3.Bölüm: "Maskenin Ardındaki Gece."

7.5K 505 43
                                    

"İnanma sen, kandırır geceler."

·

Selin'den,

Keşkelerden nefret ettiğimi daha önce söylemiş miydim millet?

Neden Ali'nin beni buraya getirmesine izin vermiştim sanki? Tanımadığım ve kesinlikle tehlikeli insanlarla dolu olması beni çoktan korkutmayı başarmıştı. Ali'nin kolu belime sarılı bir şekilde içeriye geçerken Ali'ye endişeli bir bakış attım. Ali de mi böyleydi? Yoksa ben çok mu hayal kurmuştum? Gecelerinde saklı kırgın küçük çocuğa aldanıp onu gözümde iyi biri mi yapmıştım?

Diğerlerine göre çevresinde daha az insan bulunan köşeye çekilirken yutkundum. Buraya hiç gelmemeliydim. Ali'ye beni başka bir yerde bırakmasını söyleyebilirdim. En azından daha az korkutucu bir yerde. Bir vişneli pasta dilimi yiyebileceğim ve kola içebileceğim bir yere mesela? Ama kesinlikle bir bar köşesi olan ve birbirini yiyecekmiş gibi bakan insanların olduğu yer değil. Lanet olsun.

Ali'nin yakın arkadaşları olduğunu anladığım kişilerin yanına geldiğimizde bana öldürücü bakışlar atan iki kıza endişeyle baktım. Hemen şimdi, Ali'ye beni eve bırakması için yalvarabilirdim.

Ali yanındaki iki çocukla selamlaştıktan sonra kızlara dönüp selam verdi.

"Ali bizi yanındaki güzellikle tanıştırmayacak mısın?" Başından beri gözlerini üzerimden ayırmayan çocuk Ali'nin bir şey demesine izin vermeden elini uzatıp, "Ben Emre." dedi.

Gözlerim yavaşça sıkılmayı bekleyen ellere döndü. "Bende Selin." diye cevapladım ama uzattığı eli boş bırakmayı seçmiştim. Emre kaşlarını çatarak elini geri çektiğinde bu sefer iki kız konuştu.

"Bu kim Aliş?" dedi yeşil gözlere sahip oldukça güzel olanı.

Ali'yle bakışlarımızın buluştuğu ikinci saniyede onlara dönüp, "Babamın yeni eşinin kızı." dedi.
Bununla birlikte ikiside rahat bir nefes alır gibi oldu. Yeşil gözleri olan, "Ben Tuğçe," dedi ve yanındaki uzun kahverengi saçlı ve iri kahverengi gözlü kızı göstererek, "Bu da Elif." dedi.

"Memnun oldum." dedim ama kelimeler ağzımdan kerpetenle alınmış gibi çıkıyordu.

Hava kararana kadar orada durup Ali'nin arkadaşlarıyla sohbet etmesini ve kahkaha atmasını izledim. Cidden her gün evden çıkıp gecelere kadar bu tiplerle mi takılıyordu? Belki de gerçekten yanılmıştım. Ali de buradakiler gibi boş bir insandı.

Ama gözleri? Dün gece bana baktığında hiç öyle gelmemişti. Sanki bana gerçek Ali'yi göstermişti. Görmeme izin vermişti. Şimdi de beni bu Ali'yle tanıştırıyordu. Maskesini takmış yalancı kahkahalar atan Ali'yle?

Müzik o kadar gürültülü bir hâl almıştı ki çantamın içinde çalan telefonumu bile zor duyabilmiştim.

Arayan annemdi. Doğal olarak merak etmişti. Hızla müziğin daha az rahatsız ettiği bir yere giderken Ali bana bir bakış attı.

"Efendim anneciğim?"

"Selin? Neredesin kızım sen? Arıyorum, açmıyorsun. Çok merak ettim!"

Haklıydı. Akşam yemeğini kaçırmış olmalıydık. Kaç saattir öylece durduğumuzu hesaplayamadım bile.

"Merak etme anne. Ali'ye birlikteyim."

"Ali yanında mı? Neredesiniz?"

"Evet anne, endişelenme." Gözlerimi hızla etrafta gezdirdikten sonra yalan söylemeye karar verdim. "Biz...çok güzel bir kahve dükkanındayız." Yalan söylediğim için şimdiden pişman olmuştum. Derin bir nefes alıp devam ettim. "Sorgulama işlemin bittiyse kapatıyorum anneciğim."

Gece Mavisi ◐ alselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin