13. AŞKA VEDA

1.2K 201 50
                                    

"Kalabalık değil mi?"

"Evet," diye cevapladı genç kadın, kar yağışını izlerken aniden yakalandığı mutluluk duygusuna ruhunu teslim etmemeye çalışıyordu.

"Yeni yılı klinikte kutlama fikri Murat'tan çıktı, başta pek aklıma yatmamıştı ama..."

"Ama iyi oldu." 

"Kesinlikle."

Sessizleştiler.

"Ben," diye tereddütle yeniden konuştu Rüya, "artık gitmeliyim."

Bu cümle üzerine, onun aslında partiden ayrılmak için kapıya çıktığının farkına vardı Meriç. Az daha gecikse, bu gece karşılaşamayacaklardı belki de.

"Neden gidiyorsun? Başka bir programın mı var?"

"Aslında eve gidip saatlerce ağlamak istiyorum," diye aklından geçirse de: "Yoruldum biraz, yeni yılı kutladığımıza göre evime gidebilirim." dedi sadece kadın.

Geçen seferki ayrılışın etkisini hala üstünde duyumsayan genç adam, ne yapacağı konusunda tamamen kararsızdı. Bir yandan genç kadını sımsıkı kollarına almak ve hiç bırakmamak istiyor, diğer yandan da geçen seferkinden daha büyük bir tatsızlık yaşanmasından çekiniyordu. Nihayetinde ilk seçeneğin etkisine kapıldı ve:

"Seni bırakayım mı?" diye teklif etti.

Rüya'nın da kafası karma karışıktı, o akşam yaşananları aklından çıkaramıyordu. Ruhu ve bedeni Meriç için yanıp tutuşurken, aklı ve mantığı uzak durması yönünde bitmek bilmeyen uyarılar veriyordu. Duyguları, tereddütlerine ağır bastı onun da: "Peki," dedi.

"Hadi gel!"

Meriç, Rüya'nın elini tuttu. Rüya itiraz etmedi.

****

Lâpa lâpa kar yağmaya başlamıştı. Adam kontağı çevirmeden önce, bir an durdu ve sakince:

"Bak bu sefer arabadan inmene izin vermem!" dedi.

"O gece için özür dilerim," diye cevapladı kadın, konunun açılmasıyla rahatlamıştı, "ben galiba, hem aşırı tepki gösterdim, hem de kendimi iyi ifade edemedim."

Samimi itirafı ve dürüstlüğü elektrik yüklü ortamı biraz hafifletmişti, Meriç arabayı hareket ettirirken: " Ben de hatalıydım," dedi aynı içtenlikle. "Ne dersin baştan başlayalım mı?"

"Bilemiyorum, gerçekler değişmeyecek ki!"

"Değişmesin. Yine de dinlemek ve anlamak istiyorum, en azından bana bunu borçlusun," diye cevapladı genç adam kararlılıkla.

***

"Burası bizim ev değil," dedi Rüya neredeyse duyulmaz bir sesle.

Yarım saatlik, hiç konuşmadan geçen yolculuk sonunda, genç kadının daha önce hiç görmediği yüksekçe bir tepeye varmışlardı. Kar yağışı yüzünden seçilmese de aşağıda bir yerlerde muhteşem boğaz görüntüsü varlığını hissettiriyordu.

"Değil. Ama oraya çok yakın," diye temin etti genç adam, "istediğin an seni evine götüreceğime inanabilirsin."

"Tamam."

Meriç onu incitmekten korkarcasına, yumuşak bir hareketle Rüya'nın saçlarına dokundu, taa gençliğinden beridir aşinası olduğu o lulelerden birini parmaklarının arasına dolamıştı şimdi.

"Kendimi senden alamıyorum," dedi, her şey silinmişti.

Rüya da benzer bir çekime kapılmıştı. Ne uzaklaşabiliyor, ne de yaklaşabiliyordu. Bocalaması, tereddütleri ve hatta korkuları Meriç'in onu kendisine çekerek öpmeye başlamasıyla son buldu.  İki genç insan, her biri diğerinin derinliklerinde kaybolmuş, başka, bambaşka âlemlere sürüklenmişti. 

MERİÇ'İN RÜYA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin