Yine her zamanki gibi gözlerimi sıcak yatağımda araladım. Yerimden doğruldum ve güneşin yeni yeni doğan ilk ışıklarına baktım.
Bu gün nedense ayrı bir mutluydum. İçimden gülmek geliyor ve gidip anneme sarılmak istiyordum. Öyle de yaptım. Dirkmen kalkıp annemin yanına gittim. Sofrayı hazırlıyordu.
"Günaydın Elena."
"Sanada anne."
Gidip boynuna sarıldım. Oda bana sıkıca sarıldı ve saçımdan öptü.
"Benim küçük kızım annesinemi sarılıyormuş?"
"Annee!"
Geri çekildim ve annemin mavi gözlerine baktım.
"Hadi bana yardım et."
Annem elime tabakları verdi.
"Onları sofraya götürceksin. Biliyorsun dimi?"
"Yok anne yaa. Bilmiyordum."
Biraz güldükten sonra tabakları sofraya götürdüm ve düzgün bir şekilde dizdim. Sonra aklıma babam geldi. O nerdeydi acaba?
"Anne babam nerde?"
"İşe erken çıktı kızım."
"Tamam."
Arkamı döndüm ve Aaronla karşılaştım. Küçük bir şaşkınlık yaşadım. O burda ne yapıyordu? Veya nasıl gelmişti?
"Aaron burda ne yapıyorsun?"
"Seni korumaya geldim."
"Ne? Kimden?"
"Benden."
Sesin geldiği yöne bakmamla büyük bir çığlık atmam bir oldu. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Evan annemin arkasındaydı ve annemin karnından kazık geçirmişti. Her tarafından kanlar akıyordu.
Karnından, gözlerinden, ağzından. Olamaz. Anneme doğru atıldım ama Aaron önüme geçti ve beni sıkıca kollarımdan tutmaya başladı.
"Bıraak! Bıraaak! Anneem!"
Bir yandan ağlıyor bir yandanda bağrıyordum.
"Merak etme. Sıra sanada gelecek."
Annemi bıraktı ve annem yere devrildi. Etraf bir anda karardı ve ben çığlıklar duymaya başladım. Sonra kendimi gördüm.
Her tarafımdan kanlar akıyordu. Sonra Evan yanıma gelip saçlarımdam tutu ve karnıma bıçağı soktu. Son nefesimi verirken ağzımdan kanlar akıyordu.
Bu iğrençti. Ama bunların hepsi bir rüyaydı. Hiç biri gerçek değildi ve gerçek olmasına asla izin vermeyecektim. Asla.
Nefesler içinde kalmış bir şekilde yataktan sıçradım. Gözlerimde yaşlar vardı ve ben hala ağlıyordum. Dışardan yamur sesleri geliyordu. Şimşekler çakıyordu ve bu benim daha çok korkmama sebep oluyordu.
Etrafın karanlık olduğunu farkettim ve ben revirdeydim. Neler olmuştu? Aaron vardı. Jackle kavga ediyorlardı ve ben bayılmıştım.
Aaron. Rüyamdada o vardı. Etrafıma bakınmaya başladım ve Aaronu gördüm. Yatağın yanındaki sandalyede iki büklüm uyuyordu.
"Aaron?"
Uykusu ağır olmalıki beni dumamıştı. Tekrar seslendim.
"Aaron!"
"Heh. He. Ne oldu?"
"Aaron?"
"Elena uyanmışsın!"
"Evet. Peki sen burda ne yapıyorsun?"
"Şey. Ben yatakhanelere gidiyordum ve sesler duydum. Sonra buraya gelip baktım ve sen ağlıyormusun?"
Hemen ayağa kalktı ve yanıma geldi. Bende elimin tersiyle gözlerimi sildim.
"Bana anlata bilirsin."
"Sadece. Sadece rüyamda annemi gördüm."
Yina ağlamaya başladım. Aklıma annem geldikçe gözlerim doluyordu. Rüyamdaki hali. Yanıma geldi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım ve içimi döke döke ağladım.
---------------------------------------
Sanarım biraz kanlı bir bölüm oldu ama neyse. Multimedya Aaron. Gözlerini yine sarı hayal edin. Oyları ve yorumları unutmayın. Görüşüürüüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dört Elementin Efendisi
Fantastik-Elementler Serisi Bir- ○Dört Elementin Efendisi○ Kehanet edildiğine göre aynı dönemde dört elementide büke bilen iki çocuk dünyaya gelecek ve kız olan erkeyi öldürücekti.
