Yaz tatiline girmiştik, yanımda iki arkadaşla Atatürk Cad ilerliyorduk belli ki antgör üyeleri benim gitmemi ülkücü olmamı hazmedememisler ki . En az elli altmış kişilik bir grup
Bizi çevirdiler. Belliki dövecekler intikam alacaklar yanimdaki
Arkadaslara korkmamalarini tenbihlerken , birde baktim gelen grub onlara koridor açmış yanimdaki arkadaşlar bu kridordan sıvıs ivermislerdi . Belli ki hedef bendim, üç beş kişilik gruplar
Halinde denediklerinde başarılı olamamislardi . Böyle kalabalık grup halinde saldırıda ilk oluyordu antalyada.
Evet erkek lige zeval getirmeyelim dedik cebimde çakiyi çıkardım . Arkamı duvara verdim saldırmalarıni bekliyorum
Bu mevcut gruba eli sopalı onbeş yirmi kişi daha ilave olunca
İşin vahameti korkunç olacağını kestirmek hiç de zor değil.
Kımisının elinde zincir kimisinde sopa bir saldiriyorlar bir geri cekiliyorlar. Baktım olacak değil kacmayi deneyeceğim.
önde bana saldırmaya hazırlanan bıyıklı kısa boylu elindeki zinciri bir sağa bir sola sallayan kisiyi gözümden kestirdim. Ani bir hücumla elimdeki Çakı bacağını suratına salladım .arkasından gelene de sakladım ama artık şuursuz önüme gelene sallanmaya başlamıştım kurtulmak mümkün mü arkadan
Kafama sobanın indiğini fark ettim üst üste indiriyorlardi
Yere düşüp bayılmıştım sanırım öldü diye bırakıp kaçtılar
Gözümü açtığımda hastanede idim. ali Sami demir
Adil Demiröz ve diger arkadaşlar başımdaydilar.
İlerleyen günlerde kartal yuvasında bir aksam toplantı yaptık. Artık sokak kavgaları başlamıştı . Sağ sol kavgaları
Hızla artıyor idi. Bazi Okullarda bizim çocuklara saldırılar oluyor idi . Dernekte tabelacı şeref, isini gucunu birakmis artist kaporta cinın murat marka arabasi hep hazır idi . emniyetde polder ci polisler hakim olduğu için müdahalede etmiyorlar.
Birgün Çağlayan Lisesinden bir haber topu topu on kişiyi bulmayan ülkücü leri sol gruplar aplukaya almışlar okuldan cikamiyorlardi. Kürt ibo, ülfet, huseyinler, yusuflar zor durumdaydilar hemen artist in Murat arabasına bindik
Beş veya altı kişiydik amacımız aplukaya yarıp arkadaşlarımızı kurtarmak idi gittik okulun kapısına kadar.
Arabadan inince baktılar ki arabadan inenler ben, tabelaci
Şeref, ibrahim ozturk, Rıza Kırım , halil Karabaş. Zaten nerde bizim çocuklara saldırı olsa bu grup araya koşuyor idi.
Arkadaşları için kendini feda etmeye hazir olan bu grup
Arabadan iner inmez eller belimizde çocuklara koridor açmak için birgrubun üzerine yürüdük ama bilseler o beller bos
Sadece Kayserili gaddar ali de bir Çakar almaz var oda ust üste
Ateşler isek sisip kalıyor idi.
Çünkü hepimiz silah alacak paramız yoktu. Varsın onlar silahlı Şansın bizleri.
. Çevreye hakim bir tepeye çıktık. Amakimse fevri hareket yapmayacak idi öyle konuşmuştuk. Tabelacı şeref tepeden sanki uçarak asagidaki otuz kırk kişilik grubun içine atlamisti bile
Tabelac i, seref bu arada karete dersleri alıyor idi sanırım orada gördüğü hareket ona güven vermiş olacak ki bu hareketi yaptı.
Bu arada okuldaki çocuklarda bize katilmisti . Bizde tepeden aşağı inerken yandım anam diye açı bir ses tabela ci bu arada altı yedi kişiyi de haklamisti bile . Bu ses tabelacı şerefin sesiydi kafasına öyle bir cisimle vurmuslardi ki oluk gibi kan alıyordu. Gaddar ali bir el havaya ateş edince cil yavrusu gibi kaçmaya
Başladılar kütük çü Mah, kadar kovaladık.
Yaralanan arkadaşımızı Çağlayan lisesinde okuyan arkadaşımız kurt ibo nun bir çip i vardı onunla hastaneye ulaştırdı k doktor tedaviye aldı, sekiz gün hastanede yattı şeref. Artık antalyada bu olaydan sonra buisimler efsane
Olacaklardi .
Bizim Çağlayan lisesine bu müdahalemiz diğer okullarda yankı bulmuş idi. Bir süre rahat etti bizim çocuklar.
Okulda her gün aynı yere koyduğum boya sandığım bir gün almaya gittiğimde yerinde yoktu. Müd. Yardımcısı battal a gittim durumu ona izah ettiğimde bana sende boya sandığında silah sakliyormussun evlat bunun için almışlardır dedi.
