9. Bölüm

1.4K 79 2
                                    

Meraba arkadaşlar. Bu bölümü baya uzun yazıcam sanırım ama sakın sıkılmayın bence çok güzel olucak :)

Ali ve Selin eve ulaşırlar. Kapıda onları Demet karşılar.
Ali: Meraba efendim.

Demet: Merabalar. Ali'sin sen sanırım.

Ali: Evet ben Ali.

Selin: Annecim tanışma safhanız bittiyse asıl konumuza geçelim. Şey Ali beni bir yere götürmek istiyorda..

Demet: E dün de birlikte değil miydiniz siz?

Selin: Evet anne ama o tanışmak içindi mahalleyi gezdik sadece.

Demet: E kapıda kaldınız girseydiniz bi.

Ali: Yok hiç gerek yok sadece izin almaya geldik.

Selin: Aliiş bence ikimizde bi duş alıp üstümüzü felan değişip öyle gidelim.

Ali: Peki olur ama anneni dinleseydik bi müsade etmiyorsa başka güne kalır.

Demet: Pekala pekala gidin ama çok gecikmeyin..

Selin: Aiyy yaşasıınn!
Selin sevincinden Ali'ye sarılır. Ali şaşırır.

Ali'nin Ağzından:
Niye sarıldı ki şimdi bu bana? Neden bilmiyorum ama içim bi tuhaf oldu o an.. İlk defa bi kız bana bu kadar içten sarıldı. Daha doğrusu bi kız değilde bi insan diyeyim. Annemin babamın sarıldığını bile hatırlamıyorum böyle içten. Tabi babam sevmeyi bile bilmiyor daha başka yöntemleri var onun mesela dayak atmayı çok güzel becerir kendileri.

...

Ali kendi evine, Selinse kendi evine hazırlamaya gider.

Ali'nin Evi
Ali içeri girdiğinde annesi ve babası salonda oturuyorlardı. Ali hiç oraya uğramadı ve odasına geçip duşunu alıp hazırlanmaya başladı. Koyu yeşil lacosunun altına kot pantolonunu giydi. Parfümünü sıktı. Telefonunu aldı çıkacaktı ki annesi Sevilay geldi yanına.

Sevilay: Yakışıklı oğluşum benim yine nereye gidiyorsun?

Ali: Çok mu ilgilendiriyo?

Sevilay: O nasıl söz maviş tabiki ilgilenicez. Biz senin anne babanız.

Ali: Sakın baba felan deme bana sakın!
Ali'nin bağırdığını duyan Haluk gelir ve onları dinlemeye başlar.

Sevilay: Oğlum baban değişmeye çalışıyor.

Ali: Bahsetme bana ondan. Çok merak ediyosan söyliyim yeni komşunun kızlarından birini bir yere götüreceğim.

O sırada haluk duymuştu. Ali evden çıkınca o da peşinden şoförünü gönderir. Olanları videoya çekmesini istemiştir.
...

Selin'in Evi
Selin direk odasına girip duşunu alıp hazırlanmaya başladı. Pembeli, morlu üçgen ve karışık desenli sıfır kol t-shirt'ünün altına açık mavi kotunu giydi. Saçlarını yine düzleştirdi. Hafif bir göz kalemi ile rimel sürdü, dudağınaysa her zamankinden daha koyu bir ruj sürdü (Pembe). Parfümünü sıktı telefonunu alıp evden çıktı. (Bu halleri 15. Bölümden. Multide de var zaten. Ali'yi sakalsız düşünün.)

Kerem'in Arabası
Zeynep: Ee daha çok var mı gideceğimiz yere?

Kerem: Sabret azcık.

Zeynep: Ya keşke bi anneme de mi haber verseydim. Dün gezmemizi bildiği halde kızmıştı, alınmıştı.

Kerem: Çok gecikmeyiz zaten.

Zeynep: Peki bakalım öyle olsun.

Kerem Zeynep'i manzarası mükemmel bi yere getirir. Tüm şehir önlerinde.. Güneş'in tam battığı saatte getirmeyi başarmıştı. Mazara çok iyiydi.

Zeynep: Hani deniz kenarına gidiyoduk biz?

Kerem: Burası fena mı baksana şu manzaraya.

Zeynep: Haklısın yaa çok güzel..

Kerem: Burası konuşmak için gayet iyi bir yer bence anlatmaya başlamalısın.

Zeynep: Peki... Küçüktük biz daha ben 7 yaşlarında Selin 6 yaşlarındaydı. Babamız da vardı o zaman. Bigün babam bizi gezdirmek istedi. Ben gitmeyi çok istiyodum. Ama Selin "Gitmeyelim kötü bi his var bugün içimde" dedi ve hatta çok ısrar etti. Onu dinlemedik özellikle ben gitmekte çok ısrarlıydım inat ettim...

