Arkadaşlar daha çok dikkatinizi çeksin diye artık her bölüm başlığına bir konu yazacağım. Bu bölümü aslında bugün paylaşmayacaktım. Ama bu hafta sınavlarım başlıyor.Belki de gelecek haftaya kadar paylaşamaya bilirim. O yüzden de bu bölümü her zamankinden daha uzun yazacağım ve bugün paylaşıyorum. Şimdiden çok özür dilerim. ❤
...
Ali evine ulaşmıştır. Eve gidip direk odasına geçti. Artık pişman olduğunu kabul ediyordu. Düşünüp durdu. "Niye yaptım lan niye?" Diye sordu durdu kendine. Cebinden telefonunu çıkardı Kerem'i aradı.Kerem: Noldu kardeşim?
Ali: Kerem basket sahasına gel bende gidiyorum şimdi.
Kerem: Tamam 10 dakkaya ordayım.
...
Hava kararmıştı. İkiside geldiler sahaya. Ali konuşmaya başladı.
"Pişman değil misin hâlâ Kerem? Niye yaptık? Keşke hiç karışmasaydık hiç üzülmeselerdi.""Pişman değilim. Atar yapmasalardı. Kendileri kaşındılar!"
Bu sırada her zamanki gibi konuşurken oynamaya başlamışlardı bile.
...
Biraz sessizlikten sonraAli: İyi oynuyorsun Kerem. Ben seni bilmez miyim? Bende öyleyim. Sinirlendiğimizde iyi oynarız.
Kerem: Saçmalama Ali! Ben senin pişman olmana sinirlendim!
Ali: (yüksek sesle) Pişman oldum evet! Çünkü yaptığımız şey çok saçmaydı!
Bir süre oynadılar. Sonra oyunlarını bitirip evlerine gittiler.
...
Sabah olmuştu. Selin ve Zeynep okula gitmek istemiyorlardı. Demet onları ikna edip yataklarından zar zor kaldırdı. Kendisi de şirkete gidecekti. Kızlar kalkıp hazırlandılar. Sonra kahvaltıya indiler.
Demet: Kızlar ben bu akşam eve geç geleceğim sanırım. Biliyorsunuz ki kaç gündür evi düzenleyeyim diye izin alıp durdum. İşler birikmiştir baya.
Selin: Tamam annecim sorun değil.
Demet: Kızlar siz kaç gündür neden asık suratlısınız anlatsanız artık.
Zeynep (Sahtece gülümsedi): Yoo annecim bak gülüyorum.
Demet: Hadi bakalım öyle olsun.
Hep birlikte kahvaltılarını yapıp evden çıktılar. Bugün Demet bırakacaktı okula.
...
Sınıfa girdiler. Kerem de Ali de oradaydı. Onlara hiç bakmadan Aksel ve Emre'nin yanına geçtiler. Sahte gülüşlerini yüzlerinden silmiyorlardı; güçlü görünmeleri gerekti. Ağladıklarını kimsenin bilmediğini sanıyor fakat yanılıyorlardı. Asıl ağladıkları kişiler görmüş hatta onlar için üzülmüşlerdi farkında değillerdi.
Selin: Günaydııın.
Emre: Günaydın naber güzellik?
Selin: Aynı ya senden?
Emre: Bende aynı işte gördüğün gibi :)
Selin gülümsedi.
Emre: Bugün doğum günü partisi var gelmek ister misin?
Selin(Arkasına döndü): Zeynep gelmezse gelmem :)
Aksel: Bende tam ikna etmeye çalışıyordum ama pek bi inatçı bayan kıvırcık :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Aşkı (ZeyKer&AlSel)
Fanfictionİnsan hiç kalbini kıran birine aşık olur mu? Ona bağlanabilir mi delicesine? Ya bende onun kalbini kırdıysam? Ya o da benim ondan nefret ettiğim kadar nefret ediyorsa benden? Ne farkeder ki... Ben onu artık çok seviyorum. Acaba o da beni sevecek mi...