evimizin karanligi ile disarisinin aydinligi yavas yavas yer degistirirken gene esrarli ve huzunlu yuzunde ben gordugumde kapildigim o caresizlik, aci ve kiskanclikla severdim seni.'
