42.bölüm (Kardeş mi?)

16.5K 829 222
                                    

Medya da Pars....

Aşkı piç ettiniz bari kardeşliği piç etmeyin....

Simal'in ağzın dan

A-alas?

Y-yoksa?

"Pars?"dedim tedirginlikle.

"Efendim?"

"Alas'ın fotoğrafı var mı sende?"

"Evet!"dedi ve telefonunu çıkardı.

Resmi gösterdiğin de yutkundum. Ama bu benim 4 sene önce hayatını kurtardığım kişi..

 Ama bu benim 4 sene önce hayatını kurtardığım kişi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"P-pars! Ben Alas'ı tanıyorum." dediğim de şaşkınca bana baktı.

"Nasıl?"

"Dört sene önce evimiz de bir yangın çıkmıştı."diyerek anlatmaya başladım.

Geçmiş - 4 sene önce

Simal Soykan 14 yaşın da

Bu koku ne ya?

Gazdır o gaz!
Mal!

Yanık kokusu gibi bir şey...

Gözlerimi açtığım da görüş açıma etrafı sarmış beyaz dumanlar girdi.

Oha yangın var!

Hızla ayağa kalkıp aşağı kata indim. Etrafta herşey yanıp kül olurken kapının önün de bir beden gördüm.

Hızla yangın söndürücüsünü alıp bedeni yanan zavvallı genç'i söndürdüm.

Kapının arkasın da bir gölge vardı. Biri "ALAS!" diye bağırıyordu.

1 dakika kadar sonra bir araba evin önün de durdu ve içinden biri indi. Dumanlar yüzün den onların yüzünü göremiyordum.

Araba dan inen kişi bağıran genç'i kolundan tutup arabaya bindirdi. Araba uzaklaşırken evin arka kapısını açtım.

Yerde yatan genç'i ayakların dan tutarak sürüklemeye başladım. Kafası masanın kenarına çarpınca dudağımı dişledim. Çocuk ölmese bile bu gidişle onu ben geberteceğim gibi görünüyor.

Arka bahçeye çıktığım da ayaklarını bıraktım. Çok ağır lan!

Ölmüş mü acaba?

Elimi boynuna koyup nabzını kontrol ettim. Halâ atıyor..

Şanslı çocukmuş...

Ama her yeri yanmış!

Ben onun yanmış yüzünü incelerken gözlerini araladı.

Gözleri kahverengiydi ama kahvenin en güzel tonu..

Sütlü kahve rengindeydi..

(Sütlü kahveyi de renk yaptım hani bana alkış? Jsjsja)

Bela Geliyorum Demez (Hep Beraber Ve Ölümüne)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin