Kitabım daha bir taslaktır. Orijinalini de LYS'den sonra yazmayı planlıyorum. Ayrıca bu kapak resmi olsun bölüm resimleri fln olsun bunları nasıl düzenleneceğini bilen kişiler varsa aramızda onlarla bu konuda görüşmek isterim...
Lütfen bölümleri oy vermeyi ve yorumlarınızı paylaşınız lütfen çünkü bu yorumların her birini kitabın orijinalini yazarken değerlendirip ona göre yazacağım.
O zaman ilk önce taslakla sizi baş başa bırakıyorum...
Herşey o gün başladı...Daha ben çocukken...Yaklaşık 7 yıl önce başladı herşey...
Akşam olmuştu.Arkadaşlarımla top oynarken yorulmuş bir haldeydim bu yüzden onlara gideceğimi haber verdikten sonra evin yolunu tuttum.
Yoldayken o gün normal zamanlardan daha fazla güldüğümü farkettim,hem de bayağı fazla...
Fakat o gün olanlar...Bütün gülümsememi alıp götürdü.Eve girince anneme ve babama "Ben döndüm" diye bağırdım fakat içeriden hiçbir ses gelmedi. Ardından bana sürpriz yaptıklarını düşündüm,o yüzden bütün evi aramaya başladım.Yemek yediklerini düşünerek ilk olarak mutfağa baktım fakat mutfakta değillerdi.Sürpriz yaptıklarını tahmin ettiğim için benim odamdalardır diye düşünerek,direk odama doğru gittim ama orası da boştu.
En sonunda oturma odasına bakmaya karar verdim.Odaya doğru giderken bir el silah sesi duyunca koşturmaya başladım.Sonrada hiç duraksamadan kapıyı açtım,karşımda onu gördüm.
Bütün vücudu siyah bir zırhla kaplıydı yüzünde ise desenini tam hatırlayamadığım bir maske takmıştı.
Sağ elinde tabanca,sol elinde ise üç başlı,uzun bir mızrak vardı.Adamın gözleri yere bakıyordu.Yerde yatan 2 tane ceset vardı. Bunlar annem ve babam idi.Onları görünce çığlık atmadan duramadım sonra adam önümde belirip silahı kafama dayadı "Sen benim hedefim değilsin,o yüzden seni öldürmeyerek canını bağışlıyorum" dedi. O an çok korkmuştum,öleceğim diye ama o bana birşey yapmayacağını söylemişti.Ona inanabilirmiydim ki? Tabii ki de ona inanamazdım.
Sonra adam kayboldu ve ağlamaya başladım.
Edward...Oğlum" diye bir ses geldi.Bu ses babamın idi.Onun sesini duyunca direk yanına koştum.Yanında diz çöküp "Baba,yaşıyorsun..." "Evet,ama durumuma bakılırsa..." cümlesini bitiremeden kan kustu sonra devam etti "Çok vaktim yok.Oğlum şimdi beni iyi dinle,böyle birşeyin olacağını biliyordum fakat bu durumun daha ileri ki zamanlarda gerçekleşeceğini umut ediyordum" dedi ve yine kan kusup devam etti "Bunu al ve sakla...Normalde sana bunu hiç vermemeyi hatta sana göstermemeyi dilerdim ama..." "Ne demek istiyorsun baba,dediklerinden hiçbirşey anlamıyorum" derken bana bir kağıt parçası uzattı "Bırak da lafımı bitireyim...Dinle,burada ki numarayı ben konuşmamı bitirince hemen ara,sonra ise onun gelmesini bekle,o gelince neler olduğundan bahsedip buradan gidin" "Ama..." "Çok vaktim yok,Lütfen son isteklerimden biri bu" sonrada karşı çıkmadan telefonu elime alıp numarayı çevirdim.
Telefonu açan kişi "Jack,nasılsın,eski dostum? En son ki konuşmamızdan bu yana bayağı oldu değil mi? Umarım beni affetmişsindir artık" "Şey...Aslında ben onun oğluyum, bay..." "Bana Steven diyebilirsin" "İşin gerçeği Bay Steven,ailem az önce saldırıya uğradı ve şuanda da babam ağır yaralı,lütfen bana yardım edin" "Ne dedin! Hemen oraya geliyorum" deyip telefonu kapadı bende babamın yanına döndüm.
"Baba,kağıtta yazılı olan numarayı aradım.Şimdi ne yapmam gerek?" Elini yanağıma koyunca yanağım donmuştu.Sanırım bu ölümün soğukluğu denilen şeydi "O gelince buradan gitmenizi ve yaşamaya devam etmeni istiyorum." "Hayır,seni burada ölüme bırakmak istemiyorum" deyince cebinden bir kolye çıkarıp "Bu kolyeyi almanı istiyorum" dedi. Kolyeyi dikkatle incelemiştim.
Kolyede bir kılıç motifi vardı, ardından kolyeyi elime verip "Bu kolyeyi canın kadar değerliymiş gibi koru ve bu kolyeye her baktığında bizi hatırla" sonra yine kan kustu ve devam etti "Sana daha önce bunu defalarca söylemiştim.İnsanlar bir hastalıktan veya bir kurşundan ölmez..." derken kaybettim babamı...Gözlerini bile kapatamadan kaybettim onu.
Bende elimle onun gözlerini kapadıktan sonra sözüne kaldığı yerden devam ettim "İnsanlar asıl unutuldukları zaman ölmüş olurlar..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Kılıcı(Taslak)
FantasyHerkesin bildiği bir tarihi efsane bu kitapta geri dönüyor. Yıkılmış olan bir krallık ve onun efsanevi kralı bu kitapta yeniden karşınızda. İnsanlar tarih kendini tekrar etmez dese bile bu hikayede gerçek tarih kurgulanmış bir şekilde yenid...