Jade,Jack'in kaçırılmasının ardından "Jaaaaaaaccckkk" diye bağırdı.
Jade "O gitti,Jack gitti" dedi yavaşça yere inerken "Ben...Ona yetişemedim" dedi ve yere inince bana sarılıp "Özür dilerim,Ed...Ben..." dedi gözlerinden yaşlar akmaya başlarken.Bende kendimi ağlamamak için zor tutuyordum.Bende Jade'e sarılıp "Asıl benim suçum hepsi.Ben eğer koşmaya devam etseydim onu kurtarabilirdim ama sen uçarak üstümden geçince nedense durdum.Eğer ben koşmaya devam etseydim onu
kurtarabilirdim...Lanet olsun" dedim dedim bacağıma vurarak "Neden koşmaya devam etmedim ki,Neden?" dedim.Sonra Sophia elini omzuma koyup "Ed?" "Beni yalnız bırakın" diyip yere oturdum "Olanları düşünmem gerek" dedim.
Onların gidinceye kadar yerde oturdum.Hiçbirşey yapmadan oturdum sadece.Onlar gidince elimi yumruk yapıp yere vurdum ve ağlamaya başladım. "Neden...Neden kurtaramadık seni?" dedim elimi yerlere vururken "Ben...Hala insanları korumak için çok mu güçsüzüm? Ben hala güçsüz müyüm?" dedim bağırarak. Ellerim artık yerlere vurmaktan kanamaya başladığını gördüm ve daha da sinirlenip kendime geçirdim bir tane.
Ben yerde otururken biri yanıma geldi ama ben onu takmadan oturmaya devam ettim. O kişi beni eliyle dürtünce ona döndüm ve karşımda Jade'i gördüm. "Jade..." dedim şaşırmış bir şekilde "Ed,yanına oturabilir miyim?" diye sorunca oturmasını işaret ettim sonra yanıma oturup "Ed,ben..." derken "Jade,sen Jack ile tanıştığım günü hatırlıyor musun?" dedim "Heh!! Nereden çıktı bu şimdi?" dedi "Sen soruma cevap ver" "Tabiiki de hatırlıyorum" "Anlat o zaman" "Niye ki?" "Ben tam hatırlamıyorum da" dedim bilerek aslında o gün olanları dün gibi hatırlıyorum. Jade "O zaman anlatmaya başlıyorum. Günlerden cumaydı sanırım.Yaklaşık 6 yıl önceydi.Kantindeydik ve öğle yemeğini almak için sıra bekliyorduk. Sen o zamanlar pekte popüler biri değildin ama güçlüydün.Ben Jack'le beraber yemeğimizi alıp yerimize oturmuştuk.Sende başka boş yer olmadığı için yanımıza oturmuştun ve Jack sohbete "Sende kimsin?" diyerek başlamıştı ve öyle sohbetimiz devam etmişti ta ki sen yanlışlıkla çorbanın kalanını Jack'in üstüne dökünceye kadar.O anda neredeyse gülmekten ölüyordum.Daha sonra aranızda yemek savaşı başlatmıştınız ve diğerleri de size uyup yemek savaşına katılmıştı.Savaşı öğretmenler gelip durdurmuştu ama durdurana kadar onların da üstünde de yemek lekeleri vardı.Öğretmenlerden biri "Kim başlattı bu savaşı?" diye sorduklarında direk bizi işaret etmişlerdi.Sizin yüzünüzden bende ceza almıştım ama o ceza bizim dost olmamızı sağlamıştı.Cezamızı çekerken sen ve Jack sohbet etmeye başladınız ardından Jack,beni seninle tanıştırmıştı ve böyle arkadaşlığımız başlamıştı" dedi ve biraz duraksayıp "Ama şimdi bizi yalnız bıraktın Jack" dedi.
Sonra Jade'e sarılıp "Jade,daha hala onu kurtarabiliriz" "Nereden biliyorsun...Belki de Morgarath, Jack'i çoktan öldürttü?" "Ben buna inanmak istiyorum. Hala Jack'i kurtulabileceğine inanıyorum" dedim ve gülümseyip "Hadi Jack'i kurtaralım Jade.Jack'i kurtaralım" dedim.
Jade "Peki,kralım" dedi gülümseyebildiği kadar gülümseyerek ardından diğerlerinin yanına döndük.
Abim "Nasıl oldunuz?' diye sordu, bende "Şimdilik iyiyiz" dedim "O zaman biraz enerjimizi yenilemek için ben ve Sophia size yemek hazırlayalım" dedi Jade,abimde "Iyi olur,karnımızda açıkmıştı zaten" dedi ve bende "Bekleyin,bende yardım edeyim size" dedim.
Daha sona üçümüz yere bir örtü serip Jade'in bizim için hazırladığı yemekleri yemeğe başladık. Yemeğin ardından yine ben,Sophia ve Jade bulaşıkları kaldırdık ve hep birlikte günün değerlendirmesini yapmak için toplandık.
Abim "Anlaşılıyordu ki neredeyse hepiniz zırhlarınızın yeteneklerini çözmüşsünüz kutlarım sizi" dedi ve bizi alkışladı "Şimdi,Jack'in kaçırılması hakkında konuşalım. Sophia,bu Gingalain ne kadar hızlı böyle?" diye sordu. Sophia ellerini birleştirip "Bilmiyorum" dedi korkmuş bir sesle. Abim "Neyse,o konuya geri döneceğiz ama şimdi Gingalain'in dediği son sözler hakkında konuşalım..." "...Bil ki herkes kahramanları sevmez,bazıları kötülerin tarafında yer alıp kahramanları öldürmek ister" dedim "Evet,bu sözler hakkında fikri olan?" diye sordu abim ardından Kewin öfkeyle kalkıp "Belli değil mi? Kısaca bazı insanlar bizi öldürmek için Morgarath'ın tarafına geçmiş işte" Jade "Olamaz" dedi.Abim "Bende öyle olduğunu tahmin ediyorum fakat inanmak istemiyorum böyle bir şeyin olduğuna" "Ama öyle" dedi Sophia ve devam etti "Benim zamanımda da vardı o tip insanlardan.Onlar halkın umudunu bitirmişti.Herkesi abimin Morgarath'a kaybedeceğine inandırmışlardı" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Kılıcı(Taslak)
FantasiaHerkesin bildiği bir tarihi efsane bu kitapta geri dönüyor. Yıkılmış olan bir krallık ve onun efsanevi kralı bu kitapta yeniden karşınızda. İnsanlar tarih kendini tekrar etmez dese bile bu hikayede gerçek tarih kurgulanmış bir şekilde yenid...