Yorum ve voteyi unutmayalım arkadaşlar :) Multide ki şarkıyı dineyin derim bu aralar kalbime iyi dokunuyor :) Korecan arkadaşlar varsa benim gibi she was prettyde çalıyordu bilirler :)
Hangi duygu sebebiyetin hissettirdiklerinden öte gidebilir ki ? Bir insanın mutluluğuna , ağlamasına, heycanlanmasına, şaşırmasına sebep vermek .. Peki hangi acı duygu bir insanın ölmesine sebep vermekten daha kötü olabilir ? Hele bu kişi kardeşinizse..
Hangi nefret duygusu acının karşısında yılmadan dimdik durabilir?
Birini affetmek nasıl bu kadar perişanlığı içinde barındırabilir ?
'' Beni affetme'' sözü nasıl bu kadar af dileyebilir ?
Yaşamakta , ölmekte garip. Aslında tüm canlılar olarak soruların ardında yaşama tutunmaya çalışan yaratıklarız.
Sorular bizim yaşam sebebimiz.
Kim
Hangi
Nasıl
Ne zaman
Niçin yaşıyoruz , neden bu dünyaya geldik ?
Çok açık değil mi ? Hemen hemen her sorunun cevabı bizleriz. İşte bu yüzden yaşıyoruz, sorulara cevap olmak için.
İşte bu gece benim uykularımı çalan soru ; Nasıl affetmem !
Ukala, şımarık, kendini beğenmiş zengin veledin içinde sakladığı acılı çocuğu nasıl affetmem ?
Yatağımın dibinde diz çökmüş ağlayan masumluğun saçlarını okşamamak için direnen ellerim , kapıdan çıkıp gitmesinin ardından vicdanını dinlemediği için titriyordu.
Ya Hamdi Bey ve Nisa Hanım ... Onlarda masumdu, hasretti, kederliydi.
Hamdi Bey beni kızının yerine koyup acısını bastırmaya çalışırken , Nisa Hanım acısına sımsıkı tutunmuş, direnmişti.
Bu evdeki hangi insan Nisa Hanımdan daha güçlü olabilirdi ki ?
Şimdi yataktan kalkıp kahvaltıya ineceğim, hepsinin yüzlerine teker teker bakacağım ama dün bu saatlerde karşımda oturan insanları yerinde bulamayacağım. Nisa Hanım mesela , nasıl onu artık duygusuz ve soğuk biri olarak görebilirim ki ?
Tabağındakileri yemeyip oynayan Nisa Hanıma çevirdim gözlerimi . En ufak bir acı kırıntısı aradım ama beton duvarları sapasağlam duruyordu. Güçlüydü... Çok güçlüydü vesselam.
Bu sefer Keremin gözlerine baktım. Dün gece ağlayan çocuktan eser yoktu. Buz kesmişti mavileri her zamanki gibi. Her ne kadar dik durmaya çalışsada tüm yükünü bana sırtlatmıştı işte dün gece.
''Cousin , kaydımı yaptırmak için okula gitmem gerek, araba almadım henüz beni bırakabilir misin ? ''
'' Olur.'' İşte bu kadar kısa ve net.
Ne yalan söyleyeyim içim acıyordu bu haline. Çocuk yaşta yaptığı hatanın bedelini ömrüyle ödüyordu. Bir kez dahi itiraz etmeden üstelik.
Ona yardım etmek istiyordum bir şekilde ama nasıl ... ? Kereme verdiği sözü çiğniyormuş gibi hissettirmeden, Hamdi Beyin ise kabini kırmadan. Ki bu oldukça düşük ve zorlu bir ihtimaldi.
Kahvaltının ardından Hamdi Bey işe gitmiş, Nisa Hanım odasına çekilmişti. Kerem ise Hazalın kahvaltısını bitirmesini bekliyordu sabırsızlıkla.
'' Berrak sende gel değişiklik olur.'' Kafamı iki yana sallayarak gelmek istemediğimi belirttim.
'' Ya gel hadi hem gezeriz biraz.''