Multimedyada Burak
Burak'tan
Yağmur'u ağlayarak dışarı çıktıktığını gördükten sonra bunu yapamayacağımı anladım babam her ne kadar kulağıma yağmurla görüşmeye devam edersem evlatlıktan reddeceğini söylese de umrumda değildi
Tam parmağıma yüzüğü takacakları sırada elimi çektim babam bana ters bir bakış attığında
"Bunu yapamam baba ben yağmursuz yapamam"deyip kapıya doğru yürüdüm babamın arkamdan söylediği tehtidleri duymazdan gelip çıktım
"Ben olmadan mı gidecektin"dediğimde bana doğru döndü ve anlamaz bakışlarla baktı
"herşeyi anlatıcam ama lütfen benimle gel çünkü şu an gitmemiz gerek"deyip elinden tutup arabama doğru götürdüm çünkü büyük ihtimal nil'i öylece bıraktığım için çok kızgın olmalılar ve paşimden geleceklerdi
Arabayı daha önce geldiğimiz sahile çektiğimde yağmura baktım
"Dün bana neler diyordun 10 dakika öne nişanlanıyordun hangi Burağa inanmalıyım"
"Hayır sabah söylediklerimde ciddiydim nişan konusunda ise babam beni evlenmem için zorladı ve eğer yapmazsam evlatlıktan reddeceğini filan söyledi ben de önce nişanlanıp sonra onu kendimden soğutacaktım ama seni bu halde görmeye dayanamadım"dediğimde susmuştu ve denize doğru bakıp iç çekiyordu bende onun gibi yapıp denize doğru daldım
40 dakikadır hiç konuşmadan duruyorduk yağmurun konuşmaması beni korkutuyordu hala beni affetmemişti galiba
Onun o tapılası yüzüne baktığımda uyuya kaldığını gördüm o dolgun dudakları kavisli kaşları uzun kirpikleri pürüzsüz cildi ve muhteşem yüz hatlarıyla o kadar güzeldi ki tanrı yaratırken fikrimi almıştı sanki
Biranda kirpiklerini oynattığını farkettim esneyerek uyandığında beni görünce yüzünde bir gülümseme oluştu ama sonra sanki aklına bişey gelmiş gibi gülümsemesini soldurmuştu
"Eve gitmek istiyorum "dedi ve bakışlarını denize yönelti
"Kırgın mısın bana"
"Eğer orda olmasaydım nişanlanacaktın bunu nasıl hazmetmemi bekliyorsun "
Arabayı çalıştırdım ve yağmurun evine gelince durdurdum yağmur bişey demeden arabadan indiğinde arkasından onu izliyordum niye böyle yaptığını anlamamıştım ama gerçekten zamana ihtiyacımız vardı
Artık o eve de asla gitmeyecektim babam olmadan kendim herşeyi halledecektim
Bana ait olan bir bara doğru sürdüm bu barı babamın yardımı olmadan açmıştım ve ben okuldan arta kalan zamanlarda buraya geliyordum
Barın önüne geldiğimde bir kaç adam hemen yanıma gelmişti biri arabamın anahatarını alıp park ederken diğerleri ise yalakalık yapıyordu onlardan kurtulup içeri girdiğimde barın tıklım tıklım olduğunu görmüştüm hemen bar masasındaki taburelerden birine geçtiğimde herzamanki içkimden istedim bir kaç sürtük yanıma yaklaşsada onları uzaklaştırdım ve bu gece sarhoş olup dış dünyadan kopmayı diledim
Yağmur'dan
Haftasonunun ardından babam bugün yeni okuluma gidebileceğini söyledi adının Altınel Koleji olduğunu öğrendiğim okulun formasını giyip aşağı indim
Babam kahvaltı yapıyordu beni görünce yanağını gösterdi bende gidip yanağına sulu bir öpücük koydum geç tanımış olsamda gerçekten çok sevmiştim
"Bugün daha iyisin bakıyorum"
"Evet toparladım kendimi"
"Sevgilini ne zaman tanıştırcaksın bakalım"
"Ne..ne sevgilisi yok benim sevgilim"
"O kadar salya sümük ağlamanın başka bir açıklaması varsa iyi bir dinleyiciğimdir"
"Duygusal bir anımdaydım"
"Bak burak'la aranızda bişeyler olduğunu biliyorum tamam burak iyidir hoştur severim keretayı ama birbirinize uygun olduğunuzu düşünmüyorum"dediğinde babamın bilmesi beni şaşırtırken cevap vermeyip yemeğimle oynadım
Saate baktığımda ise geç kaldığımı görmüştüm hemen çantamı alıp okula gittim
Okulda ilk gideceğim yer müdürün odasıydı ama okul o kadar büyüktü ki kaybolmuştum
Herkes derste olduğu için koridorda amansızca dolanıyordum tam köşeyi dönecektim ki biriyle çarpışmam bir olmuştu
"Pardon özür dilerim"
"Dikkat etsene bücür"dediğinde sinirlenmiştim çok ukala birine benziyordu
"Kusura bakma ya ben seni insan sanmıştım o yüzden özür diledim nerden bileyim öküz olduğunu"
"Normalde olsa öküzlüğümü seni altımda inletirken sonuna kadar gösterirdim ama şimdi hesabını görmem gereken biri var o işi gördükten sonra sana bu okulun kurallarını tek tek ezberleticem merak etme sen"deyip yanımdan geçip gitti
Daha okula geldiğim ilk gün başıma bela almıştım resmen mıknatıs gibiydim bütün belaları çekiyordum sanki
Biraz daha yürüdükten sonra müdür odası karşıma çıktı içeri girdiğimde müdürün sevecen biri olduğunu gördüm bana sınıfıma kadar eşlik etti
Sınıfa girdiğimde kendimi tanıtıp en arka sıradaki boş sıraya oturduğumda herkes bana şaşkınlıkla baktı
Ne yaptım ki ben şimdi diye düşünürken kapı açıldı ve koridorda çarpıştığım çocuk hiç hocadan özür dileme gereği duymadan içeri girdi
Beni farkedince yüzüne alaycı bir gülüş koyup bana doğru geldi
"Kural 1 burası benim yerim ve benden başka kimse oturamaz oturan da bedelini öder"
Okuduğunuz için teşekkürler oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın : -))
![](https://img.wattpad.com/cover/45696061-288-k904273.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKOPAT
Roman pour AdolescentsBirbirine zıt gibi görünen iki karakterin bir elmanın iki yarısı olmasının hikayesi... Yağmur ve Burak bu iki karakter birbirlerine aşık olabilirler mi