8. AMERİKA'YA GİDELİM Mİ?

1.3K 227 24
                                    

Murat büyük kararsızlıklar içindeydi. Bir kaç aya kadar Amerika'ya gidiyordu. Gidiyor muydu gerçekten?

Başvurusunu heyecanlarla yapmış, kabul haberini de sevinçlerle karşılamıştı. İlk mutluluk halleri geçip de ayakları yere basmaya başlayınca, çok önemli bir ayrıntı beynini kemirmeye başlamıştı. 

Konudan kimsenin haberi yoktu, Rüya'nın bile!

****

Rüya saatlerdir odasında gözlerini tavana dikmiş yerde yatıyordu. Bir yandan dışarıda yağan yağmurun sesini dinliyor, bir yandan da düşüncelerini düzene koymaya çalışıyordu. Meriç ve Işıl'ı yanyana gördüğünden beri aklı karma karışıktı.

Akşam üstü Usta Amca'dan dönerken otobüs durağında Murat ve Meriç'le karşılaşmıştı. Yanlarında o güne kadar hiç görmediği bir kız vardı. Murat tanıştırmıştı ikisini:

"Rüya - Işıl. Rüya kardeşim. Işıl da bizim okuldan."

"Sen de mi doktorsun?"

"İnşallah. Daha iki senem var."

Bir müddet daha sohbet ettiler.

"Bizim grup toplanıp, akşam sinemaya gitmeyi düşünüyoruz. Sen de gelsene." dedi abisi.

Meriç, kankasının kardeşine davranışını yine takdir etti. Murat onu asla ihmal etmez, incitmez ya da varlığından rahatsızlık duymazdı. Aksine hep gözünün önünde bulunmasını ister gibiydi.

Rüya'nın bu gün pek keyfi yoktu: "Yok. Siz gidin. Ben yorgunum, eve gitmek istiyorum."

Abisi endişelenmişti, etrafındakileri unutuverdi: "Neyin var, hasta mısın? Seninle geleyim istersen, tabii hiç durmak bilmiyorsun ki..."

Onun bu hali diğerlerini güldürmüştü, Rüya'yı da utandırmıştı biraz.

"Yok bir şeyim," diye fısıldadı. "Git. Eğlenmene bak!"

Az sonra ayrıldılar. Rüya, güle oynaya yollarına devam eden gençlerin arkasından bakarken içine dolan bilgiyle irkiliverdi.

***

Murat, başvuru yaparken aklının nerede olduğunu düşünüyordu şimdi. Annesiyle babasının olayı mutlulukla karşılayacaklarından şüphesi yoktu. Amerika'nın seçkin üniversitelerinden birinden burs kazanmıştı neticede. Master yapacaktı.

Peki, Rüya? O ne diyecekti? Onu nasıl bırakacaktı burada? Ya da gerçekten bırakabilecek miydi?

İyi bir gelecek hayali ile kardeşine duyduğu düşkünlük arasında sıkışıp kalmıştı.

***

Rüya halının üstünde düşünmeye devam ediyordu. Akşam üstü, sokakta Meriç ve Işıl'ın arkasından bakarken anlamıştı. Henüz kimse farkında değildi, ama Rüya çok büyük bir aşkın filizlendiğini biliyordu. İki eş ruh, buluşmuştu. Bir kaç seneye kalmaz evleneceklerdi.

Aslında duygusal anlamda çok fazla umurunda değildi bu durum. Hiç bir zaman Meriç'e ilgi duymamıştı. Onun da öyle bir hâli yoktu.

Saatlerdir halının üzerine çivilenip kalmasının sebebi bambaşkaydı: Çocukluğunun uzak anılarında solmuş gitmiş, içinin derinliklerinde gömülü kalmış, bu akşama kadar unutulup kalmış bir an. Meriç'le mutfakta tanıştıkları ilk gün, gözlerinin önünde beliriveren o görüntü.

***

Murat acımasız bir şekilde kendisini sorguluyordu. Bursu kazanmakla kendi kendisine, tüm gayretlerine, tüm amaçlarına ihanet etmişti.

MERİÇ'İN RÜYA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin