" Ve şeytan o kadar iyiydi ki, insanların tüm günahlarının sebebi olmayı kabul etti. "
Karşımda oturan psikologa çaresizce baktım. Abimin isteği üzerine Ozan'ın annesi Hilal Hanım ile görüşmeye gelmiştim. İlk seansımız yaklaşık 10 dakika önce başlamıştı. Hilal Hanım hala " Ege ile nasıl tanıştınız? " sorusuna cevap vermemi bekliyordu. Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım. " Daha 3-4 yaşlarımdayken oturduğumuz evin yanındaki eve bir aile taşınmıştı. O gün annemle yeni komşularımız ile tanışmak için onlara kek götürdük. O şekilde tanışmıştık. 4 yıl önceye kadar annelerimiz ve babalarımız çok iyi arkadaş olarak geldiler. " dediğimde önündeki deftere bir şeyler yazmaya başladı. Daha sonra bana döndü ve " Ege'nin ailesinde olan herhangi bir kişiyle görüşüyor musun Burçin ?" bu sorunun sorulmasını beklemiyordum. " Annesi ve babasını en son 4 yıl önce hastanede gördüm. Abisi ile abim hala arkadaşlar fakat Barış abiyle görüşmedim hiç. " dediğimde " Pekala. Bak Burçin 4 yıl geçmesine rağmen bazı şeyleri unutmamışsın. Tabii ki bu şeyler unutulacak şeyler değil. Sevdiğin çocuğun ölümü gerçekten çok ağır bir şey. Bu dönemde her duyguyu daha yoğun hissedeceksin. Zaman zaman duygu patlamaların olacak. Biz bu durumları en aza indirmeye çalışacağız. Senden önce Eren ile konuşmuştum. Olaydan hemen sonra İtalya'ya gidip 4 yıl orada yaşamışsın. Bu bizim her zaman için önerdiğimiz bir durum. Buradan uzaklaşman kesinlikle çok iyi. Geleli 1 hafta olmuş ve abinin dediğine göre uyku bozukluğun ve yemek yemende düzensizlik varmış. Bunun için hem uykunu düzenlemek hemde iştahını açacak bir ilaç yazıyorum. Onun dışında arkadaşlarınla olabildiğince vakit geçirmeni istiyorum. Seansımız şu anlık bitti. 1 hafta sonra tekrar gel. Durum değerlendirmesi yapalım. " başımla onaylayarak yazdığı reçeteye baktım. Yazması bittikten sonra bana doğru uzattığı reçeteyi aldım ve teşekkür edip odadan çıktım. Hilal Hanımla olan bütün seanslarım onların evinde gerçekleşeceği için abim getirmişti beni. Odaya girmeden önce Ozan'ın odasında bekleyeceğini söylemişti.
Bu 1 haftalık süreçte Abim ve Ozan'ın çok yakın arkadaş olduğunu gördüm. Kardeş gibilerdi. Evin mutfağına giderek çalışan hizmetliye Ozan'ın odasını sordum. Hizmetli tarif edince merdivenlerden çıkmaya başladım. Merdivenler bitince sağa döndüğümde 3 tane kapı olduğunu gördüm. En sondaki odanın kapısını tıklayarak içeri girdim. Odada ilerlediğimde Ozan kulaklığını takmış bir şekilde kıyafet seçmeye çalışıyordu. Arkası bana dönük olduğu için henüz beni görmemişti. Yanına gidip sırtına dokunduğumda aniden bana dönünce korkudan sıçradım. " Sakin ol. Kapıyı tık tıkladım fakat duymadın. " dediğimde "Kulaklığım vardı." diyerek kulaklığı gösterdi.
" Abim nerede? "
" Acil toplantısı çıktı. Şirkete gitmek zorunda kaldı. "
" Pekala. Ben gideyim öyleyse." dediğimde anlayışlı bir şekilde kafasını salladı. Geri dönmüş bir adım atıyorken aklıma kıyafet seçmekte olduğu geldi. Tekrar ona doğru döndüğümde sadece siyah dar bir kot giydiğini gördüm. Kıyafetlerinin olduğu kısma baktığımda gözüme çarpan koyu kırmızı gömleği aldım ve eline tutuşturdum. Alt tarafta duran ayakkabı rafına baktığımda siyah kırmızı vans tarzı ayakkabısını gördüğümde tebessüm ederek aldım ve diğer eline verdim. Ne oluyor bakışlarından kurtulmak için
" Kıyafet seçemiyordun. Yardım edeyim dedim. " elindekilere baktı ve gülmeye başladı.
" Niye gülüyorsun? "
" Zevkli kızmışsın. " dedi.
"Her zaman" diye yanıtladığımda "Hem de mütevazi " diyerek tekrar gülmeye başladı.
Gitmek için bir adım attığımda "Sizin şirkete gideceksen birlikte gidelim. Bende oraya gideceğim." dediğinde cevap vermek yerine başımla onayladım.
Oturduğum koltukta telefonum ile oyalanırken Ozan'ın geldiğini gördüm. Siyah dar paça kotu, Siyah-kırmızı ayakkabıları ve kırmızı gömleği ile gerçekten çok yakışıklı olmuştu. " İncelemen bittiyse gidelim. " dediğini duyduğumda ayağa kalkarak onu takip ettim. Dışarı çıktığımızda Ozan arabaların olduğu garaja doğru ilerledi. Hangisinin onun arabası olduğunu bilmediğim için onu takip ettim.
Siyah son model arabasını açtıktan sonra, benim tarafıma gelerek kapımı açtı. Teşekkür edip arabaya bindiğimde kapımı kapatıp sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırdığında radyoya dokunarak şarkı açma girişiminde bulundum. Model - Sarı Kurdeleler şarkısı arabanın içinde yankılandığında elimi radyodan çekip Ozan'a baktım, yola bakıyordu. Şu 1 hafta içinde sürekli yan yana gelmiştik onunla. Abim ile aynı projede çalıştığı için sürekli bizim şirketteydi. Benimde evde canım sıkıldığı için sürekli şirketteydim. Bu zaman içerisinde onun ne kadar Ege'ye benzediğini gördüm. Gerçi ben her baktığım insanda Egeyi görmek istediğim için, Ozan'ı da öyle görüyor olabilirdim.
"Annemle görüşmen nasıldı?" dediğinde düşüncelerimden sıyrılıp "Konuşmak iyi geliyor." diyerek kısa kesmeye çalıştım. "4 yıl olmuş Burçin, unutmalısın artık." dediğinde şaşırmış bir biçimde ona döndüm. Bu konuda nasıl yorum yapabilirdi? "Unutmak istemiyorum ben." dedim sesimi yükselterek. " O benim çocukluk aşkım, evleneceğim adam. Nasıl unutabilirim onu." Ozan konuyu uzatmak istemezmişcesine arabayı durdurdu. Kesinlikle zamanlama harikaydı. Arabadan inerek karşımdaki " Şahinşah Holding" yazan binaya adım attım. Beni ve arkamdaki Ozan'ı selamlayan çalışanları es geçerek asansöre yürüdüm. Arkamdan Ozan gelerek düğmeye bastı. Asansör açıldığında içeriye girerek 16.katı gösteren tuşa bastım. "Unutmazsan kendine zarar verirsin Burçin " dediğinde umursamazca "Ege benim için öldü. Ben sadece kendime zarar veriyorum, bence az bile." dediğimde 16.kata geldiğimizi belirten sesi duydum. Kapı açıldığında abimin odasına doğru yürüdüm. Abimin sekreteri beni görüp selamladığında aynı şekilde karşılık verdim. Kapıyı tıklayıp içeriye girdiğimde abim çalışıyordu.Yanına gidip yanağından öptüm. "Hoş geldin Küçük hanım ve Ozan." diyerek güldü. Ozan'la erkek selamlaşması yaptıktan sonra oturmak için karşımdaki koltuğa yöneldim. Oturduğumda abim sağ tarafımda kendi koltuğunda, Ozan ise tam karşımda kalmıştı. Onlar konuşurken kapı sesi duyuldu odada. Abim gel dedikten sonra kapı açıldı ve Barış Abiyi görmemle ağzımın açılması bir oldu. Ege'nin abisi şuan karşımdaydı ve ben onun ailesinden birisi ile görüşmeye henüz hazır değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Aşkımız Siyah
ChickLitÖlüm. Herkesin sonu olan bir bitiş. Çoğu zaman zorluklar karşısında istediğimiz son olsa da, hiçbirimiz sevdiklerimizin ölmesini istemeyiz. Peki ya çocukluk aşkınız sizi kurtarmak için ölse ne yapardınız ? Burçin, Ege'nin ölümü üstüne aşka küsmüş...