KalbiM SensiN [alsel]

Bir çift mavi göz

Selin: off çok acıktım yaa.

Nazlı: aynen

Güneş: kızlar hadi çıkın dışarıda bişeyler yiğin çok yoruldunuz zaten benimde bikaç işim kaldı onları halledip eve geçerim artık.

Selin: bana uyar valla gidelim bişeyler yiyelim yoksa açlıktan ölücem.

Nazlı: abartma selin kahvaltıdada ayı gibi yedin zaten anlamıyorum ki bu yediklerin nereye gidiyo?

Selin: hiçtebile azıcık yedim nereye gidicek nazlı mideme gidiyo hadi çıkalım da biyerlere gidelim.

------

     kahvaltıdan sonra babamla şirkete gitmiş orda bikaç saat kalıp işlerimizi hallettikten sonra ise sahile geçmiştik..

Haluk: nasılsın oğlum hayatın nasıl gidiyor?

Ali:iyi baba nasıl olsun..

Haluk: iyi olduğuna emin değilim uzun zamandır yüzünün güldüğünü göremedik sanki hayata küsmüş gibisin didem gittiğinden beri hep mutsuzsun seni böyle görmek beni üzüyor..

Ali: yaşadıklarım kolay değil baba.. Canım çok acıdı sen hiç şartsız koşulsuz sevdiğin biri tarafından terk edildin mi? Hemde ona en çok ihtiyacın olduğu zamanda..

Haluk: öyle söyleme oğlum belki böylesi senin için daha iyi oldu belki hayatın sana daha güzel süprizleri vardır..

Ali: babaa!! Diye bağırarak ağlamaya başladı.. Benim ona ihtiyacım vardı ama o bi korkak gibi kaçtı beni bıraktı gitti o baba gitti beni arkasında bırakıp gitti..

Haluk alinin bu sözlerine karşı ona hemen sarıldı..

Haluk: ağla oğlum içini dök..

-----------

Taksici: 30tl verseniz yeter.

Nazlı: yuh abi ne yaptın?

Taksici: ekmek parası kızım napayım emeğimin karşılığı bu herkes aynı fiyatı yapıyor ben napayım.

Selin: hadi nazlı açlıktan öldüm resmen.

Nazlı: tamam tamam geldim çatlama.

    Gittiğimiz lokanta baya lükstü ve teyzoşun dediğine göre yemekleri harikaymış teyzem bunu hakkettiğimizi söyleyip taksiciye bu adresi bizede doymamız için yeterli parayı vermişti.

Selin: nerde kaldı bu siparışlar yaa..

Nazlı: çatlama selin gelir birazdan.

------------

    Bugün babamla konuşmuş olmak beni çok rahatlatmıştı ve çok acıkmıştım ben söylemeden babam konuşmaya başladı.

Haluk: karnım kazındı hadi yemeğe gidelim bu kadar duygusallık yeter bence.

Ali: haklısın..
bende çok acıktım valla. Benim bildiğim güzel bi yer var ve yemekleri harika oraya gidelim.

Haluk: bizim yemeğimiz bir saate kadar biter işlerin varsa hallet geri gel.

Şoför: tamam haluk bey.

Haluk: bakalım dediğin gibi varmıymış yemekleri.

Ali: bakalım dedi ve o harika gülümsemesini yüzüne yerleştirdi..

Ali o karika gülümsemesiyle salona girer girmez selinin dikkatini çekmişti selin o mavi gözlere büyülenmişti resmen..

Nazlı: kızım çocuğun içine düştün resmen..

Selin: ne çocuğu nazlı ne diyosun?

Nazlı: yok bişey..

Selin: çok şükür yemeklerimiz geldi.. Bakalım teyzoşun dediği gibi yemekleri o kadar güzel mi?

Nazlı: anneminkiler kadar olmasada güzeldir biliyosun annem pek beğenmez lokantaların yemeklerini..

--------

Ali: baba siparişleri bana bırak buranın en güzel yemeklerini istiycem.

Haluk: tabi ne demek

Garson: hoş geldiniz haluk bey ne isterdiniz?

Haluk: siparişleri ali bey vericek.

Ali: her zamankilerden olsun ben önceden mesaj atmıştım zaten.

Garson: peki efendim hemen getiriyorum.

Ali: babacım ben gelmeden önce mesaj atıp siparışleri vermiştim hazırdır herhalde.

Haluk: peki oğlum

Nazlı: ya şuna bakarmısın bizden sonra geldiler ama yemekleri çabuk geldi bizde kırk saattir yemek bekliyoruz.

Selin: demekki önceden sipariş vermişler nazlıcım demi. Neyse beni tutmada yemeğimi yiğim çok acıktım ve yemek harika teyzoş haklıymış..

Haluk: oğlum yemek dediğin kadar varmış çok beğendim bundan sonra favorim burası.

Ali: evet baba buranın yemekleri harikadır bende ileride resmlerimi sergileyeceğim ve yemeklerinin şefi olabileceğim böyle harika bi yer açmak istiyorum..

Ali bu cümleleri kurarken gözlerinin içi gülüyodu resmen bunu ne kadar çok istediğini anlamıştım..

Haluk: o zaman açalım oğlum

Ali: babacım bildiğin gini şuan ders alıyorum şef olabilecek kıvama geldiğim zaman açarım inş.

Haluk: peki sen bilirsin oğlum her zaman yanında olduğumu unutma..

------

Ali: babacım ben ellerimi yıkıyım çıkalım.

Haluk: peki oğlum.

  Selin mavi gözlü sarışın çocuğun lavobayı gittiğini görür görmez ayağa kalktı bilmediği bi şekilde o mavi gözlerin çekim kuvvetinin içine girmişti..

Selin: nazlı ben bi gidip makyajımı tazeliyip geliyim.

Nazlı: iyi git bende hesabı ödüyüm.

    Selin aklı başında olmayan bi şekilde lavaboya giderken ali elindeki telefonla uğraşarak lavabodan çıkıyordu..

    Selin birden kaşında bir sıcaklık hissetti gözlerini kaldırmasıyla bi çift mavi gözlerle karşılaştı..

Umarım herkes beyeniyordur yerimde duramıyorum ve sürekli bişeyler yazmaya çalışıyorum.

umarım güzel olmuştur beğenmediğiniz veya hoşunuza gitmiyen yerleri bana bildirirseniz bende ona göre akışa yön veririm.

Okuyan herkese çoook teşekkür ederim 😊