NİSAN SOKAĞI

Bölüm 5

1 GÜN SONRA

***Nisan sokağına sıkça yağmur yağmaz, ama yağdığı zamanda bardaktan boşalırcasına yağar. Aynen böyle bir günde, Handan Başlıca evinde bir yardım toplantısı düzenliyordu.

Bu sırada Oya Kılıç arabada beklerken, Berk Kılıç oturdukları evin bahçesine 'SATILIK' levhasını asıyordu. Garaj yolunu yıkamayı da düşünmüştü... Ama yağmurun bunun icabına baktığını görünce sevindi...

Aynı anda mahalleli Oya ve Berk çiftinin taşınmasını, Handan'ın salonunun penceresinden izlerken, yardım toplantısı birden Handan'ın uyarısıyla başladı ve Necla Güneş'in çıldırmasıyla duraksadı...

Yağmurlu günler işte bunun için güzeldir. Her şeyi tekrar temiz hale getirirler, Nisan Sokağı gibi her şeyin karmakarışık olabileceği bir sokak için gereklidir bu...***

BU GÜN...

Hava ne kadar aydınlık ve güneşli olsa da, ambulans ve polis arabalarının yarattığı gerilim güne gölge düşürüyordu.

Komiser Mesut Güven Hale'nin evindeki patlamadan sonra Jale'nin tekrardan ifadesini alıyordu. Jale öfkeli bir şekilde ''Yeter artık! Daha fazla soru sormayın. Bildiğim her şeyi anlattım. Kızımı görmek istiyorum.'' ve ambulansın yanına doğru hızlı adımlarla ilerledi.

Zafer, Handan, Canan ve Hakan çocuklarına yapılan ilk yardımı korku dolu yüz ifadeleriyle izlerken, birden Jale '' İyiler mi?'' endişeli bir şekilde yanlarına geldi. Zafer '' Evet. Neyse ki üçünün de emniyet kemerleri takılıymış. Kazayı küçük sıyırıklarla atlattılar.'' Cemre'nin babası Ulaş koşarak geldi ve kızına yapılan müdahaleyi görünce, daha kötüsü olmadığı için şükretti. Handan ''Nerede kaldın ? Seni arayalı bir saat oldu.'' Ulaş ''Bu saatlerde trafik olduğunu sende gayet iyi biliyorsun.'' Cemre annesi ve babasının tartışmasını görünce '' Hadi ama biz iyiyiz. Artık kavga etmeseniz.'' Diye ortamı yumuşatmaya çalıştı.

Veysel herkes kadar şanslı değildi. O bu günü siyah bir ceset torbasının içerisinde noktaladı. Komiser Mesut yanındaki görevli arkadaşlarıyla konuşurken '' Evet beyler.Siz ne düşünüyorsunuz ? Sizce de Hale Gürsu'nun evinde çıkan patlamanın sebebi bu adam mı?''

Bir başka polis memuru da Oya ve Berk'in ifadelerini alıyordu. Oya ''Söylediğimiz gibi her şey bundan ibaret.'' İçinden '' Adalet yerini buldu.'' Diye düşünüyordu. Berk sanki eşinin ne düşündüğünü anlamış gibi Oya'ya sarıldı. Polis memuru son bir soru daha sordu ''Sizce Hale Gürsu'nun evindeki patlamanın sebebi üvey babanız mı ?'' Berk ''O adamdan her şeyi bekleriz. Bizi korkutmak için bile yapmış olabilir.'' Dedi.

Gülay ambulanstan indi, annesi ve babasına sarıldı. Hemen ardından Cemre ve Aslı da. Herkes evlerine doğru yola koyuldu. Gülay babasının kolunda, hafif topallayarak evlerine doğru yürürken, kalabalığın içinden komiser Mesut çıktı   '' Çok geçmiş olsun.'' Gülay ''Teşekkürler.'' Komiser Mesut çok geçmeden elindeki not defterini çıkarttı ve '' Sizden Hale Gürsu'nun evininin yanmasına sebep olduğunu düşündüğümüz adamı, teşhis etmenizi istesem. Bunu yapabilir misiniz ?'' Jale hemen atılıp ''Görmüyor musunuz ? Kızımın dinlenmesi gerekiyor. Daha sonra.'' Gülay bir eli ile annesini ' Tamam.' Dercesine susturdu. Komiser Mesut'a baktı ve ''Bu mümkün değil. Çünkü Hale teyzenin evinden çıkan adamın yüzünde kar maskesi vardı.''

*****

Gülay oturma odasındaki koltukta uzanırken, Jale içeri girdi ve Gülay'ın ayak ucuna oturup ''Doğru olanı yaptın Gülay.Aferin.'' Gülay '' Sana söz verdiğim için. Yoksa hiç düşünmeden her şeyi anlatırdım.'' Jale kızının bu olaylarla ilgilenmesini başından beri istemiyordu. Her ne kadar yalan olsa da gülümseyerek ''Hale hanıma bunları yapan... O adamdı. Artık aramızda değil. Bu yüzden için rahat olsun.'' Gülay ''Yani... sizi rehin alan adam, Hale teyzenin evini yakan adam mı ? '' dedi şaşkın bir yüz ifadesiyle. Jale'nin inandığı bir şey vardı. Bazen gerçeği söylemenin daha kötü olduğu. Bu yüzden ''Evet. Evet o adamdı. Bana videoda gösterdiğin adamdı.'' Gülay ''Buna sevindim. O zaman videodan polislere bahsede biliriz. Artık korkacak bir şey yok. Yani senin açından.'' Jale üzgün bir yüz ifadesiyle '' Keşke bu kadar kolay olsaydı.'' Gülay ''Nasıl yani ? '' Jale omzundan aşağıya sarkan, dalgalı kızıl saçını kulağının arkasına itti ve '' Polis görüntüleri daha önce göstermediğimiz için bu durumu tuhaf karşılayabilir. Bu yüzden, bu konuyu burada noktalıyoruz. Artık Dedektifçilik oyununa son verebilirsin.'' Evet, zor zamanlarda Jale Karasu'nun düşündüğü tek şey kızıydı. Kızının ilk adımlarını attığı, heceleme yarışını kazandığı günü düşündü. Bunlar Jale'nin dengesiz biri tarafından rehin tutulduğu zaman düşündükleriydi. Ama polisin kızına '' Adamı teşhis edebilir misiniz ?'' diye sorduğu soru karşısında düşündüğü tek şey suçu onu rehin alan kişiye atarak, kızının daha fazla Hale Gürsu'nun olayıyla uğraşmasını engellemekti.