Halbuki o benim ekmek teknem idi, onsuz hiçbir kazancım yoktu, neden? Silah saklayayım ki kaldiki silahimda yoktu zaten. yine ağaç işleri atölyesinde son sınıf olan yurt dan oda arkadaşıma ibrahim e ricada bulundum banahemen bir daha yaptı gene içine bütün malzemeyi yine almıştı. Tanrı ondan razi olsun.
Derneğin Kongresi gelmişti , bizim okuldan imdat sarıca başkan bende ikinci başkan olarak seçildik görevimize devam dedik. Arasıra imdat in evine gidiyoruz
Kuru fasulye soğan yiyoruz hep de ayniyemek olduğunda beni götürüyor idi imdat eve. Adil Demiröz bu arada muharrem, Bülent salih zerdalik gençlik diye (zer.genc) örgüt varmış gibi
Antalya'nın bir çok yerine Yazili sloganları altına imza zer genç
Giriyorlardi. Sanki gizli bir örgüt var havası veriyorduk.
Faydası çok oluyordu çünkü esrarengiz idi sadece ismi vardı.
Bu arada ana evimiz kartal yuvası ama sol grupların hakim olduğu Mah. Lerden üç ev daha kiraladık sırayla bu evlerde kalıyor idik.
Emniyette siyasi şube ye yeni bir atama yapılmıştı M.T
Bir gün gece saat üçte beni evden üç polis aldı M.T nin makam odasına götürdüler, merak ve heyecanla hangi suç isnadında bulunacakların diye bekler ken sarışın uzun boylu bir kız izmir arabasından inerken polis aramasına takılır ama üzerinde kimlik filan yoktur. Cabinde bir sustali bıçak çıkar.
Emniyete alırlar sorgusunda ben; Bayram Taşel in yanına geldim başka hiç bir amacım yoktur desede inandırıcı bulmazlar.
M.T getirin bayramı yuzlestirin der . Amirinin odasında otururken. Kızı getirirler
M.T sorar. Kızım neden geldin antalyaya amacın nedir.
Kız valla amırım Bayram Taşel in yanına geldim. Der.
M.T. Sen bayramı tanırmısın diye sorar
Kız. tabi tanirım tanırım der.
Ama ben oradayım beni tanışa bana yakınlık gösterecek.
Belli ki tanımıyor
M.T nerden tanıyor sun bayramı diye sorar
Kız. Izmirden der.
Götürün bu kızı aklı başına gelinceye kadar nazarette kalsın.
Kız i götürürler.
M.T. Bu kızı tanıyormusun bayram diye sorar
Artık anlamıştım bir suç isnadı yok sadece yuzlestirme gibi bir şey idi.
Hayır. Amirim .tanımıyorum.
Tam kalkacaktım ki kız polisle haber göndermiş konuşacağım amir beyle diye M.T getirin der.
M.T konuş bakalım ne zirvalayacaksin kızım.
Ben bayramı bir kere gördüm izmirde Buca da kız Meslek lisesinde okurken silahlı bir çatışmanın ortasında kalmıştım
Beni o şahıs ölümden kurtardı. Sana teşekkür etmek istiyorum seni nasıl görebilirim dediğimde ben antalyada yaşıyorum . beni kime sorsanız tanır ama solculara sorma seni kurtaramam dedi gitti. Bende bunun için geldim onun yanına. Teşekkür etmeye.
Ne olur beni bırakın dedi yalvarircasina. Olayı hatırlamıştım
M.T bana dönerek doğru mu diye sordu. Evet amırım. Doğru.
M.T kızım Bayramı şimdi görsen tanırmısın .
Kız, kem Kum ettikten sonra tanırım diyebil di.
Sanirim M.T ikna olmuştu. Bak kızım bayram Taşel bu deyince kız bayram abi diye boynuma sarıldı.
M.T polislere dönerek bayram i misafiri ile evine bırakın
Dedi. kizada bir daha kimliksiz asla dolaşma kızım her zaman Şansın böyle yaver gitmez diye tenbihledi.
Başıma bela sarmışım , farkında olmadan nerden bileyim bir gün kızın çıkıp geleceğini. Ertesi gün kaldığımız evden alaca karanlık çıkıp adil ateş in evine doğru yollandım. Amacım kızı adil in evinde misafir etmek idi gidinceye kadar.
Çünkü görevim gereği örnek olmam gerektiği bilincinde
Zihinsel davranışta (şeytani düşünceye kapilmak) yanlış yapmak mümkün dur. Ama aklı düşüncede dogru olani yapmam gerekirdi. Bende doğrusunu yaptım. Adil evde arasıra kalıyordu köyü Antalya ya yakınlarda olduğu için. o günde evdeydi.
Bu Kız benim misafiri m adil. Ne zaman gitmek isterse o zamana kadar burda kalacak kimsede kızı rahatsız etmesin.
Diye tenbihledim.
Zihinsel durtuler olgunlasmamis düşünce dir islami düşüncede buna şeytan diyorlar.
Aklı düşünce ise olgunlaşmiş fikri hareket içinde olmam gerektiğine inanmaktır bir kere.