macerali günlerim 1

69 5 2
                                    

       Yaz tatiline girmiştik, yanımda iki arkadaşla  Atatürk Cad ilerliyorduk belli ki antgör üyeleri benim gitmemi ülkücü olmamı hazmedememisler ki . En az elli altmış kişilik bir grup
Bizi çevirdiler.  Belliki dövecekler  intikam alacaklar yanimdaki
Arkadaslara  korkmamalarini tenbihlerken , birde baktim gelen grub onlara koridor açmış  yanimdaki arkadaşlar bu kridordan  sıvıs ivermislerdi . Belli ki hedef  bendim,  üç beş kişilik gruplar
Halinde denediklerinde  başarılı olamamislardi  . Böyle kalabalık grup halinde saldırıda ilk oluyordu antalyada.
Evet  erkek lige zeval getirmeyelim dedik   cebimde çakiyi çıkardım  . Arkamı duvara verdim  saldırmalarıni bekliyorum
Bu mevcut gruba eli sopalı onbeş yirmi kişi daha ilave olunca
İşin vahameti  korkunç olacağını kestirmek  hiç de zor  değil.
Kımisının elinde zincir kimisinde sopa bir saldiriyorlar bir geri cekiliyorlar.   Baktım olacak değil  kacmayi deneyeceğim.
önde bana saldırmaya hazırlanan bıyıklı kısa boylu  elindeki zinciri bir sağa bir sola  sallayan kisiyi gözümden kestirdim.  Ani bir hücumla  elimdeki Çakı bacağını suratına salladım .arkasından gelene de sakladım ama artık şuursuz önüme gelene sallanmaya başlamıştım  kurtulmak mümkün mü  arkadan
Kafama sobanın indiğini fark ettim  üst üste  indiriyorlardi
Yere düşüp bayılmıştım sanırım öldü diye bırakıp kaçtılar
Gözümü açtığımda  hastanede  idim. ali Sami demir
Adil Demiröz ve diger arkadaşlar başımdaydilar.
     İlerleyen günlerde  kartal yuvasında bir aksam toplantı yaptık. Artık sokak kavgaları  başlamıştı  . Sağ sol kavgaları
Hızla artıyor idi. Bazi Okullarda bizim çocuklara saldırılar oluyor idi  . Dernekte  tabelacı şeref, isini gucunu birakmis artist kaporta  cinın murat marka arabasi hep hazır idi .    emniyetde polder ci polisler hakim olduğu için müdahalede etmiyorlar.
      Birgün Çağlayan Lisesinden bir haber  topu topu on kişiyi bulmayan ülkücü leri  sol gruplar aplukaya almışlar  okuldan cikamiyorlardi.  Kürt ibo, ülfet, huseyinler, yusuflar zor durumdaydilar hemen  artist in Murat arabasına bindik
Beş veya altı kişiydik   amacımız aplukaya yarıp arkadaşlarımızı  kurtarmak idi gittik  okulun kapısına kadar.
Arabadan inince  baktılar ki  arabadan inenler ben, tabelaci
Şeref,  ibrahim ozturk,  Rıza Kırım  , halil Karabaş.  Zaten nerde bizim çocuklara  saldırı olsa bu grup  araya koşuyor idi.
      Arkadaşları için kendini feda etmeye hazir olan bu  grup 
Arabadan iner inmez eller belimizde  çocuklara koridor açmak için birgrubun üzerine yürüdük  ama bilseler o beller bos
Sadece Kayserili gaddar ali  de bir Çakar almaz var oda ust üste
Ateşler isek sisip kalıyor  idi.
Çünkü hepimiz  silah alacak paramız  yoktu. Varsın onlar silahlı Şansın bizleri.
.        Çevreye hakim  bir tepeye çıktık. Amakimse fevri hareket yapmayacak idi öyle konuşmuştuk. Tabelacı şeref  tepeden sanki uçarak asagidaki  otuz kırk kişilik grubun içine  atlamisti bile
Tabelac i, seref bu arada karete dersleri alıyor idi sanırım orada gördüğü hareket ona güven vermiş olacak ki bu hareketi yaptı.
Bu arada okuldaki  çocuklarda bize katilmisti . Bizde  tepeden aşağı inerken yandım anam diye açı bir ses  tabela ci bu arada altı yedi kişiyi de haklamisti bile . Bu ses tabelacı şerefin sesiydi  kafasına öyle bir cisimle vurmuslardi ki  oluk gibi kan alıyordu.   Gaddar ali  bir el havaya ateş edince cil  yavrusu gibi kaçmaya
Başladılar  kütük çü Mah, kadar kovaladık.
    Yaralanan arkadaşımızı  Çağlayan lisesinde okuyan arkadaşımız kurt ibo nun bir çip i vardı onunla hastaneye ulaştırdı k   doktor  tedaviye aldı,  sekiz gün hastanede yattı şeref.  Artık antalyada  bu olaydan sonra buisimler efsane
Olacaklardi .
       Bizim Çağlayan lisesine bu müdahalemiz diğer okullarda yankı bulmuş idi. Bir süre rahat etti bizim çocuklar.
        Okulda  her gün aynı yere  koyduğum boya sandığım  bir gün almaya gittiğimde  yerinde yoktu. Müd. Yardımcısı battal  a gittim durumu ona izah ettiğimde bana sende boya sandığında silah sakliyormussun evlat  bunun için  almışlardır dedi.
