Medya da tunç
"Sigara içme" derdi,gülüşünün kaç sigara ettiği bilmeden..
Simal'in ağzından
Sabah kalktığım da uyuşuk adımlarla yataktan kalkıp uyuşuk adımlarla banyoya yöneldim. Kısa bir duş aldıktan sonra odama geri döndüm.
İç çamaşırlarımı giyip altıma siyah bol etek,üstüme beyaz göbeği açık bluz giydim. Siyah kısa botlarımı giyip zincirli küpemi taktım. Eylenir,göz kalemi,rimel ve bordo rujumu sürdüm. Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yapınca da hazırdım.
Dün uyandığım da pars'ın evindeydim. Sonra pars'ı arayıp kendi evime gideceğimi söyledim. İlk başta itiraz etsede en sonun da zar zor ikna edebildim.
Mutfağa inip nesquik hazırladım. Ne? Sanki siz yemiyorsunuz?
Nesquikimi yiyince hızla evden çıkıp siyah lamborghinime bindim. Arabayı okula doğru sürerken radyoyu açıp sevdiğim müzikte durdum.
Buray-istersen
İzini kaybettiğim duygulara bir gülüşle kavuşmak mış aşk.
Sana anlatılan her masala Bile bile aldanmak mış aşk.
Ansızın umutsuzluk yelken açıp uzaklaşınca ufuktan, anlıyorsun bak.
Sonbaharda yapraklar sararırken
Sen de yeşile bürünür aşk.İstersen yak, savur, dağıt, beni yarala,al bütün varım yoğum senindir. Ben yazdım seni, diğer yarıma. İstersen yık, acıt, kanat, beni parçala Ölsem de kıyan senin elindir,sen dokun ziyan olmaz bana.
Dalgaları durulur sular gibi Hasretin çarpar yüreğime Saçlarını savurur rüzgar gibi ,Ay gibi parlar geceme
Sen iste dağları,sen iste yolları aşayım
Geç kalma yaz beni diğer yarına Sen iste dağları, Sen iste yolları aşayım, of Sen dokun ziyan olmaz bana..Müzik bittiğin de çoktan okula gelmiştim bile. Cool bir şekil de arabadan indikten sonra cool bir şekil de okula girdim. (izın veriyorum fesat anlayabilirsiniz sjsjs)
Sınıfa çıktığım da en arka sıra da oturan derin,yaren ve elif'in yanına gittim.
"Günaydın"
Onlar da günaydın dediklerin de sohbet etmeye başladık.
"Simal,yarın şarkı yarışmanız var değil mi?" dedi derin.
Hadi be? Lan o benim tamamen aklımdan çıkmış.
"Hass...lan ben onu unuttum."
"İyi halt yedin" dedi elif.
"Off pars gelsin de bugün çalışalım bari."
"Bence de" dedi yaren.
10 dakika sonra hoca gelince yerlerimize oturduk. Parslar nerede kaldı?
Hoca tam derse başlayacağı zaman kapı açıldı. İçeri sırayla pars,arel,tunç ve kerem girince gözlerimi devirdim. Ne bu havalar?
Hiçbir şey demeden yerlerine oturunca hoca da hiç bir şey demedi ve dersine döndü. Dersin ortalarında kapı açılınca o tarafa baktım. Doruk,murat,duygu ve arzu sınıfa girince tekrar gözlerimi devirdim. Sizi sırayla mı veriyorlar amk?
Murat ve arzu cam kenarı en arka sıraya,duygu ise Parsın yanına oturdu. Sinirle duyguya baktım. Neden oraya oturuyor ki? Sanki tek boş yer orası. Hem pars neden tek başına oturuyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Geliyorum Demez (Hep Beraber Ve Ölümüne)
ChickLitBen simal soykan. Soykan ailesinin biricik prensesi. Ha tabi başkalarının gözünde öyle görünüyor. Ailem için iş hep ön plandaydı,benden daha çok işlerini önemserlerdi. Ben ailemin yarım bıraktıkları işi,o unuttukları kızıyım. Peki bu sefer işleri yü...