Alışveriş

171 34 2
                                        

Nisa Hanım'ın söylediği sözden sonra Kerem'in kendince laf sokmaya çalışması çokta zoruma gitmemişti. Bir yanda Hamdi Bey diğer yanda Nisa Hanım ve Kerem. Ne karar verirsem diğer taraf memnun olmuyordu. Ve genelde memnun olmayan taraf Nisa Hanımların tarafı oluyordu. Tuhaf bir aileydiler, Hamdi Bey oğlu ve karısına karşı çok baskıcı , Nisa Hanım huysuz ve suratsız , Keremin ise aklı bir karış havadaydı. Yine de sabah sekiz olduğunda aynı masada güne başlayıp akşam sekizde aynı masada sonlandırıyorlardı. Aileydiler. 

Geldiğimiz alışveriş merkezinin yürüyen merdivenlerinde , Kerem'in bir adım arkasındaydım hemen. Ne ben onun yanında yürümeye cesaret edebiliyordum ne de o bunu istiyordu. Utanç kaynağıydım ne de olsa..

Nihayetinde bir mağazaya girmiştik. Kerem dinlenmek için konulan kırmızı deri koltuklara kurulurken '' Git bak ne istiyorsan al, burada bekliyorum.'' demişti. Yalandan reyonları gezmeye başladım. Hiç birşey almayacaktım. Hamdi Bey'in bana yaptığı iyiliklerden sonra ona daha fazla yük olmak istemiyordum. Bir o kadarda Nisa Hanım'ı kızdırmak istemiyordum. Biraz daha bakındıktan sonra ellerimi önümde bağlayıp yanına gittim.

'' Ne o hiç birşey beğenmedin mi ?'' dedi burun kıvırarak.

'' Allahın köylüsü sen ne anlarsın zaten yürü.'' dedi. Peşine takıldım ve mağazadan çıktık. Kerem'in peşinde başka bir mağazaya girdim. Ama ben yine birşey almamıştım. Bir kaç mağazaya da girip de durum değişmeyince Kerem'in kızgınlığı hat safhaya ulaştı. Sıkıca kolumdan tutup hemen önünde olduğumuz kabinin içine soktu.

'' Bana bak kızım yapacak onca işim var ben senin götünün keyfine burada zaman harcıyorum. Benim canımı sıkma.'' dedi sinirden kıpkırmızı olmuş ifadesiyle. Küçücük kabinde bana bu kadar yakın olması rahatsız etmişti. Yapabildiğim kadar gerilemeye çalıştım.

'' Bende sana çok meraklıyım köylü kızı.'' deyip çıktı kabinden. Bende peşinden tabii. Buralarda kaybolursam ne Hamdi Bey'in evini bulup gidebilirdim ne de kendi evimi. Kerem'in reyonlara yöneldiğini görünce durup bekledim. Eline ne geliyorsa alıyordu. Görevli kızsa şaşkın şaşkın etrafında dolanıyordu. Sonra hızlıca yanıma gelip ensemden tuttu. Korkuyla gözlerim irileşirken , üzerimde ki elbisenin etiketini dışarı doğru çıkartıp baktı.

'' Seçtiğim tüm kıyafetlerin 36 bedenini kasaya götürün.'' dedi görevli kıza. Kız ikiletmeden kıyafetlerin 36 bedenlerini bulmaya gitti. Böylelikle benim yük olmama planlarım suya düşmüş oldu.

'' Ahmet 3 adam gönderin yanıma aldıklarımızı arabaya götürsünler.'' deyip telefonu kapattı Kerem. Cidden 3 kişinin taşıyabileceği kadar çok mu kıyafet almıştık. Nisa Hanım'ın bu akşam ki kavga çıkartma sebebini de aradan çıkartmış olduk işte. 

Adamlar gelip paketlenen poşetleri alınca mağazadan çıktık. Aldığımız kıyafetleri- düzeltiyorum Kerem'in aldığı kıyafetleri- bu yapılı adamlar bile taşımakta güçlük çekmişlerdi. Kim bilir benim hakkımda ne düşünmüşlerdi. Aç gözlü mü demişlerdi yoksa sonradan görme mi ? Yüzlerine bakmaya çekinip Kerem'in peşine takıldım. Bu sefer girdiğimiz mağaza ayakkabı mağazasıydı. Kerem üzerime doğru gelip ardımdaki tabureye itti beni oturmam için. Tedirgince otururken , ceketinin iç cebinden çıkardığı mendille ayağımı tutup kaldırdı. Ayakkabımın altından numaraya bakıp bıraktı ayağımı.

'' Senin yüzünden mikrop kapıcam be .'' dediğinde istemsizce yutkundum. Benden hoşlanmayabilirdi bunu anlardım ama bu kadar kaba davranması karakterinin üç kuruş bile etmediğini gösteriyordu. Hamdi Bey gibi adamın böyle oğlu olması oldukça ironikti. Sanırım Kerem tüm huylarını annesinden almıştı. 

Ayakkabı mağazasından çıktığımızda artık yorulmuştum. Tamam herşeyi Kerem beğenip almış olsa da benim bünyem alışkın değildi alışverişe , yormuştu beni. Alacağımız birşey kalmadığını ümit edip Kerem'in peşine takıldım. Tekrar bir mağazanın önüne gelmiştik. Daha ne alacağız ki diye kendi içimde söylenirken mağazaya bakmamla gözlerimin yuvasından çıkması bir olmuştu. İç çamaşırı mı ??

LâLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin