5. Bölüm:Hayat Kısa

1K 234 51
                                    


"Kim var orada?"

Ayak sesinin geldiği tarafa döndüm ve kimin geldiğine baktım. Adını bilmiyordum ama bu kişi Fuat Ataman'ın oğluydu. Onun geldiğini görünce sevinmiştim. Otoparktaki bilinmeyen o adamdan korkmuyordum ama ayak sesi duyunca bir an da panik olmuştum.

"Gelmeyince merak ettim seni kardeşim" dedi. Bana kardeşim deyince kalbimde tarifsiz bir his oluşmuştu. Acaba kardeşim o muydu? Belki de aramızdaki bağ sayesinde yakın hissedip bana kardeşim demişti.

"Buradaki olaya müdahale ettim." dedim ve yanına doğru yürüdüm.

"Bu arada adınız neydi?" diye sordum.

"Çağan ben."

"Bartın bende memnun oldum" dedikten sonra gülümsedi. Beraber yukarı çıktık ve gözlüğü teslim ettikten sonra işimin başına tekrar geri döndüm.

Birkaç saat sonra iş çıkışı olmuş artık eve gitme zamanı gelmişti. Bilgisayarı kapatıp, montumu giyindikten sonra telefonu cebime koydum ve tam gidecekken Bahar'ı görünce duraksadım. Bana gülümseyen bir yüz ifadesiyle bakarken, ona ne oldu der gibi bakıyordum.

"Senin yeteneğini bugün bulmaya ne dersin?" dedi hala gülümserken. Gayet hoş bir gülüşü vardı ve çok masum bir yüze sahipti.

"Olur, buraya yakın olan cafeye gidelim istersen." deyince kafasını olumlu anlamda salladı ve beraber holdingten çıktık.

Cafeye gelmiş, kahveleri söylemiş, karşılıklı konuşmadan öylece oturuyorduk. Bahar birden sessizliği bölüp, "Bugün sevgililer günü, biz de karşılıklı oturuyoruz ne güzel" dedi gülümseyerek. Öyle söyleyince birden masadan kalktım ve "İşim var, sonra görüşürüz." deyip kasaya yönelip, hesabı ödedikten sonra cafeden çıktım. Bu dediği şey ne demek oluyordu? Beni beğeniyor muydu? Bana aşık olmasını istemiyordum. Çünkü şuan ben aşık olmak istemiyordum. Şimdi tek düşündüğüm şey babamı bulmaktı. Aşkla kafamı karıştıramazdım.

4 gün sonra

4 gün geçmişti lakin kemiklerim hala ağrıyordu. Yatağı değişmiştim ama bu ağrılar hala devam ediyordu. Yatağa alışamadım galiba diye düşünerek hızlıca üstümü giyindim ve holdinge gitmek için yola çıktım.

Holdinge gelip masama geçtim ve montumu hızlıca çıkartıp, Cevdet Bey'e bugün ki toplantıları hatırlatmak için odasına girdim.
"Günaydın efendim, 1 saat sonra toplantınız var. Toplantı odasını hazırlatayım mı?" diye sordum.

"Olur odayı hazırlart. Ama yine araba da gözlüğümü unuttum. Gözlüğümü getir öyle başlayayım." deyip arabanın anahtarını bana uzattı.

Anahtarı aldıktan sonra odasından çıktım ve toplantı odasını hazırltmaları gerektiğini yetkili kişiye söyledikten sonra otogara indim. Aklım da geçen sefer ki otogardaki bilinmeyen adam gelmişti. O kimdi ve neden böyle bir şey yapıyordu bilmiyorum. Lakin o kişinin en kısa zamanda bulunmasını istiyordum.

Otoparka indiğimde bağırma sesini tekrar duymuştum. Sesi duyunca panik olmuştum ve bağırma sesine doğru koşuyordum. O kişiye yardım etmek istiyordum lakin bacağıma gelen şiddetli ağrıyla yüz üstü yere düştüm. Bacağım ağrıyor ve bir türlü bacağımı oynatamıyordum. Adamın bağırma sesi kesilmişti ve benim acı dolu bağırışım otogarda yankılanıyordu. Bacağımı hissedemiyor ve bir türlü oynatamıyordum. Gözlerim kararıyor ve her şey bulanıklaşmaya başlıyordu. Yanıma gelen birisi başımı kucağına koyunca yüzüne baktım ve Çağan Bey'i gördüm. Telefonuyla yardım çağırıyor bir andan da bana sesleniyordu.

Beni Bana Bırakma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin