Multimedyada Yağmur
Cevap vermemişti ve sigarasının dumanından çekip dışarı üflemişti
Telefonumu çıkarttım ve tehditkar bakışlarımı adama yönelttim
"Seni konuşturtmak için başka yöntemlerim var polis gibi" dedim ve telefonumun dokunmatik ekranına dokunduğum anda telefonum bir anda elimden çekilmişti gerçekten sinirlenmiştim
"Senin derdin ne napıyorsun"
"Beni seni korumak için tuttular "dedi sigarasını dışarıya atarak şaşırmıştım kim tutmuş olabilirdi ki
"Koruma mı kim tuttu seni"
"Baban "dediğinde sinirim tavan yapmıştı hemen hiçbişey demeden arabanın kapısını açıp inmiştim be eve doğru yürümeye başlamıştım ama bu çok saçmaydı neden babam koruma tutar ki buna ne gerek vardı
Sinirle zili çalıp kapının açılmasıyla da adımlarımı salona yönlendirmiştim
Babamı ve o kadını kahve içerken görmüştüm beni farkettiklerinde ikisi de ayağa kalkmıştı
"Kızım bizi affettin mi "
"Baba koruma tutmak da ne demek ben sizden böyle bişey istedim mi"
"Hayır kızım olay bildiğin gibi değil otur anlatayım sana" dediğinde nefesimi sesli bir şekilde dışarı vererek onlara uzak bir kanepeye oturdum
"Bak kızım son girdiğim ihaleden sonra bazı telefonlar aldım eğer ihaleden çıkmazsam sana zarar vereceklerini söylediler ama tabiki ihaleden çıkamazdım bu ihale bizim için çok önemli eğer kazanamazsak batma seviyesine bile gelebiliriz"
Zorlukla yutkundum başım belada mıydı şimdi
"Ama sen merak etme kızım
sana istanbulun en iyi korumasını tuttum hiç kimse sana bir zarar veremez "Hiç birşey söyleyememiştim gözlerimi yere sabitleyip durmuştum sadece
O sırada babam ve o kadının yanıma oturduğunu hissetmiştim
Babamın eli çenemden tutup ona bakmamı sağlamıştı
"Sana bişey olmasına asla izin vermem kızım bana güven" bunları söylerken gözlerindeki sevgiyi görebilmiştim
İkimizde sarılmıştık babamı hala affetmemiştim ama içimden ona sımsıkı sarılmak gelmişti
"Kızım ikimizde herşey için çok üzgünüz nolur affetmesen de düğünümüze katıl"demişti ayrılırken
Ne diyeceğimi bilmiyordum o annemi aldatmıştı hemde öz teyzemle
Ama yinede o benim babamdı ve eğer o mutlu olacaksa gelmeliydim
Gözlerimi kapatıp açarak cevaplamıştım ve aynı anda bana sarılmıştı
*****
Yarın babam ve teyzemin düğünü vardı ve ben çok yorgundum burakla sürekli gezip eğleniyorduk ve korumamızda sürekli bizi izliyordu bu çok rahatsız ediciydi burağın ondan haberi yoktu ve olmaması da iyi bir şeydi
Korumacığım nedense çok sert biriydi nereye gitsem onunla gitmek zorundaydım ve ne yapsam telefonla aramak zorundaydım o adamın bir kez olsun güldüğünü görmemiştim çok kasıntı ve sinirli biriydi
Yatakta dönüp durmaktan sıkıldığımda kalktım ve banyoya yöneldiğim sırada telefonumun zil sesi kulaklarıma dolmuştu
Telefonumu alıp ekrana baktığımda korumacığımın aradığını gördüm
"Alo"
"Aşağı in"
"Emredersiniz efendim başka emriniz"
"Dalga geçmeyi bırak ve aşağı in"demesiyle telefon yüzüme kapanmıştı
Korumama söylenerek ayıcıklı picamalarımdan kurtulup kot şort üzerine sarı bir bluz giyip saçımı tepeden topuz yaptım
Aşağı indiğimde korumamın koltuklardan birine yayıldığını gördüm bu ne rahatlık ya
"Ne var ne diye çağırdın beni"
"Baban düğünden önce annenin mezarlığına gideceğinizi söyledi "dediğinde gözlerimin
dolduğunu hissettim"Hemen hazırlan "dedi duygusuzca ardında gözlerini benden alıp yere dikti
Hemen yukarı çıkıp mezarlığa uygun hazırlandım
uzun zamandır annemi görmeye gitmemiştim ve kendimi kötü hissediyordumMezarlığa ulaştığımızda teyzemle babamın başka bir arabayla bizden önce ulaştığını gördüm
Annemin mezarının başına geldiğimde gözlerim özlemle gözyaşlarımı akıtmaya başladı
Annemin mezarını sulayıp onunla dertleşirken babam ve o kadın beni yalnız bırakmıştı
Anneme veda edip kalktım ve korumamın nerelerde olduğuna baktığımda mezar taşlarından birinde oturup ağladığını görmüştüm
Onu ilk defa ağlarken görüyordum sonunda yanına gitmeye karar verip oraya doğru yaklaştığımda mezar taşında Safiye Yertürk yazıyordu geçen sene ölmüştü ve mezarında birçok rengarenk çiçek vardı
Geldiğimi farketmemişti sanki mezardaki kişiyle konuşuyordu ama ben duymuyordum
Omzuna dokunduğumda kafasını kaldırıp bana yaşlı gözlerle bakmış ve hemen ani bir hızla ayağa kalkıp gözlerini silmişti
"Yağız o senin annen mi "
"Evet yani hayır her neyse gidelim"
"Yağız anlatmak istersen iyi bir dinleyiciyimdir"
"Anlatacak bir şey yok gidelim dedim" dedi en kaba sesiyle ve kolumdan tutup sürüklemeye başlamıştı bile
Kolumu ondan kurtarıp ona kızgın bakışlarımı gönderdim
"Neden bu kadar kabasın sen, bu öfken kime"dediğimde hep çatık olan kaşları daha da çatılmıştı
Cevap vermeyeceğini anladığımda gidiyordumki beni durduran yağızın sesi olmuştu
"Beni yıllar önce bir yetimhaneye bırakan ve 20 yıl boyunca aramayan biri o"dediğinde ona doğru dönmüştüm o ise annesinin mezarının başına oturmuştu bir avuç toprağı sıkıyordu
"Benim annem bir pavyonda çalışıyormuş ve ben onu öldükten sonra bulabildim annemi hiç görmedim ben bu yüzden ona çok kızgınım"dediğinde bende onun yanına oturdum
"Seni anlıyorum ama..."
"Anlayamazsın!!"dedi bağırarak canı acıyordu onu hiç bu şekilde görmemiştim
"Yağız seni isteyerek bıraktığını sanmıyorum eminim seni almayı çok istemiştir ama zorlu bir hayat geçirmiş olmalı"
"Hiçbirşey bildiğin yok senin" dedi ve ayağa kalktı
"O kadın beni o pavyonun sahibi için bırakmış ve hiç merak etmemiş onu savunma bana "deyip hiç beklemeden gitmişti
O sırada tok bir silah sesi ve ardından göğsümde bir sızı hissetmiştim
Okuduğunuz için teşekkürler oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın :-)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKOPAT
Teen FictionBirbirine zıt gibi görünen iki karakterin bir elmanın iki yarısı olmasının hikayesi... Yağmur ve Burak bu iki karakter birbirlerine aşık olabilirler mi