Diyince dolu olan gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Kerem içten içe üzülüyordu. "Geçti güzelim geçti" diyip gözünden düşen yaşı sildi ve kollarının arasına aldı onu.

Kerem bi an kendine gelir ve oyunda olduğunu hatırlar. Oynamaya devam eder.
Kerem: Çok özür dilerim hepsi benim suçum seni zorlamamalıydım anlatman için.

Zeynep: Asıl suçlu yıllar öncesinden benim. Israr etmemeliydim. Selinde beni suçlu buluyor işte affetmiyor yıllardır.

Kerem: Üzülme geçti tamam.
Hala sarılıyordu Zeynep'e. Zeynep kendine geldi şaşırmıştı Kerem'in kendisine böyle sarılmasına.

Zeynep: Neyse ya devamını sonra anlatırım şimdi gidelim mi?

Kerem tamam anlamında kafasını salladı ve eve dönmek için yola çıktılar.
...

Ali'nin Arabası
Ali: Ee naber :)

Selin: Çok zorlama ya konuşacak birşey bulamıyorsun işte :)
Der ve ikiside gülümsemeye başlar.
...
Ali: Eveet geldik. Çok huzurlu bir yerdir burası. Genelde sinirlendiğimde ya basketbol oynarım yada buraya gelirim öyle saçma sapan bağırır giderim.

Arabadan inerler. Deniz manzarası mükemmel.. Güneş batıyordu fakat hava birden kararmıştı yağmur yağacaktı.

Selin: Ya Ali burası çok güzel farkında mısın?

Ali: Farkında olduğum için geliyorum zaten. diyip sırıtır :D

Selin: Ya gıcık hemen zevzeklik yap zaten :)

Ali: Ee konu ne? Neyi bağırmak istersin bu dalgalara, bu rüzgara?

Selin: Ya nasıl başlasam bilemiyorum. Sana güvenebilirim dimi?

Ali: Daha öncede söylemiştim bana güvenebilirsin demiştim.

Selin: Peki o zaman başlıyorum. Zeyneple ben daha küçücük çocuktuk. Babamda vardı o zaman tabi. Tek tük hatırlıyorum. Babam bizi arabayla bi yere götürmek istemişti. Benim içimde kötü bir his vardı gitmek istemiyordum hatta ısrar bile etmiştim. Zeynep gidelim diye tutturdu. Babam da gitmekten yanaydı zaten. Yalvardım gitmeyelim diye. Beni dinleyen olmadı. Götüreceği yer uzaktı sanırım. Annem, ben,Zeynep,babam bindik arabaya. Hala ve hala gitmek istemiyordum.. Yolda giderken. Karşımıza bir tır veya kamyon çıktı sanırım çok hatırlamıyorum. Ve o korkunç kaza. Babamın kemeri takılı değildi. Bizimkiler takılıydı. Arabanın içinde sıkışmıştım. Anneme baktım o da önümdeydi Zeynep de yanımda. Durumları kötü gözüküyordu. Babama baktım yerinde yoktu kemerini takmadığı aklıma geldi. O an yıkıldım. Kamyonun şoförü gayet iyiydi küçük sıyrıkları vardı. Yanımıza geldi ambulansı aradı. Babam ölmüştü hissediyordum. Kalbim ağrıyordu. Ağlamaya başladım. Annem bir süre yoğun bakımda kaldı Zeynep'se 1 haftalık uykusundan sonra uyandı. O an sevinmiştim ama onu suçluyordum. Herşeyin sorumlusu oydu!

Selin son cümleyi bağırarak söylemişti. Ali'nin tüyleri diken diken olmuştu üzülüyordu Selin'e. Sarıldı Selin ağlıyordu. Selin geri çekildi ve denize doğru bağırmaya başladı. "Senden nefret ediyorum Zeynep!"
Ali de Kerem gibi oyunda olduğunu farketti.

Ali: Selin üzülüyorum sana. Sence bu ne?

Selin: Bilmem.

Ali: Gel buraya der ve sıkı sıkı sarılır. Ve sonrasında gelen bi öpücük. Ali'nin sevgili oyunu başlamıştır. Gök gürler, yağmur yağmaya başlar. Öpmeye devam ediyordu Ali. Sonra yavaşça geri çekildi kendisi de şoktaydı Selin de.
...
Arkadan Ali'lerin şoförü videoya çekmiştir olanları...

BÖLÜM SONU~
Yeni bölüm Salı günü.. Takipte kalın ;)

Nefret Aşkı (ZeyKer&AlSel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin