1.Bölüm

360 28 2
                                    

Yazım yanlışlarımdan dolayı çok özür dilerim. İlk hikayem olduğu için fazla bilgili değilim. İyi okumalar.

Her son yeni bir başlangıçtır..

Sigaramdan bir nefes daha çektim içime.Elimdeki kahvenin sıcaklığı, içimi ısıtacak cinstendi. Film başlarındaki başrol oyuncusu gibi kahvem ve sigaram ile bir kafede dışarıda koşuşan insanlara bakıyordum. Hepsinin kendi hayatı , hayatında yaşadığı bir yığın sorunu vardı. Hepsinin hayatı kendi açılarından berbattı. Herkes bir şekilde hayatından şikayetçi değil mi zaten?

Daha İtalya'dan geleli 2 saat bile olmamışken yine dalıp gidiyorum. Yeniden İstanbul'a gelmenin verdiği sıkıntı vardı içimde. Bütün kötü anılarım bu şehirdeydi ve her geçtiğim yerde onları hatırlamak gerçekten berbattı. Ama bir şekilde kendi ülkemde devam etmeliydim. Kahvemin bitmiş olduğunu görünce hemen garsona el işareti yaparak hesabı istedim.

Ağır adımlarla arabama bindim ve gaza bastım.Nereye gitmek istediğimi biliyordum ama oraya gidicek kadar cesaretim olduğunu sanmıyordum. Derin bir nefes alıp kararımı kesinleştirdim. Mezarlığın sokağına girdiğimde anılarım tekrar aklıma geldi. Burayı terk ettiren anılar. Aslında hiç unutamadığım olaylardı onlar. Sevdiğim adamın gözlerimin önündeki ölümü. Nasıl çıkabilirki aklımdan ? nasıl unutabilirim ki onun mavi gözlerini ?

Arabamı durdurduğumda yanaklarımdaki ıslaklığı farkettim. Hazırmıydım bilmiyorum ama artık bunu yapmam gerektiğinin farkındaydım. Onun mezarlığına doğru yürüdüm. Mezarlığın önüne geldiğimde yanına çöktüm. Gözümden düşen yaşları umursamayarak " Ben geldim sevgilim.Bak Burçin'in geldi. 4 yıldır gelemediğim için özür dilerim. Anca toparlayabildim kendimi. İkimizin ülkesindeydim ben, hani hep gitmek istediğimiz ama bir türlü gidemediğimiz ülkeye gittim . Buralarda kalamadım. El ele geçtiğimiz sokaklardan tek başıma geçemedim. Gelemedim bunca yıldır mezarına , cesaret edemedim. Ama sen beni anlarsın dimi sevdiğim. Üşüyormusun orda bilmiyorum ama ben burda çok üşüyorum. Benim için o kurşunun önüne atladığından beri ben buz gibiyim." Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda " Seni çok seviyorum sevgilim." diyerek bitirdim cümlelerimi .Hıçkırıklarımın arasında Ege Candar yazan mezar taşını öptüm ve mezarlıktan koşarak çıktım. Arabama atlayıp gaza bastım. Yine o anlar gözümün önüne geliyordu. Silahın patlaması ve Ege'nin önüme atlaması. Daha sonrası ise Ege'nin kanlı vücudu.

Mezarlıktan çıktıktan sonra yol kenarında durup aynadan kendime baktım. Gözlerim kanlanmış, göz rengim koyulaşmıştı. Kirpiklerime özenle sürdüğüm rimel ağlamam dan dolayı yanaklarımla birleşmişti. Çantamda bulduğum kremi alarak gözlerime sürdüm ve peçete yardımı ile akan rimelimi temizledim. Kremi arabamda herhangi bir yere atarak arabayı çalıştırdım. Buraya geleli yaklaşık 2-3 saat olmuştu ve kimsenin geldiğimden haberim yoktu. Şirkete doğru sürmeye başladığımda abimin beni gördüğünde ne tepki vereceğini düşünüyordum. 4 yıl önce burdan berbat bir şekilde gittikten sonra abimin İtalya'ya gelmesi ile yalnızca 1 kere görüşmüştük. Şirketin önüne geldiğimde hiç değişmemiş olduğunu gördüm. ŞAHİNŞAH holding yazan kapıdan girdiğimde bir kaç çalışan beni hemen selamladılar. Hala buranın eskisi gibi olduğunu anımsayınca içime bir mutluluk kapladı. Asansörün önüne gelince hafızamı zorlayıp abimin kaçıncı katta olduğunu buldum. Asansörde 16.kata bastığımda 2-3 dakika sonunda geldiğime işaret olarak asansörün kapıları açıldı. Abimin odasına doğru yürüdüğümde hala aynı katta olduğu için şükrettim. Karşımdaki odanın üstünde 'Eren Şahinşah' tabelasını görünce adımlarımı hızlandırdım. Odanın ilerisinde olan sekreteri es geçerek odaya yöneldim. Sekreter 'napıyor bu kadın' bakışları ile arkamdan koşturmaya başladığında odanın kapısını açıp içeri daldım. Abim koltuğunda oturuyordu. Kapı aniden açılınca misafiri ile ilgilenmeyi kesip bana baktı. Yüzündeki şok olmuş işaret en fazla 5-6 saniye sürmüştü. Benim arkamdan içeri giren sekreter abime özürler yağdırıyordu. Abim "Sorun yok Serap,çıkabilirsin " diyince terk etmek durumda kaldı odayı. Hemen sonra benim yanıma koşup sımsıkı sarıldı. "Ne ara geldin ? Geliceğini haber verseydin alırdım seni ? " dedi umutla. "2-3 saat oldu geleli abi. Önce Ege'in mezarına uğradım sonra buraya geldim." Dediğimde Egeyi hatırlamış olacak ki yüzü düştü biran. Daha sonra kendini toparlayıp odadaki yabancı göstererek "Ozan Güven. Güven Holding'in sahibi " diyerek tanıttı yabancıyı. Daha sonra Ozan'a dönerek "Burçin Şahinşah. Kardeşim olur Ozan. " dediği anda Ozan bu anı bekliyormuş gibi elini uzatıp " Tanıştığıma memnun oldum Burçin "dedi. Hadi ama neydi bu samimiyet. Belli ki Ozan Güven abimin yakın arkadaşıydı.

Hayatlarının dönüm noktaları olduğundan habersiz, tanıştılar 2 genç.

Bizim Aşkımız SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin