Tek Bölümlük Hikayeler -Zeyker-

~Tek Bölümlük Zeyker Hikayeleri 8~

Meraba arkadaşlar. İthaf isteyenler bana mesaj atsın.

Ayrıca TEK BÖLÜMLÜK ZEYKER HİKAYELERİ 3'ü tekrar yazdım. Bakarsanız sevinirim.

MULTİMEDYA:MİRA

MERT İÇİN UYGUN Bİ ÇOCUK KARAKTERİ BULAMADIĞIM İÇİN MULTİMEDYA DA MERT YOK.

''Annecim hadi ama. Bak sen nutellayı çok seversin.''

''Ya! Anne ben babam gelince yicem.''

Diyip 5 yaşında ki kızım Mira sandalyede arkasına yaslandı. Mira'nın babasına olan büyük aşkını bildiğim için başımı sallayarak onayladım ve içeride hazırlanan kocam kerem'in yanına gittim. Kerem'in önünde durup kravatını düzeltmeye başladım. Kerem de dudağıma bi öpücük kondurup ellerini belime koydu.

''Noldu? Benim meleğim yine ben olmadan yemicek miymiş?''

''Evet. Bu kız iyice babacı oldu çıktı.''

''Tabi kim bu kadar yakışıklı bi babasının olmasını istemez ki?''

''Aşkım ya biz egonla beraber nasıl yaşadık hala anlayamadım.''

Kerem'le ben kahkaha atıp el ele odamızdan çıktık. Kerem'le birlikte mutfağa girmeden önce 7 yaşında ki oğlumuzun -Mert- odasına girdik.

''Günaydın. Hazır mısın annecim?''

''Hazırım annecim. Güyadın ikinize de.''

Diyerek bize doğru geldi. Biz de kerem'le birlikte dizlerimizin üstüne çöküp mert'le boylarımızı aynı yaptık. Mert ilk önce bana gelip sarılıp ötükten sonra kerem'e de sarılıp,öptü. Kerem mert'i kucağına alıp mutfağa doğru ilerlerken bende peşlerinden mutlu bi şekilde ilerliyodum. Bundan on yıl falan öncesinde sen muhteşem bi adama aşık olucaksın ve o adamla muhteşem bi hayat geçirceksin deseler inanmazdım. Ama şuan burdayım.

Kerem'le üniversitenin ilk yılında tanıştık. Aslında kerem'in çocukluk arkadaşı can'la çarpıştığımız da çok şebek birisi olduğunu fark edip onunla arkadaş oldum. Can'ı en yakîn arkadaşım yağmur'la tanıştırdığım da o da beni kerem'le tanıştırdı. Tabi kerem'le o zamanlar hiç iyi anlaşamazdık. Zaman zaman birbirimizin tatlı atışmalarına alıştık. Aşık olduk. Sonra dört yıl üniversite bitince evlendik. Sonra mert oldu. Ondan sonra da mira oldu. Ama hala tatlı atışmalarımıza devam edip birbirimize laf sokarız. Çünkü ikimiz de biliyoruz bu aşkın bu atışmalar ve laf sokmalarla başladığını.

Mutfağa girdiğimiz de kerem mert'i sandalyeye oturtup mira'nın yanına geçti. Kerem mira'nın karnını doyururken ben ise mert'in tabağına kahvaltılık koyuyodum. Mert ikinci sınıfa başlamıştı. Mira ise anaokulundaydı. Kahvaltımız bitince mira'yı hazırladıktan ve mert'in okul çantasını kontrol ettikten sonra kerem'le birlikte hepimiz arabaya bindik. İlk önce mert'in okuluna gelip,mertle vedalaştıktan sonra anaokuluna geldik. Mira'yı da anaokuluna bırakınca kerem'le birlikte Sayer HOLDİNG'e geldik. Burayı keremin babası kereme devredip benim ailemle birlikte dünya turuna çıktılar. Yani benim ve keremin ailesi çok iyi anlaşırlar. Bu arada ben de avukatım. Yani sayer holdingin avukatlığını yapıyorum.

Kerem'le birlikte arabadan inip el ele holdingin içine girdik. Bize günaydın diyenlere biz de gülümseyerek günaydın diyip asansörün önünde durduk. Asansör gelince birlikte içi boş olan asansöre bindik. Kerem benim odamın olduğu kata basıp bana bakmaya başladı. Beni arkaya yasladıktan sonra öpüşmeye başladık. Uzun öpüşme sonrası aramızdaki mesafeyi açmadan bana bakmaya başladı.

''Sana çok aşığım be hatun!''

Kıkırdayıp kerem'in boynunu öptüm.

''Ben de sana çok aşığım be adam!''