Arkadaşım Melike bizim köye ziyarete gelmişti. Okuldan sonra yani çıkışta bizim oralarda bir yere götürdüm onu. Dereye götürdüm. Derenin adı şifan. Buz gibi su akar. Çoğunluk herkes o suyu içmeyi tercih eder. Ağaçlarla doludur bizim bu dere. Geceleri korkunç olur ama. Yani ben korkarım. Tiksindirici bir sessizlik sarar ortalığı, havası değişir bir anda.
Neyse Melikeyle birlikte girdik dereye. Gece değildi ama akşama yakındı. Ne hikmetse içtiksçe içesi geliyor insanın biz çantaları bir kenara koyduk. Başladık suyu içmeye. Sonra güle eğlene çıktık oradan.Zaman geçtikçe anladık çantalarımız orada kalmıştı. Ne yapsak ne etsek de o çantaları alsak diye düşünürken Melike içeri girelim dedi. Çok saçmaydı bu. Yarını beklesek de olmazdı girsek de. Beklesek hava yağmurlu, beklemesek korkuyorum.
Anlattım ona korkuyorum dedim. "Birşey olmaz ölürsek beraber ölürüz, kurtulursak beraber kurtuluruz! "dedi. Anlaşılan bu kız yürek yemişti. Neyse mecburen girdik içeri. O sessizlik, o hava. Sanki her an birşey olacakmış gibiydi. Ama burda aldırmamaya çalıştık. Sonunda çantaları gördüm, koşup geldim . Ben koşarken Melike çığlık atmıştı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. İyi misin dediğimde Evet demişti. Çıktıktan sonra selfie çekilelim dedik ve instagrama attık. O gün güzeldi diyemiycem,korkunçtu çünkü.
Ertesi sabah bizim hoca babamı aradı derhal beni istediğini yanına gitmem gerektiğini söylemiş. Babam sebebini sorunca hocanın kızı benim resmimde birşeylerin ters olduğunu söylemiş, ve yanına gitmem gerektiğini söylemiş. Merak ettim fotoğrafı açtım ve inceledikten sonra öylece kalakaldım. Melike'nin ayakları tersti.