Halbuki o benim ekmek teknem idi,  onsuz hiçbir kazancım yoktu, neden?  Silah saklayayım ki  kaldiki silahimda yoktu zaten. yine ağaç işleri atölyesinde son sınıf olan yurt dan oda arkadaşıma ibrahim e  ricada bulundum banahemen bir daha yaptı gene içine bütün malzemeyi yine almıştı. Tanrı ondan razi olsun.
         Derneğin  Kongresi gelmişti  , bizim okuldan  imdat sarıca   başkan bende ikinci başkan olarak seçildik görevimize devam dedik.  Arasıra  imdat in evine gidiyoruz
Kuru fasulye soğan yiyoruz  hep de ayniyemek olduğunda beni götürüyor idi imdat eve. Adil Demiröz bu arada muharrem,  Bülent salih  zerdalik gençlik diye (zer.genc) örgüt varmış gibi
Antalya'nın bir çok yerine  Yazili sloganları altına imza zer genç
Giriyorlardi.  Sanki gizli bir örgüt  var havası veriyorduk.
Faydası çok oluyordu çünkü esrarengiz idi sadece ismi vardı.
          Bu arada ana evimiz  kartal yuvası ama sol grupların hakim olduğu Mah. Lerden üç ev daha kiraladık  sırayla bu evlerde kalıyor idik.
          Emniyette siyasi şube ye yeni bir atama yapılmıştı M.T
Bir gün  gece saat üçte beni evden üç polis aldı M.T nin makam odasına  götürdüler,  merak ve heyecanla hangi suç isnadında bulunacakların diye bekler ken   sarışın  uzun boylu bir kız izmir arabasından inerken  polis aramasına takılır ama üzerinde kimlik filan yoktur. Cabinde bir sustali bıçak çıkar.
Emniyete alırlar sorgusunda  ben; Bayram Taşel  in yanına geldim başka hiç bir amacım yoktur desede inandırıcı bulmazlar.
M.T  getirin bayramı yuzlestirin der . Amirinin odasında otururken.  Kızı getirirler
M.T  sorar.  Kızım  neden geldin antalyaya amacın nedir.
Kız    valla amırım Bayram Taşel in yanına geldim. Der.
M.T. Sen bayramı tanırmısın diye sorar
Kız. tabi tanirım tanırım der.
Ama ben  oradayım  beni tanışa  bana yakınlık gösterecek.
Belli ki tanımıyor 
  M.T   nerden tanıyor sun   bayramı  diye sorar
Kız. Izmirden der.
Götürün bu kızı  aklı başına gelinceye kadar nazarette kalsın.
Kız i götürürler.   
M.T.   Bu kızı tanıyormusun bayram diye sorar
Artık anlamıştım  bir suç isnadı yok sadece yuzlestirme gibi bir şey idi.
Hayır. Amirim .tanımıyorum.
Tam kalkacaktım  ki  kız  polisle haber göndermiş konuşacağım amir beyle diye  M.T getirin der.
M.T  konuş bakalım ne zirvalayacaksin kızım.
Ben bayramı bir kere gördüm izmirde Buca da kız Meslek lisesinde okurken silahlı bir çatışmanın ortasında kalmıştım
Beni o şahıs ölümden kurtardı. Sana teşekkür etmek istiyorum seni nasıl görebilirim dediğimde  ben antalyada yaşıyorum  . beni kime sorsanız tanır ama solculara sorma seni kurtaramam dedi gitti. Bende bunun için geldim onun yanına. Teşekkür etmeye.
Ne olur beni bırakın dedi yalvarircasina.   Olayı hatırlamıştım
M.T bana dönerek doğru mu diye sordu. Evet amırım. Doğru.
M.T kızım Bayramı şimdi görsen tanırmısın .
Kız,  kem Kum ettikten sonra tanırım diyebil di.
Sanirim M.T ikna olmuştu. Bak kızım bayram Taşel bu deyince kız bayram abi diye boynuma sarıldı.
M.T polislere dönerek  bayram i  misafiri ile evine bırakın
Dedi. kizada bir daha kimliksiz asla dolaşma kızım her zaman Şansın böyle yaver gitmez diye tenbihledi.
      Başıma bela sarmışım , farkında olmadan nerden bileyim bir gün kızın çıkıp geleceğini. Ertesi gün  kaldığımız evden alaca karanlık çıkıp adil ateş in evine doğru yollandım. Amacım kızı adil in evinde misafir etmek idi gidinceye kadar.
Çünkü görevim gereği örnek olmam gerektiği bilincinde
Zihinsel davranışta (şeytani düşünceye kapilmak) yanlış yapmak mümkün dur. Ama aklı düşüncede   dogru olani yapmam gerekirdi. Bende doğrusunu yaptım. Adil evde arasıra kalıyordu köyü Antalya ya  yakınlarda olduğu için.  o günde evdeydi. 
Bu Kız benim misafiri m adil.  Ne zaman gitmek isterse  o zamana kadar burda kalacak kimsede kızı rahatsız etmesin.
Diye tenbihledim.
Zihinsel durtuler olgunlasmamis düşünce dir islami düşüncede buna şeytan diyorlar.
Aklı düşünce ise   olgunlaşmiş    fikri hareket içinde olmam gerektiğine inanmaktır bir kere.
     

SEVGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin