Multimedyada Burak
Damlanın evine geldiğimde beklemeden zili caldım allahtan annesi gil iş seyahati icin evde degildiler yoksa bu saatte buraya bile gelmekten çekinirdim
Kapı açıldığında Damlanın endişeli yüzüyle karşılaştım hemen gelip bana sımsıkı bir şekilde sarıldı
En sonunda nefes alamayacağımı anlayıp kendimi ondan uzaklaştırdım
"Yağmur neler oldu hemen bütün ayrıntılarıyla anlatıyorsun"dedi merakla
Bende barda işe girmemden itibaren herseyi anlattım
Anlatacaklarımı bitirdiğimde damla gözleri pörtlemiş bir sekilde bana bakıyordu doğrusu bu haliyle cok tatlı görünüyordu
"Halana söyleyecek misin peki"
"Söylücem tabi halam o pisliğin gercek yüzünü görmeli "dedim ve konuşmaya devam ettik
Zaten okul saatine 3 saat filan kaldığı için oturup bol bol konuştuk
O da bana Can'ı filan anlattı harbi aşıktı şu çocuğa ama Ne de olsa Burağın arkadaşı oda aynı onun gibidir ne de olsa
Formamı giyip aşağıya indiğimde mutfaktan mis gibi kokular geliyordu
Damlanın kahvaltını ilk kez yiyecektim hemen gidip Damlanın yanaklarına sulu bir öpücük koyup masadakileri süpürmeye başladım
Kahvaltı bittiğinde evden çıkıp okula doğru yürüdük
Okul bahçesine girdiğimde Burak herzaman ki yerinde arkadaşlarıyla konuşuyordu
Birden göz göze geldik ve gözlerini ilk kaçıran ben oldum
Damlanın ısrarları üzerine bahçedeki banklardan birine oturduk o sırada Demir yanımıza geldi ve yanğımdan makas aldı gözüm burağa kaydığında onun ölümcül bakışlarıyla karşılaşmam bir oldu
"Ufaklık çıkışta bir işin var mı"
"Evet annem gelecek onu karşılamam lazım"
"İyi ben götürüm seni o zaman "
Başımı olumlu anlamda salladım ve birlikte sınıfa çıktık
Sınıfa girdiğimizde cemreyle burak yan yana oturmuştu ve cemre buraga yavşama çalışmalarına son gaz devam ediyordu Burak ise bize doğru ölümcül bakışlar atmaya devam ediyordu
Sırama geçip dersin başlamasını bekledim hoca sınıfa girdiğinde o sıfırcı hocalara taş çıkaracak bakışlarıyla bizi süzdü ve
"Bugün proje ödevlerinizin son günüydü bahane kabul etmiyorum getirmeyenin notu belli boşuna kafamı şişirmeyin" dedi
Eyvah biz ödevimizi yapmamıştık Başlamıştık ama bitirmemiştik tabi bu grupla bitirmemiz imkansızdı zaten
Bizim gruba sıra geldiğinde Demire baktım o da umutsuz bakışlarla bana bakıyordu gözüm burağa kaydığında hocaya doğru yürüyordu hocanın masasına bir dosya koyduğunda ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı hoca şaşırsa da bunu belli ettirmeden dosyaya baktı ve 85 verdi Burağın o kadar iyi bir ödev yapacağına inanmıyordum kesin birine yaptırmıştır diye düşünmeden edemedim
Yanımdan geçerken bakışlarını üzerimde hissettim
Zil çaldığında kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım sınıftan herkesin çıktığında ise dinlediğim şarkıya eşlik etmeye başladım şarkı söylemeye o kadar çok dalmıştım ki sınıfa burağın girdiğini farketmemiştim
Şarkı bittiğinde gözlerimi açtım ve bana büyülenmiş gibi bakan burakla göz göze geldim
"Niye sustun sesin çok güzelmiş sabaha kadar seni dinleyebilirdim"
"Ama benim sana sabaha kadar şarkı söyleyeceğimi nerden çıkardın"
"O zaman ben de sesini kaydeder sabaha kadar dinlerim"
Birşey söylemeden sınıftan çıktım sesimin güzel olduğunu dinleyen herkes söylerdi zaten ama bunu buraktan duymak cok farklı hissettirmişti bunları düşünmeye dalmıştım ki sert bir bedene çarpmamla kendime geldim kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda Demirle göz göze
geldik"Özür dilerim ya seni görmedim"
"Önemli değil de bu mutluluğun kaynağı nerden geliyor bakalım"
Bu söylediği üzerine aptal gibi sırıttığımı farkettim ve bunun nedeninin burak olması ise ayrı bir komediydi
Okuduğunuz için teşekkürler oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKOPAT
Fiksi RemajaBirbirine zıt gibi görünen iki karakterin bir elmanın iki yarısı olmasının hikayesi... Yağmur ve Burak bu iki karakter birbirlerine aşık olabilirler mi