Sabah yüzüme vuran güneşin ilk ışıklarıyla uyandım. Hala daha gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Şu an uyandığım yerin evim olmasını o kadar çok isterdimki ama mağlasef asla bu olmayacaktı.
Belki bir gün olurdu ama eskisi gibi olacağından şüpeliydim. Evan tüm hayatımı mahvetmişti. Bende onun hayatını mahvedecektim ve o ölene kadar asla durmayacaktım. Asla.
Yerimden doğruldum ve etrafa baktım. Aaron yoktu. Sanarım derslere girmiş olmalıydı. Ne de olsa saat sekiz gibi derslere giriliyordu.
Evet derslerimiz sekizde başlıyordu. İlk ders elementlerin tarihiyle ilgiliydi. Sonraki ders herkes kendi elmentinin dersine giriyordu. Ondan sonraki ders bütün elementleri ilgilendiren savunma dersiyle alakalıydı.
Ardında yemek için yemekhanede toplanırdık. Yönetici Eva bazen konuşma yapardı. Yeni öğretmenler varsa onları tanıtırdı. Sonra yine derslere girerdik.
"Elena uyanmışsın?"
Jack yanıma geldi ve meraklı gözlerle bana baktı.
"Evet uyandım. Niye şaşırıyorsunki?"
"E insan iki gün uyuyup sonra uyanırsa şaşırıyorsun yani."
"Nee!"
Ellerimi azıma kapattıp. Demek iki gün boyunca uyumuş.
"Ciddimisin? Şakamı yapıyorsun yoksa?"
"Tabiki de hayır. Çok ciddiyim."
"İnanmıyorum!"
O zaman ben iki günden beri yemekte yemiyordum. Resmen. Bu düşüncenin aklıma gelmesiyle karnımın guruldaması bir oldu.
"Yemek!"
Jack şaşkınlıkla suratıma baktı.
"Ne?"
"Yemek getir bana. Karnım aç! Çabuk ol!"
"Yuh be sana. İnsan ilk önce arkadaşlarını sorar. Ne yatınız? Nasılsınız? Endişelendinizmi? Senin aklın fikrin yemekte."
"Çok konuşmada yemek getir banaa!"
Arkamdaki yastığı ona fırlattım.
"Tamam be! Tamam gidiyorum!"
Arkasını döndü ve elindeki yastıkla kapıya doğru ilerledi.
"Dur dur. Yastığı ver."
Bana döndü ve tamda ondan beklendiği gibi yastığı suratıma hızla fırlattı.
"Al sana yastık!"
"Defol git!"
"Hııı. Defol git."
Yüzünü buruşturup benim taklidimi yaptı. Sonra tıpış tıpış yemeyimi almaya gitti. Cidden ben uyurken ne yapmıştı bunlar? Merak konusu.
On beş dakika sonra elinde yemek tepsisiyle birlikte geldi. Yanındada Julia'nın kız kardeşi Jennifer vardı. Acaba niye bu kadar geç kalmışlardı? Bir yemek alıp gelmek bu kadarmı zordu yani?
"Keşke hiç gelmeseydiniz. Ne de olsa Elena burda açlıktan ölürdü."
Biraz gülşütük ve Jennifer yanıma gelip bana sarıldı.
"İyi olmana sevindim canım."
"Bende seni gördüğüme sevindim."
Benden ayrıldı ve yanıma oturdu. Jacte karşımdaki yatağa oturarak yemek tepsisini bana uzattı.
"Sağol canım. Bir tanesin."
"Nedemek canım. Sen yeterki iste."
Şakasına göz kırpıp öpücük yolladı.
"Yapma şunu."
"Neyii? Bir şeymi yaptım Jennifer? Sen söyle."
Jennifer iki yana ellerini kaldırdı.
"Ben bir şey görmedim."
Sonra tabağımdaki patateslerden bir tane aldı. Jackte elini uzattı ama ben buna izin verirmiyim? Eline vurduğum gibi patatesi tabağma düşürdü.
Beş dakika boyunca büyük bir iştahla yemeyimi yedikten sonra tepsiyi yanımdaki masaya koydum. Nedense bu gün ayrı bir mutluydum. Sanarım annemle olan anılarımızı hatırladığım içindi.
"Elenaa! Uyanmışsın."
Jimmy'nin sesiyle biran irkildim. Yanıma geldi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ardından Julya'ya ve Adrianla. Adrian biraz bana soğuk davranıyordu ama nedeni az çok belliydi. Elini bıraktığım için bana bozulmuş olmalıydı.
Ama aramızı düzeltmenin bir yolunu mutlaka bulurdum. Aynı annem ve babamı kurtarmanın bir yolunu bulacağım gibi. Onlar hala daha yaşıyorlardı ve ben onları kurtarmak için gerekirse canımı bile verirdim.
-------------------------------------
Vee yeni bölüm geldiğii! Umarım beyenirsiniz. Multimedya Jack. Sorun olmassa gözlerini sarı hayal edin. Görüşülmek üzeree! :-)
![](https://img.wattpad.com/cover/55634719-288-k513470.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dört Elementin Efendisi
Fantasy-Elementler Serisi Bir- ○Dört Elementin Efendisi○ Kehanet edildiğine göre aynı dönemde dört elementide büke bilen iki çocuk dünyaya gelecek ve kız olan erkeyi öldürücekti.