**Hayat, bünyemizi sarsıp kalp atışımızı bir an durduran... kötü şoklar ve tatsız sürprizlerle doludur. Bu şoklar hep... hiç beklemediğimiz anlarda gerçekleşir.**
İki polis memuru üst kattaki kırık pencereyi incelerken, uzun boylu olan ''Bu çok tuhaf.'' Diye mırıldandı.
''Tuhaf olan nedir?''
''Bu mahalle. Burada çok fazla olay olmaya başladı. Batıl inanç sahibi biri değilim, ama bu mahallenin lanetli olduğunu düşünüyorum.'' İş arkadaşının bu sözlerini duyan memur, önce ufak bir kahkaha attı. ''Bu kadar saçma bir analiz daha önce hiç duymamıştım.''
''Bak dostum. Söylediğim gibi burada çok fazla olay oldu. İlk başta Hale Gürsu adındaki kadının evi yandı. Yanlış hatırlamıyorsam, daha sonra mahalledeki bir çift rehin alındı ve onları rehin alan adamında Hale Gürsu'nun evini kundaklayan kişi olduğu düşünülüyor. Ayrıca o çifti rehin alan kişinin silahından çıkan kurşun camı deldi ve dışarıda hareket halindeki bir arabanın lastiğini patlattı. Büyük bir kaza meydana geldi. Tahmin et o arabayı kim kullanıyordu?''
''Kim?''
'' O çiftle birlikte rehin alınan kadının kızı ve aşağıdaki kızlar. '' Bütün bu hikayeyi iş arkadaşından dinleyen memur donuk bir yüz ifadesiyle ''Hadi şu kızların ifadelerini alalım ve gidelim buradan.'' Dedi.
Cemre, Aslı ve Handan aşağıda oturma odasında oturuyorlardı. Pencereden içeri süzülen gün ışığı ne kadar parlak olsa da. Evin içindeki kötü enerjiyi değiştirmeye yetmiyordu. Aslı ''Annemler nerede kaldı?'' diye söylenirken, giriş kapısı açıldı ve Canan telaşlı bir şekilde içeri girdi. Ardından eşi Hakan da. Aslı oturduğu koltuktan kalktı ve koşarak annesine sarıldı. O sırada iki polis memuru aşağıya indi. Hakan ''Durum nedir memur bey ?'' Memur tam cevap veriyordu ki, Aslı atıldı ve ''Hiç bir şey çalınmadı. Yani paralar ve takılar yerinde. Sadece üst kattın koridorundaki pencere kırıldı.'' Polis memuru sözünün kesilmesinden rahatsız olmuştu ki, uyarırcasına boğazını temizleyip ''Zaten tuhaf olanda bu. Bizde bu durumu çözmek için buradayız. Bu yüzden ifadelerinizi almamız gerek.'' ve Aslı'ya dönerek ''Eve girdiğinizde arka kapının açık olduğunu fark etmişsiniz. Doğru mu?''
''Hayır. Ben içeri girer girmez yukarı çıktım ve pencereyi gördüm. Arka kapının açık olduğunu arkadaşım Cemre fark etti.'' Uzun boylu olan memur, kaşlarını kaldırarak Hakan ve Canan'a baktı. ''Peki arka kapıyı kilitlemiş miydiniz?''
****
Necla ve Ahmet ön bahçede meraklı gözlerle, Hakan ve Canan'ın evinin önündeki polis arabasına bakıp kendi kendilerine düşünüyorlardı. Ahmet ''Acaba ne oldu? Umarım kötü bir şey değildir.'' Necla ise meraklı gözlerle bakmaya devam ederken, birden ''Bilmiyorum... Ay yok ya ben duramayacağım. Bir gidip bakayım.''
Canan, polis memurlarını geçirirken, Necla meraklı bir yüz ifadesiyle ''Ne oldu Canan? Kötü bir şey yoktur umarım.''
''Bilmiyoruz Necla hanım. Eve biri girdi ama hiçbir şey çalınmadı. Tabi sonradan kayıp bir şey çıkar mı bilemem.'' Necla yine düşünceli bir şekilde gözlerini sola doğru eğdi ve arabalarına binmek üzere olan polislere doğru dönerek ''Memur bey!''
***
Uzun boylu polis memuru, Necla'nın anlattıklarını dikkatli bir şekilde dinliyordu. Necla ise nefes bile almayarak ''Daha sonra her yere baktım. Hem de her yere. Ama eşimin antika saatini hiçbir yerde bulamadım. '' Necla bunları söylerken, polis memuru da elindeki not defterini dolduruyordu. Necla'nın anlattıklarını duyan Handan' da düşünmeye başladı ve kaybettiği yüzük aklına geldi. Cemre ve Aslı'nın sabahki paniğinden dolayı aklından çıkmış olmalıydı. Polis memurunun yanına doğru yürüdü ve ''Memur bey, sanırım bu iş gitgide büyüyor.'' Polis memuru şaşkın ve meraklı bir yüz ifadesiyle ''Ne demek istiyorsunuz?'' Handan ''Necla Hanımın anlattıklarından sonra aklıma geldi. Bende tek taş yüzüğümü kaybettim. Her yere baktım ama bulamadım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİSAN SOKAĞI
Mystery / ThrillerBeyaz bahçe çitlerinin ardında... rutin hayatlarını sürdüren nisan sokağı sakinlerinin, skandallarla dolu geçmişleri... Dram, sır, intikam ve cinayet.... Her şey nisan sokağında... #perspektif2016